DEVAM EDENLER ✨
41 cerita
Elzem: Leyla Gecesi oleh humeyraao
Elzem: Leyla Gecesi
humeyraao
  • Membaca 1,095,203
  • Suara 106,940
  • Bagian 31
"Leyla!" Günlerin yer değiştirdiği o saatlerde, gecenin en karasında, bir ruhun kilitli kalmış sokaklarındaydık. "Burada ne arıyorsun?" Başkası için kül olan bir yüreğin yeniden yanacağını düşünmezdim ona kadar. Sigaranın külünün düştüğü zeminde ayağının ucuyla geçmişin izlerini sildi sanki. "Seni tanıdığım o günden beri açılan kapıların, çıktığım yolların sonu hep sana varıyor." Bir tebessümün kıyısında var olup orada yok oldum. "Belki benim de çıkmazım sensin. Leyl'im, Leyla'm, gecemin karanlığı, çıkmazım..." Onun kurduğu anlamların benim cümlelerimin üzerini örttüğünü hissettim. O çıkmazda onunla kalmaya gönüllü gibi "Benden ne istiyorsun?" Diye sordum. "Seni." Dedi. ... Leyl... Leyla... Gece saçlı güzel kadın...
BÜLBÜL KAPANI  oleh Loresimaa__
BÜLBÜL KAPANI
Loresimaa__
  • Membaca 17,623,915
  • Suara 1,191,946
  • Bagian 36
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️‍🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
Bir Gençlik Hikayesi oleh prongs_so
Bir Gençlik Hikayesi
prongs_so
  • Membaca 222,414
  • Suara 15,179
  • Bagian 77
Aşkın kaç hali vardı? Çocuk hali vardı mesela. Saçını çekerek anlaştığın, oyuncaklarını paylaştığın ve yanı başında büyüdüğünde o sevginin de senle büyüdüğünü fark etmediğin halidir bu. Çocukken kalbine düşen tohum senin gözyaşlarınla sulanmış, kahkahalarınla güneş almış olabilir ve sen farkına bile varmadan düşmüşsündür onun güzelliğine. İkinci şans hali vardır birde. Aşk ikinci kez gelip de kapını tıklattığında tereddütle açar insan. O kapıda artık yeni kilitler vardır, zincir takılıdır ve içeri tekrar girmek artık hayalden başka bir şey değildir. Yalnızlığını zırh gibi kuşanan birinin kapısını çaldığında korkup kaçmak kolaydır, kalmaksa yürek ister, tabi kalbinizi çoktan içeride bırakmadıysanız. Üçüncü olarak da geçmişin gölgesinde kalmış hali vardır. Kalbinizi sakladığınız sandıklar ve başına diktiğiniz Amazonlar her zaman doğru kişiye çevirmeyebilirler mızraklarını. Acıdan gelen tecrübeler önyargıya dönüştüğünde hata yapabilir insan, geçmiş acımasız bir öğretmen olduğu gibi insanda travma yaratmaya da meyillidir. Travmalardan kaçmak bir şehirden kaçmaya benzemez, insan bir şehirde kaybolur da sora sora yolunu bulur. Kendi geçmişinde kaybolunca kime sorar insan? Yolunu kaybettiğinde elinden tutacak kimse kalmadığında yanlış yapmak kaçınılmazsa kimi suçlar insan? Eski bir aşk yeni bir aşkın üstüne kara çaldığında gözyaşlarıyla temizlenir mi ? Aşkın birden çok hali vardır elbet ancak bu gençlik hikayesinde ben size elimden geldiğinde bu üç halini anlatacağım. Benimle bu yola çıkmak ister misiniz? Yol virajlı ama manzara güzel.
