Hapşırık
Her şey,bir erkeğin hapşırmasıyla ve benim"Çok yaşa!"diye bağırmamla başladı...
Aslında ben hayatımda en çok sevilmek değil sevmek istemiştim. Çok sevmek istemiştim. Böyle dolu dolu kocaman. Her sabah işkence gibi gelen okul sabahlarımın bir gün çekilebilir hatta halatla çekilir hale gelebileceği uçsuz bucaksız hayalimin uçurumundan bile geçmezdi. Allah'ın sevdiği kuluymuşum ki hem çok sevmiştim...
Meğersem komşu çocukları hep zeki, çalışkan, terbiyeli olmuyormuş. En azından Lara'nın komşusu öyle değil. Bakalım bu 'Komşunun Oğlu' bizim saftirik Lara'nın başına ne işler açacak? Okumaya devam edin!
Annem ve babam, bana karşı hiçbir zaman, o sevgi dolu ve ilgili anne babalar gibi olmadılar.O yüzden ben de küçüklüğümden beri kendimi, rengârenk hayaller kurarak mutlu etmeyi öğrendim.En sevdiğim hayalin rengi ise beyazdı.Beyaz bir gelinlik... Beyaz, mutluluğun, aşkın ve bir gün kendi yuvamı kurabileceğimin müjdecisi...