Kesinlikle okunması gerekneler
8 stories
KÜÇÜK YALANCI (DOKUZ YAYINLARI İLE RAFLARDA) by msmarvi
msmarvi
  • WpView
    Reads 15,188,103
  • WpVote
    Votes 172,041
  • WpPart
    Parts 39
Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay bembeyaz parlak tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar gökyüzü kadar karanlık olan saçlara meydan okudu. Bulutlar ağladı, yağmur selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini. "Saçların kadar uzun ve güzel olsun ömrün Küçük Yalancı." Dedi adam, ama kesti kadının saçlarını kendi elleriyle, kıydı sevdiğinin ömrüne. "Hiçbir yere gitmeyeceğim sevgilim..." Dedi kadın, ama tutmadı sözünü, kıydı sevdiğinin aşkına. Sevdiği kadınları bir bir kaybeden acımasız katil, Akın Korel. Sevgiden yoksun kurak bir kalp ve o kalpte açan beyaz bir papatya. Kendi döktüğü göz yaşlarıyla büyüdü, getirdi baharı. Kimse fark etmedi onu. Güllere ulaşılmak isteyenlerce ezildi, yine döktü göz yaşlarını. Adam fark etti solan papatyayı, aldı ellerine. Ama öldü beyaz papatya. Muhteşem bir koku sardı etrafı. Ölü bir çiçek hiç böyle güzel kokar mıydı? Yaşadığını sandı, sevindi adam. Ama bilmiyordu papatyaların ölünce koktuğunu. Öğrendiğinde ise artık çok geçti...
Karantina Serisi by beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    Reads 113,795,576
  • WpVote
    Votes 4,586,363
  • WpPart
    Parts 181
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir kız öğrencinin cesedinin başında buldu. Üstelik yalnız değil, onlar da yanında... Mahşerin üç atlısı. Bu, sadece bedenleri değil ruhları da karantinaya alınan dört kişinin hikayesi. Bu onların özgürlüklerine ulaşmak için yaşadıkları esaretin hikayesi. Bu, birbirlerinin her şeyi haline gelen, birbirlerine gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar birlikte olacaklarına söz veren dört arkadaşın hikayesi. Bu mahşerin dört atlısının hikayesi. Şimdi, bizimle misiniz? "Bizim bedenlerimizi karantinaya almadılar. Ruhlarımızı karantinaya aldılar. Bizim ruhlarımız tanıştığımızdan beri karantina altında. Ne çıkabiliyoruz bu karantinadan, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Ruhlarımızı birlikte bir karantina altına aldılar, ve bizim bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda bile birlikte olacağız, ama özgür olacağız. Savaş bitti, ve biz sağ kaldık. Savaş bitti, ve biz hala ayaktayız."
3391 Kilometre by beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    Reads 27,579,423
  • WpVote
    Votes 1,485,664
  • WpPart
    Parts 47
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geçme ihtimalinizin dahi olmadığı, asla aynı fotoğrafın içinde bile bulunamayacağınız, sizden kilometrelerce denizlerce adalarca şehirlerce uzakta olan bir insana aşık olur muydunuz? Bunu, kendinize yapar mıydınız? Bu bir mesafe hikayesi! İki insanın, birbirlerini görmeden duymadan aylarca gece gündüz konuştukları ; birbirlerinin en yakını oldukları, ama birbirlerinden en uzakta oldukları, aralarındaki kilometrelere rağmen birbirlerine aşık oldukları bir mesafe hikayesi! Burası bizim gezegenimiz ve burada her şey anını bekler. Burası, bizim 3391 kilometrelik gezegenimiz... - ''Seni görmem için yanımda olmana gerek yok. Ben seni gözlerim kapalıyken de görebiliyorum. Zaten ben seni sadece gözlerim kapalıyken görebiliyorum...''
