SESSİZ VE SENSİZ
Ve o kadar gelmedin ki, senden daha çok hayalini sever oldum. ♡ ♡ ♡
"Bir şey söylemeyecek misin?" Aidan'ın bunu demesiyle gözlerimi ona çevirdim. Gözleri kırmızıya dönmüştü. Söyleyeceğim sözcüklerin harfleri birbirine karışmış gibiydi. Korku ve şaşkınlıktan hareket dahi edemiyordum. Ona baktım birkaç saniye. İnanmayı reddetmiştim. Acaba ben de mi deliriyordum? Hayır, akıl sağlığım ye...
Bizim hikâyemizde isimler yok; sadece o ve ben varız. O, dünyadaki bütün kitapları okumak istiyordu. Ben ise sadece onu istiyordum... (Obur Okumalar kategorisinde bir Watty ödülü: Kancalarını takıp çıkarmayan o hikayeleri biliyorsun değil mi? Cümlenin ortasında uykuya dalsan bile okumayı bırakamadığın o hikayeleri? Bu...
Tanrıça Serisi-1, devamı Buzdan Cehennem'de. Avcı ve element kullanıcıları olmak üzere ikiye ayrılıyorduk. Ben ikisine de dahil olamıyordum çünkü avcıların aksine bir element kullanabiliyordum ; Ruh. Element kullanıcılarına dahil olamayacak kadar hızlı ve çeviktim. Ben bir Tanrıça Çocuğuydum hatta bundan da fazlasıyd...
(SATIŞTA) O an, bana döndü ama yüzü yoktu. Şaşkınlıkla ona baktığımda gözlerimi kıstım, korkudan nefes alamıyordum. Başında bir pelerin olduğunu ve o yüzden yüzünü sakladığını anladığımda derin bir nefes alabildim ama korkum hâlâ geçmemişti. Ve sonra konuştu. "Gelmişsin," dedi korkunç bir sesle. "Seni arı...
Annem ve babam, bana karşı hiçbir zaman, o sevgi dolu ve ilgili anne babalar gibi olmadılar.O yüzden ben de küçüklüğümden beri kendimi, rengârenk hayaller kurarak mutlu etmeyi öğrendim.En sevdiğim hayalin rengi ise beyazdı.Beyaz bir gelinlik... Beyaz, mutluluğun, aşkın ve bir gün kendi yuvamı kurabileceğimin müjdecisi...