İsviçreli Bilim Adamı
İsviçreli bilim adamları olarak ;
On altı yaşına gelen Clair Strayder beş farklı topluluğa bölünmüş olan Chicago'da Bilgelik topluluğunda yaşamaktadır. Her yıl düzenlenen topluluk seçimi törenleri çok yaklaşmıştır ve Bilgelik'in başkanı olan ve aynı zamanda Clair'in arası pekte iyi olmayan ablası Eveleyn Boul kardeşine Bilgelik topluluğunu terk etmesi...
Tutunacak bir daldı belki de benim için.. Minik parmakları ellerimin arasında kaybolurken, gözlerinin içindeki ışıltıydı belki de beni bu hayata bağlayan. Siyahın içinde boğulmuş hayatımıza gözlerini açan, hepimizin hayatına yön veren, minik bir vücut, ufacık bir kelimeydi Umut.
''Zeynep yapma.Benden kaçma.'' diye mırıldandı.Git gide sesi kısıyordu sanki. ''Senden ka-kaçtığım falan yok.Şimdi beni bırakır mısın?'' diye yeniledim sorumu.Birşey demeyince onu sertçe ittirdim.Sonunda ondan kurtulduğumda arkamı döndüş gidiyordum ki kolumu tuttu.Sıkı tutuyordu ve bu canımı yakıyordu. ''Kerem kolumu...
Birbirlerini Deli Gibi yedi Iki insan ama ortada fazlasıyla Zor Bir engel var! Herşeye ragmen bu engeli aşabilecekeler mi? Veya Aşk onu engeli geçecekmiydi sahiden göreceğiz. "Seviyorsan belli kazın Ettik. İçinde saklaman başkalarına fırsat vermendir."
Hayalleri olmayan insan yoktur derler. Herkes hayaller kurar. Kimi insanın hayalleri bir günlüğün sayfaları arasına sıkışıp kalır, kimisinin hayalleri bir ağacın kovuğunda. Kimisinin hayalleri kayan bir yıldızla birlikte yok olur, kimisinin hayalleri ise gerçek olur. Hem de hiç beklemediği bir anda!
''Tesadüf mü? Ah, saçmalama lütfen. Sanki planlanmış gibiydi anlamıyor musun?'' Durup biraz düşündü. ''Yani sizin her türlü birlikte olmanız gerekiyordu canım. Seni ondan başkasıyla düşünemiyorum zaten. Aslında bakarsan Kerem'i başka biriyle düşünebiliyorum çünkü o her güzel kızın yakışabilir.'' Koluna sert bir şekild...
Herkes hayatının aşkıyla nasıl tanıştığını anlatırken gülümser. Bizim için durum biraz farklıydı. Hayatlarımızın tepetaklak olduğu gün her şeyin sonu gibi görünse de, birçok şeyin başlangıcıymış aslında...En derin acılar en mutlu anlarımıza sebep olabilirmiş. İnandıklarımızı kaybettiğimiz gün inanmadıklarımızın gerçe...
Güneşi beklerken fan hikayesi olan Patron aşk ile geçmiş arasında kalan bir adam ile imkansıza aşık olmuş bir kadının hikayesini anlatıyor... Bakalım seçilen şey aşk mı olacak yoksa her şey olduğu gibi devam mı edecek ?
Bir kadın.. Bir adam.. Bir ev.. Peki bu üçü bir araya geldiğinde neler olacak dersiniz? Merak ediyorsanız Cihangir 'Numara 12'de buluşalım.
Merhaba, ben Diana. Diana Amanda Stone. 17 yaşındayım. Herkes çok sinir bozucu olduğumu söyler. Ki bende bunun farkındayım zaten. Ama eskiden böyle değildim. Saf ve inek kızlardandım. Dönüm noktamı başlatan galiba annemi kaybetmem oldu. Bütün hayatımı değiştiren şey buydu. Normal bir 17 kız gibi hareket edemiyordum, d...
Büyük aşklar nefretle mi başlar? Ah, çok saçma. Aşk diye bir şey yoktur. Hem de nefret ile başlıyanı hiç yoktur. Yani en azından ben öyle zannediyordum. Ta ki karşıma Kerem Sayer çıkana kadar ve beni mahvedene kadar. O kadar nefret doluydum ki ona, ama ilk başta anlamamıştım bunun aşk olduğunu, aşk hakkında en ufak bi...
Tesadüfen karşılaşan iki genç, tum zorluklara, tum engellere ragmen aşık olursa, herseye ragmen beraber olmayi becerebilirse daha ne isteyebilirlerki...zeykerin masalina hosgeldiniz... (Instagram sayfam (@zeyker_fanclub için yazdığım hayali bir ZeyKer hikayesi...ilk hikayem, umarım beğenirsiniz)
Güneşi Beklerken ailesinin beklediği ateşli ZeyKer dakikalarını ele aldım...
Aslında ilk görüşte aşk, Bir türlü itiraf edilemeyen. Biri babası için, biri annesi için. Zorla, Ama aslında bir rüya. Gerçek olamayacak kadar güzel, Gerçek olacak kadar mükemmel. Sonra rüyadan uyanış. Her şey yolunda iken "Sadece o olsun" demek, "Çabuk gel" demek. Aslında bu bir aşk hikayesi, Bu bir ZEYKER hikayesi. ...
Annesi ve babası ayrılmış iki kişi. Birinin annesi, diğerinin babası birbirlerine aşık oldular. Onlar üvey kardeş olsalar da, hiçbir zaman birbirlerini öyle görmediler. Herkes onlara kardeş dese de onlar bunu umursamadılar. Çünkü onlar birbirlerine aşık olmuşlardı.