Sağ gözünden yanağına doğru süzülen bir damla yaşı boynunda hissetti ve silmeye bile tenezzül etmeden gözyaşının kalbine damlamasına izin verdi.Babasının öfkeli sesi köşeli beyninde yankılanıp durmuştu.Ve üzerine gelen kolej arkadaşları...Belki tüm bu acıları ve dünyanın yorgunluğunu annesi ile unutabilirdi ama,onu bağrına basacak ve omzunda ağlayabileceği bir annesi yoktu ki.Gözünden gelen ikinci yaşı bu sefer elinin tersiyle sildi ve önündeki yüce kitabı açarak gözüne çarpan ayet ile tüm acılarını unuttu.Gözleri mutlulukla parlamıştı.Ve artık her şeyin değişme vakti gelmişti. ''Allah sabredenlerle beraberdir.'' Bakara Suresi,157 ~ İkisi için minik bir kıvılcım gerekiyordu sadece.Onların karşılaşmaları Allah'ın bir taktiri olmalıydı.İkisi de kader ortağıydılar ve mutlu olmak için birbirlerine ihtiyaçları vardı.Üç yıldır imam hatipte okumuş ve tam bir imam hatipli ruhuna sahip bir genç kızın koleje gitmek zorunda kalması ve yıllardır kolejde okumaktan bıkmış bir delikanlı...Onların kesişen eşsiz hayatları ve birbirlerini tamamlayışları...Biri annesini değerlisi,diğeri annesinin ışığı.Değerli bir şeyin parlaması için ışığa ihtiyacı varken,ışığında aydınlatması için değerli bir şeye ihtiyacı vardı.Onların hayatları toz pembe hayatlar değildi,aksine tüm acıyı çekmiş ruhlardı.Gülümseyen yüzlerin ardındaki yaralı ruhlar.O yaraları saracak olan yine birbirleriydi.Değerli bir ışık... ''Mucize,aslında sen gökyüzüsün bense ay.Çünkü senin ihtişamın benim ışığımı söndürmeye yeter.'' KOLEJDEKİ FERACELİ Başlama Tarihi:15.10.2015

İnsanlar ölüyordu, kanları üzerine sıçrıyordu. Fakat o asla sebebini bilmiyordu. Sürekli saklanmak ve birilerinden kaçmak zorundaydı. Bu bilinmezlik yüzünden aklını kaybetmek üzereydi. Kaçmayı düşündü, kimsenin daha fazla canının yanmaması için en iyisinin bu olacağını düşündü. Fakat daha fazla insan öldü. Gittiği her yere ölüm getiriyordu Melek. Ölüme sevdalı olan ise Kuzey. Insan sonunda ölüm olduğunu bildiği bir yola doğru neden yürür? Tehlikeli bir girdabın içine neden kaptırır kendisini. Bilerek, isteyerek... Melek ölüm getirecekti ona. Onu tanıdığı günden beri mücadeleci tarafını görmüştü. Melek klişeden uzaktı. Onun aynı ağabeyi gibi savaşçı bir ruhu vardı. Ağabeyi Ömer. Ömer gibi Ömer. Yolu Kur 'an, sevdası cennet olan Ömer. Hiddeti, merhametiyle sönen Ömer. Hayatını Allah'a adamış olan Ömer. /*/* Nereden buldunuz burayı. Derhal gidin! Buralar biraz tehlikeli.

biri ınatçı bir erkek diğeri ise fazlasıyla zor bir kız. ... bakalım bu iki güzel insanın hikayesine... ************* "ne demek seninle evleneceğim yok ya sen kimsin" "Taha KAHRAMAN küçük hanım ama şimdi asıl konuya dönelim sana zaten sormadım ben istiyorum ve evlenecegiz " ... "offf biri beni cimdiklesin " ayy yine disimdan konuştum ** "ne yaptığını sanıyorsun sapık adam dokunma bana " "cimdikle demedin mi sen " hafif gulmustu hayır komik olan da ne dermiş gibi yüzüne baktim hemen sinirli halini geri aldı "hazırlan mina hanım yakındır az sonra imam gelecek!" ############!

