Türkçe kitaplar
5 stories
Karanlık Çete by Tilki-99
Tilki-99
  • WpView
    Reads 762,203
  • WpVote
    Votes 38,443
  • WpPart
    Parts 38
"Her insanın kendi zevkleri vardır küçüğüm, benimki de cesetler. Ve unutma ki, katilini affedersen seni yeniden öldürür." Mavi ve Yeşil'in savaşı. •Kitabımda reklam yapmayın ve spoi vermeyin lütfen. Bunu tekrar eden kullanıcılar engellenecektir.Bu gibi işleri özel mesaj yolu ile halledin. •
+17 more
EYVAH! BENİM SEVGİLİM BİR MAFYA (Atos Serisi-2) by BetlEldoan
BetlEldoan
  • WpView
    Reads 3,108,800
  • WpVote
    Votes 116,611
  • WpPart
    Parts 46
Amerikadan Yunanistana uzayan bir aşkın hikayesi. Korkun, tutkunun ve aşkın dansına hazır olun.. Belki de yalnızca kendi hayat gayesiyle yaşadığı için öyleydi Kate. Babasının göz bebeği, Amerikanın parmakla gösterdiği bir sosyetik güzelken kendisini aniden bir mafyanın yanında bulur. Alex için Kate katlanması zor ve imkansızsa Kate içinde Alex oydu. Kate sınırsız kredi kartları, kart ekstreleriyle oldukça mutluydu ta ki hayatına hiç olmadık bir zamanda giren adamla.. "Beni bir şeye zorlayamazsın!" diye haykırdı genç kız öfkeyle. Adam yalnızca gülümsedi.. "Seni neler zorlaya bileceğimi bilmiyorsun bile.." Kate ona imayla gülen adam kaşlarını çattı. "Ah tanrım! Bundan sonra bir daha Prada markasını görmek nasip olmasın ama bu deliyi al başımda!!" Alex'in dudaklarında alaycı bir gülümseme daha peydahlandı. "Kızıl nasıl bu kadar çabuk beni deli ediyorsun!" "Ah sen zaten delisin!" Adam dudaklarını yavaşça ısıran kıza baktı. Belli korktu dedi içinden. Ah bu iyiydi, hemde oldukça iyi..
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I) by RumeysaGulhan
RumeysaGulhan
  • WpView
    Reads 14,534,102
  • WpVote
    Votes 58,539
  • WpPart
    Parts 4
KİTABIMIZ RAFLARDA, TÜM KİTAPÇILARDAN ULAŞABİLİRSİNİZ. Babasından başka hiç kimsesi olmayan bir genç kız... 28 Yaşında hapishanede mahkûm bir adam... Ya bir gün olur da genç kızın babası da o cehenneme düşerse? Bir gün olur da bu yabancıya kızını emanet etmek zorunda kalırsa? *** "Sen kimsin ya? Adını bile bilmiyorum!" Dedi genç kız sinirle yanındaki adamı süzürken. Adam cevap vermemişti. Bu genç kızı daha çok sinirlendirmişti. "Hey, adını sordum?" Adam genç kızın yüzüne bile bakmadan arabayı sürmeye devam etti. "Kurt." Diye mırıldandı, sesi oldukça soğuktu. Genç kız ürktü, bu nasıl isimdi böyle? Tanımadığı bir yabancıyla nasıl yaşayacaktı? Üstelik bu adamın bir mahkûm olması genç kızın daha çok ürkmesini sağlıyordu. Yavaşça başını cama çevirdi, korkuyordu. Babası yanında yoktu ve çok korkuyordu. Ona ihtiyacı vardı, ondan başka hiç kimsesi yoktu... BİR KARADENİZ HİKÂYESİ... *** Karadeniz Serisi'nin ilk kitabıdır... © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
KURTULUŞ | Hapsoluş Hikâyesi  by derinkarakter
derinkarakter
  • WpView
    Reads 343,160
  • WpVote
    Votes 13,717
  • WpPart
    Parts 20
'Sen güçlü bir kızsın, degil mi?' Dedi eli boğazımın tamamını kavrarken. 'Senin gücün yanında, benim ki bir hiç.' Dedim kısık bir sesle. Boğazımı kavrayan elini gevşetmesi için, elimi koluna koyup sıktım. Bakışlarını kolunu sıktığım elime kaydırdı ve hafif sırıttı; 'Senin ellerin küçük ve kırılgan, tıpkı bedenin gibi. Ama kalbin, öyle değil.' Dedi Gözlerini bile kırpmadan doğrudan gözlerime bakıyordu; 'Benim ellerim büyük ve güçlü, tıpkı bedenim gibi. Ama kalbim değil.' Dedi Yüzünü, yüzüme santimler kala durdurdu. Nefesi yüzüme doğru akıyordu, ve içime karışıyordu adeta. 'Belki benim bu gücüm, senin kalbini kırmaya'da yeter.' Bu bir " Kurtuluş" Hikâyesi değil. Bu bir " Hapsoluş" hikâyesi
SİYAH KELEBEK by syhklbk
syhklbk
  • WpView
    Reads 35,762
  • WpVote
    Votes 2,725
  • WpPart
    Parts 31
Bir yol düşünün ... Çıkmak zorunda olduğunuzu hissettiğiniz bir yol. Kendini buna öyle inandırmışsınız ki sanki yaşamanız buna bağlı gibi hissediyorsunuz. Uzun bir yol, kenarlarında göğe uzanan ağaçlar var . Adımlarınız içinizdeki karmaşadan habersiz sağlam ve güven dolu. Hafif esen rüzgar ağaçların dallarını dans ettirdikten sonra sizin saçlarınızı okşayıp geçiyor. İçinizde var olan bütün tereddütleri unutuyorsunuz o an. Daha da hızlı yürümeye başlıyorsunuz. Tam tepenizden kırlangıçlar şarkı söyleyerek uçuşuyor. Yüzünüzde içten bir gülümseme oluşuyor ve tam o saniye önünüzdeki çukuru görmediğiniz için takılıp yere düşüyorsunuz ve dizleriniz parçalanıyor. Acı dolu bir çığlık kopuyor bu defa dudaklarınızdan ve yaşaran gözlerinize artık söz dinletemiyorsunuz... Ağlıyorsunuz ... Hıçkırıklara boğularak ağlıyorsunuz hem de... Çünkü düştüğünüz yerden elinizi tutup kaldıracak başka bir el yok, kanayan dizinize bakabilecek kimse yok. Yanaklarınızı ıslatan göz yaşlarınızı silecek yumuşacık parmakları olan kimseniz yok... Bu defa daha acı dolu ağlamaya başlıyorsunuz. Sanki kanayan diziniz değilde yüreğinizmiş gibi. Bir süre daha ağlayıp göz yaşlarınızı kendiniz siliyorsunuz , sanki her şey sizin suçunuzmuş gibi . Sanki bunların hepsini haketmişsiniz gibi. Kanayan dizinizi silmeyi reddedip kendi çabalarınızla ayağa kalkıyorsunuz ve tekrar yürümeye başlıyorsunuz. Ama bu defa çok başka şeyler hissediyorsunuz. Az önce size güzel gelen ağaçlar bu defa size tıpkı zindan parmaklıklarını anımsatıyor, saçlarını okşayan rüzgar sizi üşütmeye başlıyor ve öten kırlangıçlar birer gardiyana dönüşüyor. Oradan kurtulmak istiyorsunuz ve koşmaya başlıyorsunuz . Ama koştukça yol daha da uzuyor sanki, attığınız her adımda etraf kararmaya başlı