okunabilecekler
138 stories
Güneşi Yakala por misamigoss
misamigoss
  • WpView
    LECTURAS 1,264,984
  • WpVote
    Votos 111,531
  • WpPart
    Partes 52
"Bu senin düğün istemeyen halin miydi?" diye sordu Yavuz duruşunu bozmadan. Nefesini düzene sokmaya çalışan İnci "Sana nikahı bastım diye dans ettim bu kadar, evet." dedi dalga geçerek. Bir şey söylemedi Yavuz. Önündeki su dolu şişeye uzanıp bardağına doldurdu, fakat doldurduğu suyu eline alamadan İnci'nin bardağı kapıp kafasına dikmesiyle sabırla yutkundu. "Sen nasıl bir manyaksın ben anlamadım ki!" Güldü İnci. "Nasıl bir manyak olduğumu çözebileceğin kadar kalmamayı umut ediyorum hayatında." diye yanıtladı Yavuz'u. Bedeninin duruşunu bozmadan boynunu çevirip kıza kısa bir bakış attı Yavuz. "Bir yerde kalabilmen veya ayrılabilmen için orada olman gerekir. Sen benim hayatımda değilsin." dedi ters sesiyle. Kıkırdayarak bardaktaki sudan biraz daha içip "E süper o zaman." diyerek ayağa kalktı İnci. "Hadi burada uslu uslu oturmaya devam et sen."
3E: AŞK-I DÖNENCE por NurdanKeles
NurdanKeles
  • WpView
    LECTURAS 3,488,087
  • WpVote
    Votos 136,389
  • WpPart
    Partes 82
"Bu Nurdan Keleş ve Sezgi Salman'ın ortak hikayesidir." Hayat tarzları farklı bu üç seksi kardeşin dünyasına girmeye hazır mısın? Kalbinde derin bir yara taşıyan Erdem, bunu kimseye yansıtmaksızın, tüm ciddiyetiyle diğer iki kardeşinden çok farklıdır. Ve yarasını saracak kadından da bihaberdir. Hayatı ciddiye almadan yaşamayı seven Emre'yse, eğlenceli mizacını kadınlar üzerinde kullanıp onları kölesi yapmakta, diğer iki kardeşinden kesinlikle farklıdır. Ne var ki yakın zamanda tek bir kadının kölesi olacağından habersizdir. Yer altı dövüşlerinin kralı olmak için kimsenin gözünün yaşına bakmayan Efe ise, hayatında kızlara yer vermemeye yemin etmiş gibi sadece asiliğiyle yaşamanı sürdürürken, diğer iki kardeşinden fazlaca farklıdır. Ancak onun da, asiliğini yerle bir edecek kızdan henüz haberi yoktur. Onlar birbirinden farklı yakışıklı üç erkek kardeş! Fazla ciddi, fazla eğlenceli ve kesinlikle fazla asiler. Kadınların kalplerini tek bir bakışlarıyla fethetmeye her daim muktedirler.