HACKER (Kitap Oldu) by murateksii
murateksii
  • WpView
    Reads 2,421,550
  • WpVote
    Votes 208,873
  • WpPart
    Parts 78
Dünyanın Bir Türk Hacker İle İmtihanı. Türkiye de doğup büyümüş olan Kayra ŞAFAK, 21. yüzyılın en becerikli ve en zeki bilgisayar programcısıdır. Tek amacı canı pahasına sevdiği ülkesini iç ve dış tehditlere karşı korumak, sadece kendi ülkesindeki Müslümanlara değil, dünyadaki bütün Müslümanlara yardım etmektir. Kendisine, Sıradan Biri Fakat Türk anlamına gelen 'Ordinary But Turkish' adını veren Kayra, yaptığı bütün saldırıları bu kullanıcı adı altında gerçekleştirmektedir. İki yıl boyunca üzerinde çalıştığı YaparımBilirsin kod adlı virüsü ile aşamadığı hiçbir program, yazılım yoktur. Kayra, ABD'nin terör örgütlerine yapmış olduğu silah yardımlarını durdurmasını istemiş, aksi takdirde Pentogon'a tarih boyunca görülmemiş bir saldırı gerçekleştireceğini bütün Amerikan Haber Kanallarını hackleyerek, maske arkasından okuduğu bildiri ile duyurmuştur. Amerika'daki açık olan bütün televizyonlar bir anda kilitlenip, Kayra'nın üç dakikalık İngilizce bildirisini dinlemek zorunda kalmıştı ve bu olay Kayra'nın bütün dünya tarafından tanınmasını sağlamıştır. Hızla gelişen olaylar neticesinde bütün dünya tarafından tanınan bir Hacker haline gelen Kayra, başta CIA, MOSSAD ve BND gibi güçlü istihbarat teşkilatları tarafından Kırmızı Bülten ile arananlar listesine girmiş, hatta öldürülmesi için peşine kiralık katiller takılmıştır.
MAHAR (Kitap Oldu) by murateksii
murateksii
  • WpView
    Reads 395,637
  • WpVote
    Votes 30,947
  • WpPart
    Parts 32
⭐ WATTYS 2017 BÜYÜK BULUŞLAR KAZANANI ⭐ "Dünyanın en hızlı adam olan çocuklarıyız biz yetimhane çocukları, en hızlı ADAM olanı." Acıyı keşfeden küçük çocukların hikayesi... Mahar, 1980 li yıllarda sert kuralları olan, çocukları şiddet ile terbiye etmeyi güden bir geri kafalı müdürün yönetimindeki yetimhanede büyüyen üç çocuğun hüzün ve bir o kadar da macera dolu hikayesini anlatıyor. Mahar, yetimhane beraber büyüdüğü Ali ve Merve ile 8 yaşındayken kaçmaya karar verip her şeyin çok iyi olacağını düşünürler. Peki her şey iyi mi olacaktı? Her sokakta ayrı bir yüze bürünen İstanbul sokakları yetimhaneden daha mı güvenli? Değildi, özellikle sekiz yaşında isen hiç de güvenli değildi. KİTAPTAN KESİT.. "Sekiz yaşından beri söylediğim bir söz vardı; dünyanın en hızlı ADAM olan çocuklarıyız diye. Ama gelin bi' sorun bana. Bir sorun bana; hızlıca adam mı olmak istiyordum yoksa çocukluğumu yaşaya yaşaya mı adam olmak istiyordum.... Gelin bir sorun bana..." ... Yirmi beş yaşına gelmiş, balkonumda çayımı yudumlarken dışarıda gülüp koşturan, oyun oynayan çocukları gördüm. Yirmi beş yaşında filan dinlemedim, attım kendimi sokağa. "Ben de sizinle oynayabilir miyim?" dedim çocuklara gülerek. Önce birbirlerine bir süre baktılar ve sonra: "Tamam abi oyna." dediler. "Ama son geldiğin için ortaya geçersin." Ortaya geçmiş öylece duruyordum. Çocuk elindeki topu bana atıp bacağımdan vurunca güldü. Kaçmamış, hatta topu tutmaya çalışmıştım. "Hahaha! Ya abi kaçsana toptan. Neden kaçmıyorsun?" diye güldüler. Oynadığımız oyunun adı 'ortada sıçan' dı. Ve ben Mahar; yirmi beş yaşında ortada sıçan nasıl oynanır, onu öğreniyordum... ~Telif hakkı saklıdır.
