Küçük insanların, büyük hikayesi... Aşk'ın en saf hali... Pars ve Açelya... Hepsinin de yaşı daha küçük, aralarında bazıları reşit bile değil ama hayatları yaptıkları yaşıyorum insanım diyenleri utandırıyor. Aşkları, dostlukları, yaşamları, yaşadıkları o kadar özel ve güzel ki bu kitabı okurken içinde kaybolacaksın...
17 ne güzel bi yaş. Ne 16 kadar çocuksun ne de 18 kadar sorumluluk sahibi.. Sen benim 17 yaşımsın.. Deli çağımsın. İlk şiirim, ilk kavgam, yaşamı ilk fark edişimsin.. Aynaya ilk bakışım, evden ilk kaçışımsın.
Arkadaşlar bu benim 3. kitabım umarım beğenirsiniz...
Sevmekten daha önemli bir şey vardır.hisettirmek gibi koklayarak öpmek gibi.bazen sevilmekten çok varlığını hissetmek isteriz.varlığını hissetmediğimiz birini sevmeyiz.kadınlar sevdiğini duymaktan çok hissetmek ister.sevdiği Ada'mın sevgilisini hisseden kadından daha güzel yoktur.ve o gün öyle bir gittiniz,ben o günde...
Kumsal arkadaşlarıyla buluşmak için evlerinde çalışan ahmet beye arabayı hazırlamasını söyler ve yola çıkarlar ancak yolda fazla trafik vardır kumsal ise yürümeyi tercih ederek kalan yolu yürüyerek gitmek ister bi anda yağmur bardaktan boşalırcasına yağmaya başlar kumsal ise daha fazla ıslanmamak için son sürat koşa...
Hayattan beklediklerini alamamış ama elde etmek istediği şeylerin peşinden koşan bir adam... Kızların hep aynı olduğunu düşünen bir adam... Bu düşüncelerin tam aksine gelişen bir olay bütün hayatını degistirecekti... Adı aşk... Hayat dolu gözlerinden, ay ışığı fışkıran bir kız... Aşık olmaktan korkan duygusal bir miza...
