Öncelikle şu konuda bir anlaşalım. Normal değilim, o da öyle.

Jasmine 23 yaşında hayatını kaçakçılıkla kazanan bir kızdır. Doğan'la karşılaşana kadar ortalama bir hayat sürmektedir. Doğan'ın hayatına girmesiyle hayatı geri dönülmez bir şekilde değişir. Zaman içerisinde kazandığı özel gücüyle, isyancılar ve Doğan arasında seçim yapmak zorunda kalacaktır. Jasmine'in macerasına sizi de davet etmek istiyorum. Romantizm, Bilim kurgu, Paranormal kategorilerine sığmayan macera ile karşınızdayım.

Iki abim var ve baş belaları. Biri kaya gibi sert ,diğeri ise ipek gibi yumuşak. Ama ikiside bana annemi ve babamın yokluğunu unutturmaya çalışıyorlar ve ben bundan hiç mi hiç hoşlanmıyorum. Anne-babamı öldürwn adamları ve onların başlarını bulmak istiyorum. Onlar benim ailemi gözümün önünde yok ettiler. Bunun cezasınıda fitil fitil getiricem onların götlerinden. Ben bunları düşündüm , onlarda gerisini düşünsünler.

19 yaşında genç bir kız... Soğuk kanlı bir katil... Yaşam ölümden beter olabilir miydi sahi? Aşk,acı,nefret,intikam... Hangi duygu kurtarıcıları olacak dersiniz? Öyle bir gün gelecek ki acıyı yaşadıkları en güzel duygu olarak hissedecekler...

Bu kitapla sadece bambaşka bir dünyaya yolculuk etmeceksiniz. Bambaşka iki dünyaya yolculuk edeceksiniz. İki farklı dünya, üç farklı ırk. Vampirler, insanlar ve koruyucu denilen, aslında isimlerinin tam tersi olan şeytani, kurnaz varlıklar... Kaçak vampirimiz, aslında kimsenin varlığından dahi haberi olmadığı, diğer dünyaya, insanların dünyasına gidiyor bulduğu esrarengiz defter sayesinde. O defter sayesinde, yalnızca diğer ırklar ve diğer dünya hakkında bilgi edinmiyor. Kendi hakkındaki bilinmezlikleri de keşfediyor. Aslında, ne kadar özel olduğunu anlıyor. Daha önce hiçbir yerde görmediğiniz, bilmediğiniz diyarlara yolculuk etmeye, keşfetmeye var mısınız Açelya ile? Bakalım Açelya neler neler yaşayacak... Belki imkansızlıklarla dolu bir aşk hikayesi, belki beladan çıkmayan başı, belki de sadece boşluk. Karanlık bir boşluk. Eh hala kitaba başlamadınız mı? Neyi bekliyorsunuz okuyun da görün! Ufak bir not: Korku, gerilim içerikli bir kitap değildir, daha çok fantastik bir kurguya sahiptir. İkinci ufak not: İlk bölümlerde pek aşk olmayabilir. Daha başlardan, ön yargılı davranıp kitabı silmeyin. Sadece birazcık sabredip ileride olacakları bekleyin.

-Türkiye'deki ilk Percy Jackson hayran kitabıdır- Eğer melez olduğunuzu düşünüyorsanız hemen okumayı bırakın. Yoksa başınıza feci şeyler gelebilir. Ama yok, okumaya devam etmek istiyorsanız uyarmadı demeyin! İyi şanslar.

Genç kız karşısındaki adama, hiçbir mimik oynatmadan bakıyordu. Psikopat görüntüsü veren bu kızdan, saldırması veya bir hamle yapması beklenilirdi elbet. Ama o hiçbir şey yapmıyordu. Bir süre daha gözlerinin içine baktı karşısındaki adamın. Onun gözleri, kendisininkinin aksine ateş saçıyordu. Öfkeyle cayır cayır yanıyordu. Yeşil irisleri koyulaşmış, kendisi gibi kusursuz elleri sıkı bir yumruk halini almıştı. Kız gözlerinin derinliklerine baktı adamın. Uzun uzun. Ve sonra hiçbir şey söylemeden arkasını döndü ve ağır adımlarla yürümeye başladı. Tam ufka bakarcasına, bakışlarını hiçbir şekilde oynatmadan, kendinden emin adımlarla yürümeye başladı. Adımları her zamanki gibi yeri titretecek kadar sert, duruşu dik, ve bakışları ''İnsanlar! Korkun benden!'' der gibi sertti. O, Arya Sarrafoğlu'ydu. Zekası, gücü, karanlığı ve insanları düşünmeye iten, şiirsel konuşma tarzıyla insanları hem kendine hayran bırakan, hem de korkutan kızdı. O, yaşadıkları yüzünden tüm insanlıktan nefret eden, ve soğukkanlı bir katil olarak hepsine tek hak ettiklerini verecek olan kişiydi. O bir sosypattı. Ve durdurulamazdı. 13+

Beyazı siyahla kirletirsin ama Siyahı Siyahla temizleyemezsin. İşte bu hikayede melisi siyahla kirletmişler. Ama o beyazı bulup temizlenmek yerine daha çok siyah istemiş .

Auroa, mitolojide Şafak Tanrıçasıdır. Yunan mitolojisinde adı Eos olarak da geçer. Her sabah okyanustan çıkıp, kanatlı dört atın çektiği parlak arabasıyla göğe yükselir, doğu tarafından göğün kapılarını açıp güneşe yol verirdi. Eos, tanrılardan çok sevdiği sevgilisini de ölümsüz yapmalarını istemiştir, tanrılar ona acıyıp isteğini yerine getirmişler ama tanrıçanın sevgilisinin yaşlanmasını engellemeyi akıl edememişler. Yüz yıllar boyu yaşayan Zeus kuruyup aşırı derece de yaşlanınca Eos onu terk etmiştir. Zeus bir yolunu bulup tanrıları onu tekrar genç yapmaya ikna etmiş ve yanında şimşek tanrısı olmuştur. Bir süre sonra Eos'u bulup öldürmüştür. Tanrı ve Tanrıçaların ölmeden önce ki dilekleri gerçek olduğu kabul edilirdi. Eos'da ölmeden önce güçlerinin 1000 yıl sonra bir kızda hayat bulmasını dilemiştir. Zeus ise o kızı ilerde bulup, Eos gibi onu da öldüreceğine ant içmiştir. Zeus. 1000 yıl sonra farklı bir kişilikteydi. Zamana ayak uydurmaya çalışmış bu sürede kendine yeni bir kimlik bulmuştu; Harry Styles. Auroa, 16. yaş gününde gökte çok belli olmayan bir siluet görmüştü. O gün kaderinin değiştiği gün olacaktı. Çünkü Şimşek Tanrısı Zeus -daha doğrusu Harry- onu bulmuş ve peşine düşmüştü.