Sorunları nedeniyle babasının üç ay önce rehaba yatırdığı Niall, pek konuşmayan, konuşunca da insanlara ters davranan bir kişiliğe sahiptir. Tek istediği rehabtan kurtulmak olsa da iyileşmek yerine daha da kötüleştiği için bu imkansızdır. Peki ya biri onu iyileştirmeyi başarırsa?

"Baştan başlayabilir miyiz? Yabancılar olarak? Kendimi tanıtabilir miyim? Yeni anılar oluşturabilir miyiz Demi?"diye sordu uzunca. Tek kelime etmedim. O kadar burkulmuştum ki telafisinin imkansız olduğunu düşünüyordum. Niall başını aşağı yukarı salladı. Ve gitmek için arkasını dönecek iken elimi uzattım. "Ben Demi" ~~~~~~~~~~~~~~~~ "Ben karanlıktan korkmuyorum Zayn. Karanlıktaki insanlardan korkuyorum. Ama sen karanlığın ta kendisi gibisin. Bu durumda korkup korkmamam gerektiğini bilmiyorum" "Korkma. Karanlığımın seli ele geçirmesine izin ver ve ortak karanlığımızda, birlikte yaşayalım Gomez" Diall fanfic//zaylena fanfic//

Futbol? “Topu, kafa veya ayak vuruşları ile karşı kaleye sokma kuralına dayanan ve on birer kişilik iki takım arasında oynanan top oyunu, ayak topu.” Sözlüğe bakacak olursanız tanımı aynen böyle yapılmıştır. Aslında bakarsanız benim bildiğim futbol da tamamen böyle bir şeydi. Ancak hiç beklemediğim bir anda hayatıma giren beklenmedik kişi benim için futbolun tüm tanımını değiştirdi.

Bu mutlu bir aşkın hikayesi değil. Mutlu sonlar ancak masallarda olur. Bu yarım kalmış bir aşkın yasını tutan bir adamın hikayesi. Bir zamanlar o da seviyordu diyerek imkansıza meydan okumaya çalışan aptal bir adamın hikayesi. Unutması gereken anıları gözlerini her kapadığında düşünen çaresiz bir adamın hikayesi. Bu benim, Demetria Devonne Lovato’ya sonsuz bir aşk besleyen Niall James Horan’ın hikayesi. Half A Heart'ın 2. kitabıdır.

"Çok güzelsin Lovato"dedi büyüleyici sesiyle. Eşsiz gözlerine baktım. Kızardığımdan emindim. Güldüm. "Hah bu senden duyduğum ilk pozitif şeydi"dedim hafif kıkırtımla. Gülümsedi. Elini yanağıma yerleştirdiğinde teninin temas ettiği her nokta kavruldu. Baş parmağını hafifçe gezdirdi. "Bir tane daha duymak ister misin?"diye sordu. Tebessüm ederek başımı aşşağı yukarı salladım. "Seni seviyorum" ******* "Benim hakkımda ne hissediyosun Zayn?" "Senden çok hoşlanıyorum hemde tahmin edemiyeceğin kadar çok...." gözlerimin ışıldadığını hissettim. "Senden son birşey istesem peki?" dedim şirince aslında naptığımın pek farkında değildim. Hislerim beni ele geçirmişti "Tabi..." "Beni hiç bırakma olur mu?" "Daha iyi bir fikrim var aslında. Sen benden hiç gitme!"