kitapgrusu
Bu güne kadar hep iyilerin destansı hayatlarının masallarını okuduk yada dinledik.
Masallar hep mutlu sonla biterdi öyle değil mi? İyiler hep kazanırdı, kötülerse kaybeden taraf olurdu.
Prens ve prenses görkemli bir düğünle evlenip sonsuza dek mutlu yaşardı.
Peki kimin gerçekte iyi olduğunu hiç düşündünüz mü?
Durun yada ben söyleyeyim bu güne kadar bunu hiç sorgulamadınız. Ve bunu kendi fikriniz sandınız. Düzene ayak uydurdunuz. Aslında gerçek şu ki
Sizin bunu düşünmenizi istemediler. Bunun için de kendi fikirlerini sanki siz böyle düşünüyormuşsunuz gibi gösterdiler. Çünkü onlar en başından beri hatalar yaparak kalplerini çoktan karartmıştı. Çürüyen kalpleri onları bencil, suçlu, aç gözlü, güç peşinde koşan aptal ve kötü biri yapmıştı. Sizide bunun doğru olduğuna inandırmışlardı. Bilmediğiniz ise kimin ne kadar suçlu olduğuydu! Sahi aslında kötülük neydi? Kötü neden kötü, İyi neden iyiydi . Aslında buna vereceğiniz cevabın bariz ortada olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz . O anlatılan masalların gerçekte bir aynanın aksini yansıttığını söylesem. Buna ne kadar inanırdınız? Her iyiliğin içinde biraz kötü, her kötünün içinde de biraz iyilik vardır. Tıpkı iblisin önceden Melek olduğu gerçeği gibi.
Benim dünyamda sandığınız gibi masallar yok. Gerçeklerin gün yüzüne çıktığı. Asıl kötünün kim olduğunu, prenses ve prenslerin sandığınız gibi masum olmadığı bir dünya.
Ben Kim miyim ?
"MORGANA"
Gelmişin ve geçmişin en kötü ve acımasız Veliahtı olarak tarihe geçen. "KIZIL KRALİÇEYİM"
"Hiç bir kötülük sebepsiz yere doğmaz"
İyilik ve Kötülük her iki tohumda aslında çimizde vardır, hangisini büyüteceğin ise sana bağlı.