'Sen güçlü bir kızsın, degil mi?' Dedi eli boğazımın tamamını kavrarken. 'Senin gücün yanında, benim ki bir hiç.' Dedim kısık bir sesle. Boğazımı kavrayan elini gevşetmesi için, elimi koluna koyup sıktım. Bakışlarını kolunu sıktığım elime kaydırdı ve hafif sırıttı; 'Senin ellerin küçük ve kırılgan, tıpkı bedenin gibi. Ama kalbin, öyle değil.' Dedi Gözlerini bile kırpmadan doğrudan gözlerime bakıyordu; 'Benim ellerim büyük ve güçlü, tıpkı bedenim gibi. Ama kalbim değil.' Dedi Yüzünü, yüzüme santimler kala durdurdu. Nefesi yüzüme doğru akıyordu, ve içime karışıyordu adeta. 'Belki benim bu gücüm, senin kalbini kırmaya'da yeter.' Bu bir " Kurtuluş" Hikâyesi değil. Bu bir " Hapsoluş" hikâyesi

Ölü Şehrin Yaşayan Son Çocukları.. ©Tüm Hakları Saklıdır. Bu platformda, BÜYÜK PRENS adlı ilk kitaptır ve kitabın ismi de dahil olmak üzere hiçbir şekilde kopyalanamaz. İzinsiz kullanım durumunda yasal haklara başvurulacaktır. Yeni bölümler çok yakında sizlerle..

Alice Grace McDowall, diğer arkadaşları gibi normal bir kızdı. Ta ki 18 yaşına girene ve hayatını darmaduman eden yeşil gözlü çocukla tanışana dek. Şimdi ise bir Tanrıça'ydı. Ve O'nun Dünya'sı, içinde bulunduğu Dünya'dan çok farklı bir yerdi. Harry'siz bir Dünya'ydı. Ve o Dünya, Alice'i istiyordu.

"Bu dünyada neyi en çok istersen o senin imtihanındır."

DUYURU

O çok sevdiği insanı kaybettikten sonra tamamen değişti.Hayatı alt üst olmakla birlikte eski okuluna geri dönmek zorunda kaldı ve orada daha önceden görmediği şeyleri gördü.Hissetmediği şeyleri hissetti. Hayatın onu bir çıkmaza sürüklediğini zannederken çıkışa götürdüğünün farkında değildi. "®Tüm hakları saklıdır.© Hiçbir şekilde kopyalanamaz."

İnsan çok sevdiği bir şeyi nefret ederek yapar mı? Lena,o çok sevdiği dansı artık nefret ve hırsla yapıyor. Çünkü buna mecburdu. Yarışmayı birincilikle bitirmeye mecbur. 'İnsanlar bazı şeyleri nefretle yapsa bile onu muhteşem yapmalıdır.' Lena hep bu söze inandı ve nefret ettiği her şeyi muhteşem yaptı. Peki ya Dans? O hiç önceden sevdiği bir şeyi nefretle yapmamıştı.Bu yüzden,muhteşem yapamayacağından korkuyordu.

''Kabullen artık,biz geçmişte kaldık ve geleceğe ulaşamıyoruz Sam!''