'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak isterdim, bu defa olması gerektiği gibi!' inatla, hırsla hatta öfkeyle söylediği sözler anlamsızdı. Çoktan bir grup asker, uzakta parlayan zırhını görmüş ve biraz ganimet umuduyla ona yaklaşmaya başlamışlardı. Güneşin önüne uzanan bir baş gördü, dişleri sararmış, bir kaç tanesi dökülmüş, sakalları bir parmak uzunluğunda olan çirkin yüzlü bir adam küfür ederek mızrağını kaldırdı ve acımasızca yüzüne sapladı. Acı akıl almaz seviyedeydi, ilk hamlede ölmemişti çünkü asker mızrağı başına değil, ağzına saplamış, tam delemediği için öldürememişti. Göğsünden yayılan sıcaklığı hissetti. Acıyla bakan gözleri genişledi, 'Bu şey, babamın bana 16 doğum günümde verdiği antik kolye değil mi ? Neden bedenimi ısıtıyor?' Fakat daha fazla düşünme zamanı olmadı, asker mızrağını çekti, bu sefer tam saplaması gereken yere sapladı. Kapak sonradan düzenlenecek! BİLGİLENDİRME: +16 YAŞ VE ÜZERİ!!! BU KİTAPTA HİÇ BİR HAYVANA ZARAR VERİLMEMİŞTİR! KİTAPTA YAZANLARI LÜTFEN EVDE DENEMEYİN! BU KİTAPTA GEÇEN KİŞİ VE KURUMLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR.

"Hila'nın Kulesine evrenin dört bir yanından varlıklar tırmanır. Bunların arasında her türlü canlı ve evrenin en iyi dahileri de yer alır. Ben ise adı sanı duyulmamış bir gezegendeki basit bir köylüyüm. Hila'nın Kulesine tırmanmak benim neyime öyle değil mi? Işte öyle değil! Kulenin en tepesine çıkmak benim nihai amacım, bunun uğruna evreni yakacağım!" Bazı yerlerde yüzünüzde bir gülümseme oluşacak, bazı yerlerde de Karias'ın acısı ve azim dolu yüreği karşısında tüyleriniz diken diken olacak. Okurken iyi vakit geçireceğinizi düşünüyorum.

Birbirinden farklı ırkların ve canavarların etrafta dolaştığı bir dünya ve bu dünyada gözlerini açan küçük bir çocuk... Göklerin derinliklerinde süzülen özgür ejderhalar, korkulan ve saygı duyulan büyücüler, acımasız savaşlar, büyük ihanetler, kadim imparatorluklar ve krallıklar. Eğer cesaretiniz varsa gelin ve böyle bir dünyada bir çocuğun başına gelebilecek olaylara ve bunların nasıl üstesinden geldiğine şahit olun. Bu efsane sadece bir çocuğun efsanesi değil. En güçsüz denilenin en tepeye tırmanma ve bilinen her şeyin sonunun efsanesi...

"Kudretlilerim, Bizler kurtarıcı değiliz, Bizler katiliz, yok ediciyiz. Bizler avcıyız, 'Onları' avlayacak olanlarız. 'Onlar' birçok isimle bilinirler. Yaratıcı, Tanrı, Yöneten, Kutsayan Ve Ölümsüzler. İsimlerini sınamamızın vakti geldi. Tanrılar avlanacak, Ölümsüzler ölecek! Size bahşettiğim şey efsanevi bir destan değil, 'Ölmeyenleri' öldürebilmenin zevki olacak!" "Lordun her sözü Kudretlilerin yerine getirmesi gereken bir emirdir! Tanrılar... katledilecek!" Zevkle okuyacağınıza eminim. Başlar biraz kısa olsa da hikaye gittikçe açılacak ve kitapla birlikte sürükleneceksiniz.

Ancak 'Ruh'u geliştirenlerin ve ona hükmedenlerin sözü geçtiği bir dünyada, Karen sadece hayal kuran ve bu konuda ümidi olmayan bir gençti. O, ruhlara hükmeden ve ölümsüz olmayı başaran kahraman savaşçıların hikayeleriyle büyüdü. Her zaman onlardan biri olabilmek uğruna aradığı fırsatlardan biri sonunda kapısını çalmıştı. Edindiği bu şans için Tanrılara şükreden genç adam, karşılığında kaybedeceği şeyleri bilemezdi. Sahip olduğu gücün ardından gelen şey sadece kederdi. Ve kederi yüzünden çıktığı intikam arayışı, kahraman değil korkulan bir İblis olmasına neden oldu. Ölümsüzlük yolunda ilerleyen nicelerini katledeceğinden, akıl almaz güçlerin çatıştığı savaşlarda adından söz ettireceğinden ve en önemlisi hiç unutulmayacak bir Ölümsüz Efsanesi yaratacağından bihaber olarak çıktığı yol engeller ve tehlikelerle dolu... Ve bu yolda, cesareti, şansı ayrıca hizmetkârı olması gereken ustası ona en iyi rehberliği verecek...

