Defne, ailesinden uzakta, geçinmeye çalışan bir üniversite öğrencisidir.Uzun zamandır çalıştığı mini markette üç katı maaş uğruna gece vardiyasına geçince, market raflarının arasındaki karanlık dünyanın sırları ile karşı karşıya kalır. *** Adam parayı uzattı. Gülümsedi mi, tam belli değildi ama dudağının kenarı bir an yukarı kıvrıldı. "Adın ne?" Elim ile yakamdaki isimlik kartını işaret ettim. "Okuyamıyor musunuz, yoksa okuma-yazma bilmediğiniz mi ortaya çıksın istemiyorsunuz?" Bu kez gerçekten gülümsedi ve hafifçe başını salladı. "Sen bu uzun dilinle gece vardiyasında fazla dayanamazsın, emin ol.Ayrıca isimlik kartın boş haberin olsun" Ben utancım ile boğuşurken o çoktan kasadan geçirdiklerimi cepleyip dışarıda kaybolmuştu. Ardından içeriye gece havası doldu ve sessizlik geri geldi.

Hızlıca bir kayanın tepesine sıçradı.Güneş ışığının belli belirsiz aydınlattığı tek yer orasıydı.Elini yavaşça ışık hüzmelerinin içine uzattı ben elmas gibi parlamasını beklerken çok geçmeden hafif bir duman yükseldi. "İşte bu...Bu bizim gerçek yüzümüz" dedi sert bir şekilde ve hemen elini geri çekti. O an vücudumu saran korku hissiyle sarsıldım. İşte bu an, hayatımın aşırı romantize edilmiş masum bir alacakaranlık romanından ibaret olmadığını anladığım andı.