Eski sevda kitapları📚📑
8 stories
EŞKIYA by Sitaare
Sitaare
  • WpView
    Reads 2,025,353
  • WpVote
    Votes 93,292
  • WpPart
    Parts 47
Gece boyu izledim; Çadıra düşen gölgesini. Peçesini indirişini, Sigarayı yakışını.. Üfleyişini geceye.. Yer yer çadıra dönüp bakışını.. Nefes alıp verişini.. Gözlerinde hiç korku yoktu, deli cesareti okunuyordu yüzünün her köşesinden. Büyük kalabalıklarda dahi kaybolmayacak bir güce sahipti. Herkese göz gezdirirdiniz de onun duruşu dönüp tekrar bakmanıza neden olurdu. Bu farklılık gizlenemeyecek türdendi. Siyahlara bürünmesi gecede kaybolmasına yetmiyordu. Karanlıklar içinde bir karanlık, ama günden daha aydınlık.. [Gerçek kişi ve olaylarla bağlantısı yoktur. Tarihi bir değer taşımamaktadır ! Yazar Cadillac değil, at sürmek istediği için fi tarihini seçti. ] Tüm hakları saklıdır. ~31.12.2015~
GİRAY by servestizm
servestizm
  • WpView
    Reads 1,852,070
  • WpVote
    Votes 122,397
  • WpPart
    Parts 53
"Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın. Ama bugün denilenden sonra yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü nedense, daha yeni görüyordu Giray saçının hepsini. Tam olarak olmasa da düğünleri bile olmuşken saçını açmaktan çekinmemesi gerektiğini düşünmüştü, helaldi artık sonuçta... Aynadan onunla göz göze gelince sordu aynı tereddütle, "Keseyim mi yani?" Giray kaşlarını çattı kızın tavrıyla, ilk tanıştıklarında her lafıyla bir kasırga koparacak kadar kesin olan Dilrûba artık her daim kırılgandı.. Artık evli olduklarında, kocası sıfatı taşıdığından mıydı bu tavrı? Bazen düşünüyordu, ona yardım edeyim derken bastırmış, ya da ezmiş miydi hiç? Boyun eğmeye mahkum mu hissettirmişti? Düşündüğüyle kendine olan öfkesini atamadan sordu kıza, "Niye kesecekmişsin?" "Dökülür belki. Aynı odada olacağız ya.." yutkundu, boğazını tazeledi ama sözlerini tazeleyemedi, ne diyecekti ki? Bilemedi Dilrûba.. "Dağılır her yere." Giray rahatsız olurdu belki kendisinden parçaları her yerde görürse.. Onun konuyu açmamasını uzun bir süre aynı odada kalacaklarına yormuştu çünkü.. Gözlerini kızdan ayırmadan yaklaştı Giray. Bakışları onun uzun saçlarını okşasa da eli çekindi, mahrum kaldı bu tatlı zevkten, "Dökülsün.." dedi yumuşakça, Ben toplarım senin ardından.' dedi içinden, 'Bir de saklarım, kimseler göremez, benim mahremim olur..' 'Senin gibi...' Saçlarını tutarak hafifçe tebessüm etti Dilrûba, "Salık gezmem o zaman, fazla dökülmez.." dedi ama saç değildi tam olarak kastettiği. Hayatında bana dair pek bir iz bırakmam, rahatsız, olmazsın diyordu.. Şu akşamdan itibaren herkes biliyordu evli olduklarını... O yüzden sanki iki gün önce değil de şimdi kıyılmış gibiydi nikâhları.. Öyle hissediyordu. "İstediğin gibi gez, nasıl rahat eder, nasıl istersen.."
