"Belki de o otobüse binmek yerine fırtınada kalsaydık birbirimizi yaşatabilirdik." "Bizim keşkelerimiz var, iyikilerimiz olsaydı beraber ölmeye de razıydım ben." "En baştan tanışabiliriz. Keşkelerimizi unutup iyikiler yaratabiliriz." "En büyük keşkelerimizin başında birbirimizi tanımak var, imkansızı hayal ediyorsun." "Haklısın ama benim keşkelerimin en başında seni sevmemek yer alıyor." ~~~~~ Kitabımda diğer kitaplara göndermeler mevcuttur. Lütfen bu yanlış anlaşılmasın ve arkasında art niyet aranmasın. Tatlı göndermelerin her kitapta olması gerektiğini düşünüyorum, oldukça hoş oluyor 🌸 !!!!!! Şimdi geçeceğim özette spoiler içerebilir.!!!! Bir grup insan büyük bir fırtına beklenen gecede, sokağa çıkma yasağı başlamadan evlerine dönmek isterler. 10 kişilik grubumuz otobüs aracılığıyla birbirleriyle ilk kez karşılaşır. İçeriden filtreli olan cam yüzünden dışarıyı net göremez ve şoförün onlara yerleri bildirmesini beklerler. Uzun bir süreden sonra otobüs durup karanlığa gömülür. Şoförün silahını çekip herkesi geniş depoya benzer yere hapsetmesiyle olayımız başlar. Kendine 'Red' diyen profesörümüz yaptığı deneyle herkesin gerçek yüzlerini ortaya çıkarır. Karanlık sırları olan grup, içlerinde yaşanan aşk kargaşalarıyla birlik olamaz ve bölünerek deneyi hayatta kalma savaşına çevirir.

"Aman mazallah Aşkın ölür, siz gülümseyin." Vefat etmiş birisine mektup göndermek mi? Neden olmasın :).

...

Çirkinim diye dalga geçen varlıklar aslında insan değilim diye ağlamalılar ben çirkin melis aşık olmak mı? Gülerim .ben çirkin melis hayatının aşkını bulmakmı? Kahkaha atarım . ama buldu işte ben onu bulamasamda o beni buldu . kendimi sevdirdi bana o Kalbimi çalan hırsız . "mert?" "Melis." "Sana çirkin dedikleri zamanlarda ben senin güzelliğine kıyamıyordum" "Ben seni hep sevdim her halinle sevdim Dünya Güzeli " diye ekledi ve devam ediyordu bu beni benden alan cümlelerine " Sen beni Sevmesen de sen benim herşeyimsin" Cevap beklermiş gibi baktı derin derin ama ne deseydim bilemedim ne diyebilirim ki? O da beni Mest ediyordu bakışlarıyla , bende onu istiyordum, oda benim herşeyimdi, canım gibi, AŞK gibi "Mert " "Evet" dedi heyecanlı gözleriyle " aşksın dime sen "

Genç kız, uçurumun ucunda öylece duruyordu. Birazdan her şeyi bitireceğini düşünüyordu fakat bilmiyordu ki her şeyin daha yeni başlayacağını. O zamanlar, onun için sadece siyahtı ama o günden sonra "Siyahın İçindeki Beyaz"ı keşfedecekti. -Dur sakın atlama !! -Sen kimsin yaa sakın bana karışma anladın mı şimdi git burdan !! -Yanlış yapıyorsun sana yardım etmeye çalışıyorum sadece bak yaşın daha çok genç ölmek için halledebilirsin herşeyi sakın atlama !! -Sen hiç hayatını tamamen siyah olarak yaşamadığın için beni anlayamazsn simdi defol git burdan !! -Tamam peki gidiyorum ama çok yanlış yapıyorsun sana son kez bişey söylüyorum SİYAHIN İÇİNDEKİ BEYAZI unutma !!!

Ayaz bir mafya grubunun patronu. Bu grup 5 kişiden oluşmaktaydı. Tehlikeli olduğu kadar da ürkütücü olan bu grubun yaptığı işkencelerin haddi hesabı yoktu. Ayaz bir gün bir mağazada bir kızla çarpışır. Bu kızı gözüne kestiren Ayaz kızı takip eder ve adresini telefonuna kaydeder. Adamlarından bu kızı kaçırmalarını ister,adamları kızı kaçırınca ayaz tehdit ederek kızın onların yanında yardımcı olarak çalışmasını ister. İşin içinde tehdit olduğu için Öykü bu işi kabul eder ve yanlarında çalışır. Ayaz bu süre içerisinde Öykü'ye aşık olur. Ama Ayaz'dan önce Olcay Öykü'ye aşık olur ve Ayaz bunu öğrenir. Ayaz'ın Öykü'ye kavuşmak için gösterdiği savaş dillere destan olur. İşte asıl o zaman Öykü ve Ayaz'ın aşkı başlar...