BENİ AŞKA İNANDIR por NurdanKeles
NurdanKeles
  • WpView
    LECTURAS 795,791
  • WpVote
    Votos 38,093
  • WpPart
    Partes 33
O gün yaptığı tek hata; espresso'yu cool lime refresha ile aldatmaktı. Fakat hiç ummadığı, görmek istemediği kişi de o gün karşısına çıkmıştı. Dışarıdan bakılınca ne kadar şans işi gibi görünse de, bu tam anlamıyla bir fiyaskoydu. Onunla yüz yüze olmak hayatının kıyameti, azap defterinin gün yüzüne çıkmasıydı. Liseden sonra öğrendiği gerçeklere rağmen kalbini yarı aralık bırakmış ve hep darbelere maruz kalmıştı. Kaderin kendisini sürekli lisede Kaya Yelkenci'ye verdiği büyük dersle sınadığından şüpheleniyordu. Tam hayatını yeniden rayına sokmuşken ve mükemmel bir ilişkisi varken, Kaya Yelkenci'yle bir kafede karşılaşmak tüm sinir sistemini çökertmişti ve hazmedemediği gerçeklerle yüzleşmesine sebep olmuştu. Özge'nin tek yapması gereken onu görmezden gelmekti. Ama bu fikir onun yeni patronu olduğunu öğrenmeden önce geçerliydi. Şimdi onun dayısının şirketinde çalışıyorken, adam başına yarı patron olmuşken ve kendinden nefret ediyorken tek düşündüğü şey; espressonun lanetine uğradığıydı. Fakat gerçekte olan; Özge Güney ayva bahçesine düşmüştü ve oranın en has meyvesini yemeye başlamıştı. ➡ 2012
YAĞMACI; Ejder Beyazı por seyma_demir
seyma_demir
  • WpView
    LECTURAS 302,409
  • WpVote
    Votos 3,970
  • WpPart
    Partes 4
(İstek üzerine yeniden yayında) Bir kadının ellerinde silaha dönüşebilecek o zeki gözleri, Yıllardır o koca kuleye kapatılan kız çocuğuna aitti. Bu kadını kör bir hançer sanıp bir köşeye atmış olsalar da, O kendi kendini bilemişti. Keskindi. Korkutucu derecede ilgi çekiciydi. Belki de onun kör bir bıçak olmadığını biliyorlardı. Belki sırf şu gözlerin bakarak bile koca bir adamı dize getireceğini biliyorlardı... Belki de bu kız, Türklerin Ejder'in dikkatini dağıtma aracıydı. Eğer öyleyse, başarmışlardı.
Cemre Düştü | TAMAMLANDI por virgo_v6
virgo_v6
  • WpView
    LECTURAS 217,325
  • WpVote
    Votos 19,185
  • WpPart
    Partes 58
"Sanırım bu gece sana biraz daha fazla zarar vermezsem iyi olacak." Sıkamadığı elime bir süre bakakaldıktan sonra, çaresizlikle kendi ellerini iki yana açtı. "Toprak ben." Evreni bembeyaz bir ışık sardı. Şimşeğin geceyi inleten sesi işitilene dek saniyeler geçti. "Gök yarıldı da yere uyan diyor sanki," dedi, aniden bastıran sağanak yağmura kulak verirken. İki hece, ateş topu halinde boğazımda düğümlendi. "Öyle sayılır," dedim. Islak toprak kokusu odaya doldu, bahar gelmiş gibi. "Cemre düştü." ⁣ ?
YILIN BULUŞMASI por NurdanKeles
NurdanKeles
  • WpView
    LECTURAS 83,313
  • WpVote
    Votos 9,015
  • WpPart
    Partes 35
Dört arkadaşın geçmişten günümüze uzanan hayatları Arkadaşlık onlar için seçimdi, aşksa onlar için bir tercih. Çocukluktan beri yakın arkadaş olan bu dörtlü zaman içinde tercihlerini yaparak seçimlerinin bedelini ödemeye başlamışlardı. Hayat acıydı. Aşk da öyleydi. Yan yanayken eğlenen, aile olmayı başaran ama hep daha fazlasını isteyen bu dörtlü tam 16 yıl sonra yeniden bir araya geliyor. Bu buluşma her anlamda yılın buluşmasıyken, her açıdan yarım yalan dostuluğun ve aşkın da hesap vaktiydi.