Arabesk Pavyon oleh AnitaFelipova
Arabesk Pavyon
AnitaFelipova
  • Membaca 39,509
  • Suara 4,237
  • Bagian 11
Aile gazinoları vardı bir zamanlar. Kadınlı erkekli, sazlı sözlü eğlencelerin yuvası. Çoluk çocuk bile dahildi masalara. Hep birlikte eğlenmenin adresiydi buralar. Assolistlerin dev sahnelerine sahipti. Şimdi bir avuç kadardı sayıları. Demek ki aileler beraber eğlenmeyi terk etmişti. O zaman tavernalar vuku bulmuştu. Sahnesi küçük ama dans pisti kocaman olan tavernalar. Millet artık şarkı dinlerken, şarkıcı seyretmekle yetinmiyor, deli divane dans ediyordu, sokakta yapamayacağı gibi. İçinde biriktirdiklerini dökercesine... Yetinmek insan oğlunun tabiatında yoktu. Yedikçe fazlasına göz dikilirdi. Zira bir yerden sonra müdavimlere dans etmek de az gelir olmuştu. Nasıl ki sokak ortasında edilmeyecek danslar için tavernalar vardı; dizginlenen bütün arzuların tatmini için başka başka diyarlar türemeye başladı. Arz talep diyordu buna iktisat kitapları. Dünyanın biyolojisine bakılacak olursa; evrim yasası demek de mümkündü. Tavernalar ve gazinolar dönüşüm geçiriyordu. Tırtıl kelebek oluyor, gazinolar ise pavyon doğuruyordu. Çankırı Caddesinin gözbebekleriydi onlar. İçlerinden yalnızca biriydi Arabesk Pavyon.
ALKA oleh Gkennder8
ALKA
Gkennder8
  • Membaca 20,884
  • Suara 1,877
  • Bagian 8
MELİH ARSLAN Yok edici olarak programlandırılan kimsesiz bir adamın hayat öyküsü. Bir yavru Ceylan'a ömür adamasıyla değişti her şey. Önce yüreği sonra tüm benliği değişti ama değişen her şeyi elinden alındı. Bir yüreğe iki sevgi sığmaz dendi ve o vatanını seçti. Vatanının başkenti ise o Ceylan'ın gözleriydi.
BEYAZ LEKE oleh asliaarslan
BEYAZ LEKE
asliaarslan
  • Membaca 37,516,170
  • Suara 2,056,729
  • Bagian 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
SANA UZAK YAKINLAR oleh halapenobiberi
SANA UZAK YAKINLAR
halapenobiberi
  • Membaca 637,109
  • Suara 34,449
  • Bagian 22
Koskoca dünyanın kendine kıyasla, küçücük bir mahallenin ismiydi Tanyeri. Kendi içinde büyük dertleri olan, onlarca insana ev sahipliği yapar ve ayrı ayrı korurdu her birini. Füsun, üniversiteyi bitirdikten sonra, evine artık mesleğini yapmaya hazır bir hemşire olarak dönmüş, senelerdir uzak kaldığı mahallenin içinde eski yerini bulmaya çalışıyordu. Korkut, onca senenin ardından annesine kavuştuğunda, beklemediği şeylerle sarsılacak, gerçeklerin ağırlığı altında ezilecekti. Onun mahalleye dönüşü ve bir fırtına edasıyla Füsun'un hayatını girişi neleri değiştirecekti? Peki ya Korkut, içine bulaştığı sorunlardan kurtulmaya çalışırken, bir de senelerdir içinde tuttukları ona ağır gelmeye başladığında neler olup bitecekti? Füsun'un yıllardır bildiğini zannettiği her şey, bambaşka gerçeklerle karşısına geçtiğinde, yaşananları nasıl karşılayacaktı? Tanyeri'nin küçük karmaşası herkesi kolları arasına çektiğinde, olacakları hiç kimse tahmin edemeyecekti. Mahallenin birbirlerine en uzak ama aynı zamanda en yakın olan iki sakini, kalplerinin karşısında kaldığında zaman nasıl bir yol izleyeceklerdi? • [V.XII.MMXXI]
Karanfil Bezeli Elma oleh msaslann
Karanfil Bezeli Elma
msaslann
  • Membaca 80,798
  • Suara 2,887
  • Bagian 9
"Ceylan..." dedi ismimi söylemekten ne kadar hoşlandığını göstererek. "Senin evin burası derken bu konağı kastetmedim. Sonradan bulduğun aileni de..." Kaçırdığım gözlerim yeniden sahibini buldu. "Çünkü senin evin benim Ceylan. Senin yıllarca yok sandığın o evin, benim. Yuvan benim." Öyle miydi? Eğer ben, bu masalın sahici kahramanı olsaydım bir an olsun bu sorunun cevabını vermekten tereddüt etmezdim. Bu zamana kadar bildiğim, yanıldığım oldu derdim. Fakat değildim. Bu bir gün ortaya çıkacaktı ve ben o güne kadar bu evin sahibi gibiymiş gibi yapacaktım yalnızca. Bu yüzden ne hissedeceğine aldanmadan geri çekildim. Elleri tenimden ayrılırken bir an için boşluğa düşsem de aldanmadım. Meydan okuyan gözlerle baktım ona. "Cihan..." dedim incecik çıkan sesimle. "Tüm bu diyarı ayağıma da sersen, kan kokan birine evim demem. Yuvam bilmem..." Gözleri mümkünmüş gibi siyahın en koyu tonuna bürünürken acımadım, devam ettim. "Hani bir masalın ilk cümlesi derler ya bu şehir için..." Kafamı iki yana salladım. "Bizim sahte masalımızın son cümlesi olacak. Son cümlesi, binbirinci gecesi..." 🍂🍂🍂 Hikayenin tanıtım bölümleri ilk olarak Asran ismiyle yayınladı. © Tüm Hakları Saklıdır kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerlerde kullanılamaz.
