Bir insan diğerini en çok ne kadar severdi?
En çok ne kadar özleyebilirdi...?
Aşkın sınırları olur muydu ? Ya da özlemenin...
Beklemenin...
Ne demişti şair ; ''Yıkıldı seni bekleyen şehir, artık gelsen de bir gelmesen de..''
Gelecek miydi?
Tamamen benim olmaya...bende kalmaya...yıkılmadan içimde onu bekleyen şehir?
Dizilerdeki esas kızlara hep imrenirdim. Onlar yaşıyorlardı. Aşık oluyorlar, düşüyorlar ve gülüyorlardı. Bense sadece nefes alıyordum. Monoton olan hayatım yaşamama izin vermiyordu. Ben yaşamıyordum. Ben uyanıyordum, okula gidiyordum, son gün sınavlara çalışıyor ve uyuyordum. Dizileri gerçeklikten ayıran şeyler de bunlardı zaten. Eğer hayatım bir diziyse ve ben de esas kızsam esas oğlan neredeydi? Hayatım gerçekten dizilerdeki gibi akıcı olabilir miydi?