Güz Sancısı (Beyzadeler Konağı) by KimyaGC
KimyaGC
  • WpView
    Reads 1,025,488
  • WpVote
    Votes 67,450
  • WpPart
    Parts 83
Yaşamaya başladığı his karmaşası beraberinde bir sarsıntı ile geldi Yusuf'a. Bu o değildi. Başını daha da dikleştirip tek kaşını kaldırdı. "Senin için hazırladığım sürprizi beğenmişsindir umarım. Malum gizlenmek beni epey uğraştırdı. Ama değdi. Ve yüzündeki ifade hiç ilgimi çekmiyor. Boşuna uğraşma gram acımadım sana" Dilinde ki yükü kelimelerin sırtına sarıp bir bir gönderdi Yusuf. Yüzü kasılmış ve çatık kaşları sert havasını güçlendirmişti. Alnının ortasında o an beliren yatay çizgiler ise artık olan bitene tahammül etmekte güçlük çektiğini kanıtlar nitelikteydiler. Gülnihal ise akıl tutulması yaşıyordu. Nefreti, hayal kırıklığı, endişeleri, beklentileri ve benliği. Hepsi birer zırh kuşanıp üstüne gelen bir ordu halini almışlardı. Komutanları da şuan karşısın da kibir dağı gibi dikilen adamdı. Tükenmişti artık.Tanzimle kıpırdayan dudaklarının arasında oldukça tok bir ses meydan buldu yeniden. "Yüzüne tükürmek isterdim ama inan değmezsin"
~ŞÛRÎDE~ by blumargherita
blumargherita
  • WpView
    Reads 1,826,672
  • WpVote
    Votes 88,444
  • WpPart
    Parts 58
"Dokunma bana! Dokunma!". "Dokunacağım! Kocam değil misin!". "Değilim! Hiç bir şeyin değilim senin. Anlamadın mı bunu hala?". Ezo duyduklarına aldırmayıp İbrahim'in dudaklarına açlıkla saldırdı. Isırıyor, yalıyor, çekiştiriyordu. İbrahim'in onu itmesine aldırmadan daha da yapıştı kocasına. "Midemi bulandırma daha fazla. Dokunmanı istemiyorum anlamıyor musun!". "İbrahim sev beni. Kurbanın olayım sev artık!". "Her şeyi bilirken hala seni nasıl sevmemi beklersin?". "Seviş benimle. Lütfen!". "Sana...dokunmayacağım!". Ezo daha fazla ayakta kalamayıp yere dizlerinin üzerine çöktü. Birilerinin duymasına aldırmadan ağlamaya başladı. "Anne olmak istiyorum İbrahim. Bebeğim olsun, karnım şişsin, mememi emsin, bana anne desin...". "Sen asla anne olamayacaksın Ezo! Anla artık".
NADİDE (TAMAMLANDI) by Mavili_Yazarr41
Mavili_Yazarr41
  • WpView
    Reads 4,848,227
  • WpVote
    Votes 192,497
  • WpPart
    Parts 55
"KÜFÜR VE YETİŞKİN UNSUR İÇERİR!" 'KİTABIMDA KÜFÜR ETMEYİN!' Nadide ŞAN. Seyyid Ali YILMAZ. Bir silah, bir kaza, bir ölüm, bir intikam ve tutkulu bir sevda... *** Seyyid Ali, "Birincisi sana dokunmayacağım ve asla benim kadınım olmayacaksın!" Bunu demesiyle Nadide gözle görülür bir vaziyette rahatlamıştı. "İkincisi asla anamın sözünden çıkmayacak ve ona karşı gelmeyeceksin. Her ne derse yapacaksın." dedi Seyyid Ali. "Üçüncü ve sonuncu ise," dedi ve kıza yaklaştı. Kızın buram buram yasemin kokusu burun deliklerine dolmaya başlamıştı. Nefesini tutup, "Aileni unutacaksın!" der demez Nadide'nin kalbi acıyla kasıldı. Böyle bir istek olmazdı, olamazdı. Bu nasıl bir vicdansızlıktı? Mavi gözleri yaşlarla dolmaya başlamıştı. Başını iki yana salladı. "Hayır, böyle bir şeye hakkın yok!" dedi Nadide. Seyyid Ali kızın böyle cesaretle konuşmasına öfkelenmişti. "Senin o it babanın da beni babasız bırakmaya hakkı yoktu ulan!" diye bağırdı. Nadide irkilmiş ve sesli bir şekilde ağlamaya başlamıştı. O tüm bunları hak etmiyordu. "Benim babam... Babam hakkında doğru konuş!" dedi kekeleyerek. Korkuyordu amma söz konusu babası olunca, herşeyi unutuyordu. Sinirden gözü dönen Seyyid Ali ileri atıldı ve kızın omuzlarını tutup, onu sertçe sarstı. "Savunma lan o soysuz iti! Savunma!" demiş ve kızı yere fırlatmıştı. *** "Bu bir sabır ve emek hikayesidir."🌼 90'lar yılında Adıyaman'da geçen, tutkunu olacağınız bir hikaye. Kitapta 'yetişkin unsurlara' yer verilecektir. KURGUM TAMAMEN BANA AİTTİR. HERHANGİ BİR (Ç)ALMA VEYA KOPYALAMA DURUMUNDA GEREĞİ YAPILACAKTIR. Mavili Yazar 💙
