Zaman Ülkesi (KİTAP OLDU) / PERSEUS YAYINEVİ
Yirmi altıncı yüzyılda yaşayan Amy King, bir Zaman Ülkesi vatandaşıdır. Bu ülke dünyanın tümünü kapsar ve belli kuralları vardır. Tarihi onlar yazmaktadır. ZAMAN ÜLKESİ, kitap oldu.
Yirmi altıncı yüzyılda yaşayan Amy King, bir Zaman Ülkesi vatandaşıdır. Bu ülke dünyanın tümünü kapsar ve belli kuralları vardır. Tarihi onlar yazmaktadır. ZAMAN ÜLKESİ, kitap oldu.
Helen ondan intikam istememişti. Helen asla ölümüne sebep olan kişinin sonunu istememişti. Bu David'in isteğiydi. Travis ve Luthor'un ölümü David'in planıydı. Bu onun hayaliydi. Nasıl Helen son nefesinde çaresizliğe boğulduysa aynısını onlarında yaşamasını istemişti. Ve olmuştu. Ama bunu yaparken karısının tek isteğin...
Arkamı döndüğümde görmeyi umduğum son kişi orada duruyordu. Dağınık saçları, beni her gören kişide olan şaşkınlık ve bir çift siyah göz. Bütün beklediğim bu değil miydi? Koşup kollarına atılmam gerekiyordu. Tabii gerçek olsaydı. Brad bana doğru iki adım attı. Artık karşımda duruyordu. Adımı yineledi. Sabit siyah gözle...
''İkinci seçenek.'' Φ Artık 18 yaşına basmış ve kanatlarını almış olan Muna Doherty, yavaş yavaş bazı gerçeklerin farkına varır fakat hala çözemediği sırlar ve içerisinde kaybolduğu karanlıklar vardır. Daha güçlüdür, daha emindir ve duyguları rayına oturmuştur. Duygularının daha fazla farkındadır. Ama asla kıramadığı...
Doktor Annabelle Clarke, dönemin en ünlü ruh sağlığı merkezi Windsor Kliniği'ne kabul edildiğinde, sadece hastalarla başa çıkmak için değil, kendi içindeki karanlıkla savaşmak için de hazırlıktaydı. Kliniğin sessiz koridorlarından yükselen gizemli fısıltılar, onu içine çekeceği bir dünyanın kapısını aralıyordu. Akıl s...
"Geceleri Karaltı avcısı sabahları örnek bir öğrenci. O bir Milkshake canavarı. O Muna Doherty!" Φ 18 yaşına basmak üzere olan Muna Doherty her Naira gibi kanatlarını almayı beklerken kendisinde birçok farklılık hisseder. Bu normaldir fakat etrafında normal olmayan birçok şey ve gerçeklikler vardır. Seçtiği her yolda...
Oda çoktan dumanla kaplanmış görüşümü engelliyordu. Ciğerlerime hava çekmek için öksürüp hırlarken bir yandan da odadaki rafların arasında koşar adımlarla ilerleyip Brad'i arıyordum. Sonunda onu duvar boyunca uzanan dolabın dibine tünemiş bir şekilde buldum. Yanına eğilerek onu sarsmaya başladım ama kıpırdamıyordu bil...
Kanımla karışmış şekle baktım.Dairenin yarısı siyaha boyanmıştı.Fazla anlamsız gelen şey sadistin kulağıma fısıldadığı şeylerle anlamlı gelmeye başlamıştı. ''Sen parlayan bir ışıksın Meyra...Bende bu ışığı söndürmeye gelen sadist.'' Parlayan güneşi söndürmek için gönderilmiş Azrail'i tanımaya hazır mısınız ? 16.06.20...
Hastalıklı ruhum, kendimle savaşırken onu buldum. Parlayan güneş çillerine vuruyor, kocaman gülümsemesiyle etrafa bakıyordu. Uzun saçları omuzlarından dökülürken onu izlemeye devam ettim. Zincirlenmiş kalbimi iplerini çözdüm, onu kalbime mühürledim. Ve o saniye hayatını ele geçirdim.