DELİ MAVİ (Treló Ble) por NurdanKeles
NurdanKeles
  • WpView
    LECTURAS 608,937
  • WpVote
    Votos 29,785
  • WpPart
    Partes 36
Denizin maviliğinden sıcak kalpli iki insanın hayatına uzanan deli bir aşk romanı... Bir varmış bir yokmuş berrak bir denizin içinde güzel bir deli maviyle, yemeklere fısıldayan havalı bir adam varmış ve bu hikâye denizin tam da ortasında başlamış. Ardı sıra kattığı bavuluyla birlikte yanına bolca aldığı çılgınlıklarıyla yeni hayatı için çıktı yola. Yaşadığı hayal kırıklıkları geriye bırakıp iş hayatı için Atina'ya gelen Sezgi kendini daha ilk günden maviliğin en derinliğinde buluverdi. Kendi hayatından çok başkaları için yaşadığını fark eden Konstantinos için artık hayatını bir savaş meydanından çekip kendi için yaşamayı seçti. Yunanistan'ın en iyi şeflerinden biriydi. En iyisi için daha fazla mücadele ederken mavinin en şanslı tonuna denk geldi. Bu iki insanın yolu tam da denizin ortasında kesişti. Yemek yapmayı çok seven adam, yemek yemeği çok seven kadının en büyük şansı olduğunu düşündü. Hayallerin yaşandığı, aşkların gözlerle konuşulduğu, yemeklerin bolca tüketildiği ve tenlerin sır tanımadan bolca birleştiği bu delilik için hazır olun.
49 por miracledmL
miracledmL
  • WpView
    LECTURAS 341,244
  • WpVote
    Votos 24,412
  • WpPart
    Partes 61
Ben Duru Karahan... Şimdi aklınızdan bir sayı tutun. Ama öyle bir sayı olsun ki, hayatınızın geri kalanının hükmünü avucunda taşısın. Ben mi? Evet, ben de tuttum... 49! Duru Karahan | Ege Gür • +18 kısımlar içermektedir. • ?
Kafes por laviniapiaf
laviniapiaf
  • WpView
    LECTURAS 489,232
  • WpVote
    Votos 48,100
  • WpPart
    Partes 90
İlk kez koca koca adamların kelamlarını takip etmek için siyah masanın etrafındaki koltuklardan birine oturduğumda on dokuz yaşındaydım. O kadarcık kızın öyle takım elbiseli, ciddi suratlı, ağır laflı adamların içinde ne iş yaptığını sorgulayan düzinelerce insana rastlayabilirdim. Bazıları yüzüme bakmışlardı; söylenilenleri buradan çıkınca aklımda tutabilecek miyim diye. Bazıları gözünü gözüme değdirmemişti; hiçbir sözcüğün bende yankı uyandırmayacağını düşündüğü için. Bunların içinden bazıları durup sadece bakışlarıyla demişlerdi ki; çoluğunuzu çocuğunuzu masanın etrafından toplayın. Kadınlarınıza sahip çıkın. Kızlarınızı zapt edin ey ahali. Bizi susturmaya kalkan, bize böyle bangır bangır bağırarak bakan, yokmuşuz gibi lafımızı kesen, yetmeyip ahkâmını da o çirkin ağızlarıyla kesmeyi erkekliklerine bir borç bilen insan müsveddelerine rağmen sırtımızı dönemezdik. Bizi görmek istemedikleri için yok olamazdık. Veyahut görmek istedikleri yerlerde var olmaya devam edemezdik. Biz istediğimizi yapar, istediğimiz yolu yürür, gövdemizi parçalamalarına izin vermezdik. Sessiz kalmazdık. Zapt edilecek bir varlık değildik. Hiç olmamıştık. Yine olmayacaktık. Boynumuzda bir yular varmış ve hâkimiyeti kendilerindeymiş gibi davrananların karşısında başımızı hep yukarıda tutacaktık. Birileri bir şeylere geç kalmanın bedelini bize ödetmeyi deneyeceklerdi. Zaten mutlaka bedel ödetmek isterlerdi. Fakat zaman akışkandı. Aklımızın alamayacağı kadar geç kalmışlık vardı. Bir yerlere yetişmenin bazen hiçbir öneminin olmayacağını düşünecek seviyede geç kalmışlıklardan bahsediyordum. Neyin erken neyin geç olduğu sonuca ulaştığımızda farkına varacaktık. Aceleye gerek yoktu. Biz başarırdık. Yine başaracaktık. *Betül'e, namı diğer Thealbatrosss'a ithafen.*