Ederlezi oleh profeysinil
Ederlezi
profeysinil
  • Membaca 1,820,210
  • Suara 83,749
  • Bagian 44
"Sabaha kadar konuşmanın sabaha kadar sevişmekten daha tehlikeli olabileceğini kim tahmin ederdi ki? Her gece çiftliktekiler uyuduktan sonra Elif gizlice odama gelip yatağın diğer ucuna geçiyordu. Işıkları yakmayı hiç teklif etmemiştim, o da durumdan şikayetçi değildi. Binbir gece masallarındaki gibi karanlıkta başlayıp aydınlıkta son bulan gece buluşmalarıydı bunlar, ve nedense gizli kalmasını istemiştik. Oysa ortada gizlemeyi gerektirecek bir şey yoktu, onca gece yanımdaydı fakat elim onun eline bile değmemişti. Biz sadece konuşuyorduk... Sadece konuşuyorduk ve sanırım tüm sorun buydu. Belki konuşmak yerine sevişseydik bu kadar kök salmazdık birbirimize. Ben bile anlatacak bu kadar çok şey biriktirdiğimden habersizdim. Konu konuyu, kapı kapıyı açıyor ve konuştukça söylenecek daha fazla söz açığa çıkıyordu aramızda. Bazen attığımız kahkahalar duyulmasın diye ellerimizi ağzımıza kapatmak zorunda kalıyorduk. Bazense Elif mutfağa inip gizlice yiyecek bir şeyler getiriyordu ikimize. Biri duyar diye ekmeği bile sessizce böldüğüm, çocukluğumdan bile daha çocuk olduğum, hayatımda ilk kez bir kadının yüzünde kaybolduğum gecelerdi. Bir erkeğin neden binbir gece boyunca masal dinlemek isteyebileceğini ilk kez o gecelerde anladım. Ve tarihteki onca adamı eline kalem almaya iten, tüm bunları bana yazdıran şeyi ilk kez o gecelerde buldum. Bazen bir kahkahanın ortasında, bazen birbirine çarpan iki bakışta, bazense saçını kulağının arkasına sıkıştırmasını izlerken ansızın beliriveren o sızıyı... İçimdeki edebiyatı uyandıran bir ağrıydı bu. İnkâr edip kaçsam da, durup kapılsam da gözlerine bakarken hissettiğim gerçek hiç değişmiyordu. Elif bir Balkan ağıdı gibi göğsümde büyüyordu."
Doğru ve Yanlışın Ötesinde oleh Gkennder8
Doğru ve Yanlışın Ötesinde
Gkennder8
  • Membaca 1,528
  • Suara 205
  • Bagian 2
Kim ne der safsatasıyla ömür çürütmek mi yoksa çıplak ayakla özgürlüğe koşmak mı? Yanlış nedir? Kabul gören yanlışlar, dünyaya bir kere gelmiş yüreklerin yanlışı olmak zorunda mıdır? Yoksa herkesin yanlışı ve doğrusu kendisine midir? "Doğru ve yanlışın ötesinde bir yer var. Seninle orada buluşacağız." Mevlânâ Celâdeddîn-i Rûmî #doğruveyanlışınötesinde ismiyle yazılan ilk hikayedir. 02.11.2022 Hikaye içerisinde yetişkin içerik bulunacaktır ve tüm hakları saklıdır. Gökçen Koçan