Not: Aşağıdaki Açıklama Bölüm 12 Ye Kadar Geçerli Ve Asıl Hikaye O Değil 13. Bölümden Başlayarak İsterseniz Asıl Kitaptan Başlayabilirsiniz :) İsim,Doğum Yeri,Geçmiş Bunların Hiçbirini Taşımayan Ve Hatırlamaya Çalışan Bir Genç Onu Bulup Yetiştiren Bir İhtiyar Ve Monstra (Canavarlar) Gibi Sayısız Fantastik Canlının Yaşadığı Bir Dünya Ana Karakterimizin Hayat Felsefesini Açıklayan Sözlerde Bunlardır. Işık Kötüdür Çünkü Işık İnsanı Kendine Çekip Güvende Olduğu Hissini Uyandırır Aynı Yüzüne Gülümseyip Arkandan Gülen Biri Gibi,Karanlık İyidir Çünkü Seni Kendinden Uzak Tutar En İyi Dost Gibidir Seni Korumak İster. -Yazarınızdan (Gerçek Tanıtım):Sanal gerçeklik ile tanışan ve oynamaya başlayan Mirza'nın hem bir gelişimci hemde oyun temasının birleşimiyle ortaya çıkan macerası. -PARA BİRİMİ- 100 BAKIR = 1 GÜMÜŞ 100 GÜMÜŞ = 1 ALTIN 100 ALTIN = 1 BEYAZ ALTIN 100 BEYAZ ALTIN = 1 SİYAH ALTIN 100 SİYAH ALTIN = 1 ZÜMRÜT ALTIN 100 ZÜMRÜT ALTIN = 1 ELMAS ALTIN 100 ELMAS ALTIN = 1 KAYNAK ALTIN 100 KAYNAK ALTIN = 1 EJDER ALTIN *İlk Kitabım Olduğundan Acemiliklerim İçin Şimdiden Özür Dilerim.

Okuluna her gün istemeyerek giden ve üvey abisinden gördüğü şiddet yüzünden hayata karşı umudunu yitiren bir çocuğun, kadim bir diyardan gelen mesajla değişen hayatı... 6 milyar nüfuslu dünyada bir hiçken, hayalini bile kuramayacağı Gümüş Kıta'nın içindeki tek Ademoğlu olmak. Başka bir zaman diliminde, başka bir gezegende, başka hayatlar kurtarıp, yeni dostları için savaş vermek, aşık olmak... Bir çocuğun kaldıramayacağı şeyler olabilir.

Kara büyünün yasak olduğu bir dünyada İvar isimli bir yaşlı adam henüz yediyüz civarı yaşında olan bir kara büyücüydü. İvar uzun süren yılların araştırmasıyla ruh gücünü artırmanın bir yolunu bulmuştur. Bunun bedeli oldukça büyüktür ama bedelini umursamayıp hazırlıklarını yaptı ve gerçekleştireceği sırada bir terslik oldu, Tüm ruh gücü ailesini katlettiği beş-altı yaşınlarında ki bir çocuğa geçmesi ile tüm planları değişti. Ve bu çocuğun kaderinin hikayesidir.

Zamanı durduramazsın, geriye gidemezsin, sadece ilerlersin... İşte benim hikayem öldüğümde başladı. Adli Psikolog Wu Shan eve giderken geçirdiği kaza ile hayata gözlerini yumdu.. Yada öyle olduğunu sanıyordu.. O tekrar dirilmişti. Üstelik 13 yaşında bir çocuğun bedeninde ki tuhaflıklar bununla sınırlı değildi.. O farklı bir gezegende dirilmişti!! Adaletin güçle kazanıldığı bu dünyada; Güçlünün zayıfı ezdiği, cinayet.. tecavüz.. gibi bir çok suçun olduğu ki kimsenin buna bir şey demediği, kısaca güçlüysen istediğin her şeyi yapabildiğin bir dünya... Kanunu güçlünün koyduğu bir dünya... Üstelik etraftan enerji absorbe edebildiğin, tuhaf tekniklerle tanrı benzeri bir varlık olabileceğin bir dünya... Fantastik bir DÜNYA... 3 Seçeneği vardı; Ya şartlara uyum sağlayıp hayatta kalacaktı. Ya şartlara ayak uyduramayıp elenecekti. Yada şartları değiştirecekti.

Her şeyin yalan olduğu, güçlünün güçsüzü ezdiği bu dünyada eşitsizlik,öfke,intikam,sevgi, nefret ve ihanetin arasında kalmış bir adam. Unighed'de bilinmeyen, keşfedilmemiş yerler ile dolu bir yerdi. Ve böyle bir yerde.. İntikam uğruna herşeyini verebilecek kişinin karşısında kim durabilirdi? Kötülüğün ve iyiliğin bir kişide nasıl algılandığını öğrenin... ~~~~***~~~~***~~~~***~~~~***~~~***~~~***~~~*** Yazdığım ilk hikayemdir. Okuduğum çoğu hikayeyi sevdim ve dedim ki acaba benim hikayemide severler mi? İşte buradayım. Küfür, cinsel istismar ve dehşet verici sahneler olabilir. Bunlara bi fobisi olana önerilmez! İyiliğin içindeki Bencilliği görün!