Raflarda! "GELİN" by seyma_demir
seyma_demir
  • WpView
    Reads 709,164
  • WpVote
    Votes 11,372
  • WpPart
    Parts 8
İp atlarken geldi baba bildiğim amcam yanıma. Örgülü saçlarımın üstüne kırmızı bir yemeni attı. Gözleri yaşlıydı. Onu hiç gözleri yaşlı görmemiştim. İç yeleğinin cebine elini attı ve altın köstekli saatini çıkarıp, avuçlarıma bıraktı. Bunu bana, evime döneceğimde vereceğini söylemişti. "Artık gitme vakti kızım." dedi amcam. "Nereye?" diye sordum. "Eve mi? Ama daha erken amca. Arkadaşlarıma söz vermiştim." Amcamın güçlü yüzü daha da soldu. Sakallarını kardı ve sarığını düzeltti. Canı bir şeye sıkılmış gibiydi. Onu teselli etmek istedim. Elimi uzattım ama o, geri çekildi. "Artık oynamayacaksın kızım. Artık benim evimi de, evin bilmeyeceksin. Kocan olacak. Onun evini çekip çevirecek, ona kadın olacaksın." Kadın olmak? Ama kadın anne bildiğim yengeme denirdi. Kadın, kocaman bedenlere denirdi. Kadın kocası olan kişilere denirdi. "Seni everdim Zelal." dedi amcam çatallı sesiyle. "Bugün nikahını kıyacağız. Kocan ve kayınbaban seni bekliyor." Evlenmek... Bu mümkün müydü? Ben daha 14 yaşındaydım. Ve bir adamın, karısı olacaktım. Bilmediğim ama çok sonra öğreneceğim bir gerçek de vardı. Bu, benim ilk evliliğim olmayacaktı. ... Yaşanmış bir hayattan esinlenerek yazılan bu hikayede isimler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Bu, bir çocukgelin hikayesidir.
ÇATAL KARAM by busrayurdakul
busrayurdakul
  • WpView
    Reads 226,374
  • WpVote
    Votes 14,047
  • WpPart
    Parts 25
Mihriban gülüyor, kıkırtılar bırakıyor ve farkında olmadan karnını okşayan kocasını hissediyordu. Uzun kavak ağaçlarının yanına vardıklarında Gülsarı yavaşladı, ufuğa doğru usulca yürürken kocasının göğsüne sırtını yasladı. Kocası saçlarının kokusunu içine çekerken atın eyerini tuttu. Mihriban ufuğa dalmışken, "Sonunda ne var dersin? Dünya bu köy mü? Bu köy kadar küçük mü? Çıkacak mıyım şu köyden, görecek miyim engin denizleri?" dedi ve Gülsarı'nın yelelerini usul usul okşadı. Sözleri kocasını etkilemişti, Emin atın üstünde duran karısını bir nebze daha kendisine çekti. Ne yaptığını sorgulamak umrunda bile değildi, Mihriban dilberi karısı değil miydi? Koynuna alsa, bir nebze sevgi verse kim neye karışırdı? Peki ya Cennet? Gerçek sevdası Cennet miydi? Öyleyse Mihriban'ın her halini sevecekmiş gibi hissetmezdi ki. "Kader," dedi net bir sesle. "Kader Mihriban, kader."
VALİNİN OĞLU (TAMAMLANDI) by servestizm
servestizm
  • WpView
    Reads 3,170,261
  • WpVote
    Votes 166,173
  • WpPart
    Parts 33
Valinin Oğlu| TAMAMLANDI Odunculuk işi yapan Veysel bir gün küçük kızının ısrarlarına dayanamayarak onu da yanında götürür ve askerlerin önünü kesip Vali'nin kaybolduğunu söylemesiyle tedirgin bir güne başlar.. Günün devamında odun için gittiği yerde Vali'yi bulur ve onu evine götürerek iyileştirir.. Hesapta olmayan bir şekilde Vali kendisinin bir oğlu olduğunu söyler ve oduncunun küçük kızı Nazlı'yı büyüyünce gelini olması için ister.. Oduncu ise bu teklifi kabul eder... Bu olaydan yıllar sonra Nazlı ve Ali Merdan kim olduklarından habersiz bir çeşme başında karşılaşırlar... Hikaye 1600-1700 yıllarında Osmanlı' da geçer. Gerçek kişiler, isimler ve olaylarla bir bağlantısı yoktur.. #Yetişkin içerik barındırır.