Şizofren Müslüman by PelinYesilyurtr
PelinYesilyurtr
  • WpView
    Reads 193,091
  • WpVote
    Votes 18,649
  • WpPart
    Parts 23
Derin bir nefes aldım. Ayaklarımın altındaki İzmir manzarası çarpıyordu gözüme. Bakışlarım yerdeydi, kaldırdım: "Beyler, ben annem ve kardeşimden sonra ilk kez bir karşı cinsi sevdim lan!"dedim. Görkem, "Gizemli konuşma oğlum noldu?"dedi. "Anlamayacak kadar salak mısın Görkem, Elif'i seviyorum." dedim. "Elif'i?" "Evet." "Hani şu çarşaflı olan kızı?" "Evet." .. "Biliyorsun ki bu dünya imtihan yeri. Allah herkesi farklı şekil de imtihan eder. Kimini fakirlikle, kiminiz zenginlikle. Kimini güzellikle, kimini çirkinlikle. İmtihanın mantığı da budur zaten. Zor olan bir şeye dayanabilmektir imtihan. Bu yüzden onun en sevdikleri ağır imtihanlar geçirmiştir hep. İnsanlar da böyle imtihanlar geçirir bazen. Belki Allah, peygamberi Musa'nın yaşadığı imtihanı yaşatır sana. Ömrün Firavunlarla savaşmakla geçer. Ama "Bu devir de Firavun mu var?" Deme. İnsanı namazdan, tesettürden, dini yaşamasından alıkoyan her şey firavundur.İsterse anne ve baba olsun. Belki de Yusuf peygamber gibi karanlığın kuyusuna düşürmüştür Allah seni. Ahir zaman da her yer bir kuyu değil mi? Her yer belirsiz, simsiyah değil mi? Unutma, seni kuyuya düşüren Allah, o kuyudan çıkaracak. Ve bir gün seni, gönlünün Mısır'ına Aziz yapacak! ... İnsan nefis için değil O'nun rızası için sevmelidir en başta. Tek taraflı dünya için değil ahiret hayatı için yani Sonsuz içinde sevmelidir aynı zamanda. Sevdiğinden önce, sevdiğini yaratanı sevmelidir. Allah gönlünüzü hangi gönüle yerleştireceğini bilir. Allah, O'nun için yanlışlardan döneni O'na sığınanı ve O'nun için kararlar alanı sahipsiz bırakır mı hiç ? Biz yeter ki O'nun için güzel ve temiz kalmaya çalışalım. Güzel kalmaya çalışan insanlar için hep güzel tevafukları vardır Allah'ın.. .. Gerçek aşkı satır aralarında bulacağınız bir hikaye :)
AV by M_Rise
M_Rise
  • WpView
    Reads 6,418,227
  • WpVote
    Votes 255,031
  • WpPart
    Parts 49
AV, EPHESUS YAYINLARI aracılığıyla raflarda! * Zamanın çok öncesinden gelen bir savaş ve tüm bunlardan habersiz bir genç kız... Annabelle Jefferson, Hiddenfield kasabasına adımını attığı an bir şeylerin yolunda olmadığını biliyordu. Fakat bu kadar akıl almaz olayların tam ortasına düşeceğini asla tahmin edemezdi. Ağaçların arasındaki tapınağın anlatılmamış hikâyesi, kanlı bir tarih ve aydınlık ile karanlığın bitmek bilmez çatışması... Tüm bunların ortasında Annabelle'i, karşısına çıkan tehlikelerden koruyan ama rengini asla belli etmeyen bir genç adam: Jay Sullivan. Peki ya Annabelle'i, Jay'den kim koruyacaktı? Kendi avına âşık olan bir avcı, Yok edecek mi avını hiç düşünmeden? Ya da Koruyabilecek mi onu kendisinden? * #1 in Fantastik
ŞARNA by ayilmah
ayilmah
  • WpView
    Reads 66,605
  • WpVote
    Votes 5,663
  • WpPart
    Parts 34
"Kaçılacak biri miyim? Tahammül edilemeyecek hatta? Hani tahammül görecelidir demiştin ya, ben o söylediğine de inanmıştım. O da yalanmış. Tahammül göreceli falan değilmiş. Bir insan tahammülsüzse herkese göre tahammülsüzmüş. Anneme göre de sana göre de." Karşısındaki adamın kendisine verecek cevabının olmadığına ilk defa şahit oluyordu Şarna. Oysa ki her zaman ne söyleyeceğini iyi bilen biriydi Asaf ona göre. Sorduğu sorular o kadar da zor değildi. "Değilsin." dedi Asaf. Fısıldıyordu ve bunun sebebini konuşmaya zorlanmasına yordu. "Tahammülsüz olan benim, anlıyor musun? Benim hayatım, benim düzenim, benim doğrularım." Bu açıdan değerlendirmemişti Şarna. Hayatı boyunca alışageldiği gibi yine kendini suçlayıcı yargılarda bulunmuş ve Asaf'ın kaçışını bu yargılara bağlamıştı. "Yoksa sen, bu hayatta en tahammül edilebilecek insansın."