Her şeye gülümseyerek bakan,hayata mutlu olmak ve gülmek için gelen,uğradığı haksızlıklar karşısında kimseden lafını esirgemeyen ama kimsenin de kalbini kırmayan,babasına aşık, annesine meftun,iki tane kocamak gamzesi olan,masmavi gözlere sahip,çok iyi Arapça konuşabilen,kız kardeşine kilitli bir Arapça sevdalısı... Kafasındaki sayılar karakterini ele geçirmiş,hayatın matematikten ibaret olduğunu zanneden,kendisi çok zeki olduğu için-annesi de dahil-tüm insanları küçümseyen,herkese aptal diyen,çatık kaşları ile teşekkür eden,teşekkür etmeyi bile boş vakit kaybı olarak gören,ayakkabı bağcıklarını bağlarken denklem çözen,herkesin kalbini kıran ve çevresine öfkeden başka hiçbir şey saçmayan çok zeki,çok yakışıklı ve bir o kadar da karaktersiz bir prof... Hayatın onun için eğlence olduğu, her şeye gülme yeteneğine sahip,dehşet İngilizce konuşabilen,tek kusuru motorunu her şeyden ve herkesten çok sevmesi olan,tatlı,sempatik ve motoru için aslan kesilen,yada kuzu olan,annesinin motosiklet zamparası,babasının gavur dillisi,kardeşinin Îngiliz muhabiri,sadece motoruna aşık,fazla gideri olmayan ama neşesi her şeyi olan bir motosiklet zamparası... Peki ya birbirinden farklı iki Ömer bir kız için çekişirse?Biri motosikletine aşık;diğeri test kitaplarına.Arada kalan zavallı kızcağız ne yapacak?Ellerini semaya açacak ve yalvaracak. ''Allah'ım, habibinin diliyle sana yalvarıyorum.O'da iki Ömer'den birisi için hayır dilemişti.İki Ömer'den birini nasip et bana.Ömerler arasında kaldım...'' Ömerlerin komik çekişmesine hepiniz davetlisiniz. Prof~Arabik~Motosiklet Zamparası {ÖA} ÖMERLER ARASINDA Başlama Tarihi:11.02.2017 Kapak Tasarımı:@hanbindlr

Bade ve Gökalp... Ne aşkları yalan ne hikayeleri sıradan. Gökalp gök gözlü yiğit demekti. Gerçekten de yeşillerinde kaybolduğu Bade'nin gök gözlü yiğidi idi Bade ise Aşktı. Kutsal sevgiydi. O da mavilerinde boğulduğu adamın AŞKI idi. Artık Bade değil Gökalp'in BADE'Sİ; Gökalp değil Bade'nin Gökalp'i vardı. Onlar bir bedende bütün olmak ifadesinin kalıplarından çıkıp can bulmuş halleriydi.

Sen benim en güzel duâm,Allah'ın verdiği en güzel nimet ve şükrümdün.Haramsız sevmek,sevebilmek.. Sevdiğini Allah'a anlatmak.. Hangi aşkta vardı bu?

"Bu dünyada neyi en çok istersen o senin imtihanındır."

Oya'nın da herkes gibi sıradan bir hayatı vardı. En yakın arkadaşı Burçin ile birlikte gayet normal bir yaşam sürüyorlardı ki hayatlarına birden bodoslama giren kişiler ile birlikte bütün düzenleri alt üst olmuştu. Hayatınızı kurtaran birini kaç kez görebilirsiniz? Peki bir özür sayesinde hayatlar birleşebilir mi? 'Saçma bir oyun' dediğimiz oyun gerçek olabilir mi? Şunu da unutmayalım ki tanışmak tevafuk, arkadaşlık seçim ama aşk tamamen kaderdir.

Önyargılarla dolu bir sevgi masalı..

Mitolojide kelebek ateşi simgeler, ateşe koşan pervane böceğinin yanıp ateşle bağdaşmasıdır. Eski Yunan'da ise ruhun beden üzerindeki etkisini ve bu etkinin yarattığı büyük değişimleri simgeler. Mavi kelebek, saf ruhu simgeler. Bu, monoton hayatını sürdüren sıradan bir insanın hikayesi. Bu, o sıradan insanın hayatının bir anda nasıl değişebileceğinin hikayesi. İnançlarınızı sorgulayın. Çünkü en büyük maceralar en akıl almaz şeylere inanmakla başlar.