İKİ YARALI |Tamamlandı|
Yaralar vardır; Hiç kapanmayacakmış gibi hissettiren. Yaralar vardır; Kapanmış olsa bile dokununca sızlayan. Yaralar vardır; Kapandığına dair bir iz bırakmayan. ✱ Batu ve Melis... Hayat onlara oyun oynamış ve yü...
Yaralar vardır; Hiç kapanmayacakmış gibi hissettiren. Yaralar vardır; Kapanmış olsa bile dokununca sızlayan. Yaralar vardır; Kapandığına dair bir iz bırakmayan. ✱ Batu ve Melis... Hayat onlara oyun oynamış ve yü...
"Her ne yapacaksan ateşten bir çemberin ortasına düşebilirsin, biliyorsun değil mi? Uygar, seni oraya itebilir." Anlayışla gülümsedim bu defa."Biliyorum, itebilir," dedim ve ekledim: "İttikten sonra arkasına bakmadan gidebileceğini de biliyorum. Bir ateş çemberinin ortasına itilebilirim ama bu oradan kurtulamayacağım...
Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay bembeyaz parlak tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar gökyüzü kadar karanlık olan saçlara meydan okudu. Bulutlar ağladı, yağmur selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini. "Saçların kadar uzun ve güzel...
Bilmeniz gereken en önemli şey ; Aşkın bir son kullanma tarihi veya tarifi yoktur. ****** "Başlarda senden hoşlanmaktan korktum, sonra sana aşık olmaktan. Şimdiyse seni kaybetmekten korkuyorum. " Ya kalbin başından beri ona atıyorsa? ****** Bu sıradan bir aşk hikâyesi değil. Okuyunca anlayacaksınız..
"BUNU YAPAMAZSIN!" diye bağırdım karşımdaki adama doğru. Bi katile bağırmak ne kadar mantıklı onu da siz düşünün,ne kadar salak olduğumu anlayın. "Haklısın, aileni öldürmek kolay olur. Hm... Ailene acı çektirmek? İşte bu daha mantıklı" dedi adam ve oturduğu yerde daha da yayıldı. "Aileme acı falan çektiremezsin" dedim...
Ailesini şüpheli bir yangında kaybeden Arya, kimliği gizlenerek yetimhanede büyümek zorunda kalır. Vasisi olan aile avukatının izniyle küçüklüğünden bu yana yalnızca telefonda konuşsalar da aralarında bir bağ oluşan gizemli bir kadının vesilesiyle on sekizine basmasına yakın bir zamanda yetimhanede çıkar ve kendi evin...
××× "Neden bu kadar sinirlisin?" alev saçan bal gözleri gözlerimi buldu. Ellerini saçlarından geçirirken adeta saçlarını yoluyordu. Alayla güldü. "Neden bu kadar sinirliyim?" yüzüme doğru kükrediğinde istemsizce bir adım geriledim. Çıplak ayaklarım çakıl taşlarının üzerinde hafif sızısını belli etmişti. Arkasını dön...