20 Temmuz 1974 sabahı şanlı Türk ordusunun Kıbrıs'a ayak bastığı an, yeni destanlar açıldı aslında mazide. Kimse konuşmadı, kimse sormadı, verdiğimiz yüzlerce şehidin anılarını, yaşamlarını... Sinan Aykal adında bir çavuş, komutanları ve silah arkadaşlarıyla birlikte çıktı Türk yurdu Kıbrıs'a. Toz ve duman arasında, namlusu dönük bir tüfeğin tetik sesiyle çıkan kurşunun can aldığını görmek, işte buydu aslında savaşın gerçek yüzü. Kıbrıs Türk Alayı'nda görev yapan bir birliğin başından geçenleri anlattığım tarihsel kurgu hikayeme hoşgeldiniz. Umarım bir kez daha savaş görmeyiz.

Bozkırın çorak topraklarından, Avrupa'nın karanlık ormanlarına yolculuk ettiler. Sayısız zafer kazanıp, devletler yıktılar. Batının en güçlüsü olmak için çaba harcarken karşılarında son bir engel kalmıştı, Batı Roma İmparatorluğu. Şimdi de onun için geliyorlar, ilkinde yarım bıraktıklarını, ikincisinde tamamlamaya... Genç ve başarılı komutan Alcander'in, Türklere karşı verilen amansız mücadelede ki yeri, belki de sıradan bir hikayede dahi olsa tarihi değiştirebilir. Tarih hikayede değişir mi? Neden olmasın? Gel ve Avrupanın sessiz çığlığına şahit ol.