Her şey burjuva kısmının belirli bir grubunun kendi aralarında düzenledikleri etkinliğe kılık değiştirip girmeye karar veren Kanada kraliçesinin oğlunu da yanında götürmesiyle başladı. Etrafta fazlaca asil ve güzel genç kızların olması oğlunun kendi prensesini, ve tabiki geleceğin kraliçesini seçmesini kolaylaştıracaktı. "Pek umudum olmasa da en azından etrafa şöyle bir bakınmanı ve bu güzel genç leydileri incelemeni istiyorum, sevgili oğlum." O sırada soylu ve bir o kadar da varlıklı bir leydi köşe de oturan kızını azarlıyordu. "Sadece sosyalleşmeni istiyorum! Burada bir sürü düşes ve leydi var. Belki onlardan birinin çay partisine katılabilir hatta onları kendi çay partine davet edebilirsin. Yani o gürültüyü yapmak yerine. Ya da ata binmek ve resim yapmak yerine." Genç kız kaşlarını çattı. "O gürültü değil müzik anne!" Kraliçe oğlunun yanına gelip elini koluna koydu ve pür dikkat o farklı kıza bakan oğlunun dikkatini kendine çekti. "Sanırım yine kimseyi beğenmedin. İstersen gidebili-" "O,"dedi prens annesini bölerek. "Onu istiyorum." "Ne?"dedi kraliçe şaşkınlık karışık bir sevinçle. Sonunda oğlu birini seçmişti. "Onun kraliçem olmasını istiyorum."

BİR KADIN ESTETİK AMELİYATLARLA EN FAZLA NEYE DÖNÜŞEBİLİR? BİR KUĞUYA MI? YOKSA BİR CANAVARA MI? *** Merhaba; ben Aslıhan Kosova. Bana kısaca Aslı diyebilirsin. Ya da Burcu, Çiğdem veya Mualla… Hatta bana Selahattin bile diyebilirsin. Gıkımı çıkarmam çünkü biraz eziğim. Kendimden bahsetmem gerekirse bahsetmemeyi tercih ederim çünkü herşeyimden nefret ediyorum. Allah bizi yaratırken Adriana Lima ile ruhlarımızı karıştırmış ve ben yanlışlıkla bu bedene hapsolmuş gibiyim. İçinde bulunduğum ruh halini düşününce bir travestiden farkım yok aslında! Onlar da bedenlerinden pek memnun değiller. Sadece benden daha güzel ve çekiciler. Her şey ev arkadaşım Hümâ’nın burnunu yaptırmaya karar vermesiyle başladı. Ve doktorunun bana dönüp "Biliyor musun Aslı, harikasın!" demesiyle... O gün hayatın, yediğim kazıkların hesabını soracağım kapıları ardına kadar açacağını asla bilemezdim. Bir bedenin değiştikçe hayattaki acı verici boşlukları doldurmaya başlayacağını, her şeyin daha renkli görüneceğini ve beni komplekslerimden kilometrelerce uzağa götüreceğini... Ve intikamın bu kadar lezzetli olduğunu… Bilemezdim! Ama öğrendim!

"Pablo Escobar'ınız geldi!" diyip elindeki çakmağı gösterdi Özgür. "Şimdi para yakacağım yeri gösterin lan bana." dedi sonra da. "Git küvette yak gerizekalı." dedi Can. İşte benim sevgilim be, helal. "Mizahlar mizahlar. Keşke bir de komik olsan." dedi Özgür. "Aha şömine, ben orada yakarım." diyip şömineye yürüdü. Cebinden paraları çıkarıp yakmaya başladı. "Zenginlik böyle bir şey, fakirler çıksın kasıyor." diyip kahkaha attı. Bilmediği bir şey vardı, paraların üstündeki kocaman 'ÖRNEKTİR' yazısını biz görüyorduk. "Salak?" dedi Özge seslenircesine. "Mert, Özge seni çağırıyor." dedi Özgür omzunun üstünden bize bakıp. "Özgür, sen ne tür bir salaksın?" dedim. "Zengin salağım." dedi o da. "Lan keriz! 'ÖRNEKTİR' yazısı hayvan gibi görünüyor. Sende gelmiş bize Pablo Escobar'lık yapmaya çalışıyorsun." dedi Can koltuğa yayılıp. "Yemin et." dedi Özgür şokla çakmağı indirip bize döndü. "Yemin ederim." dedi Can sırıtıp. "Ya Naz, hani görünmezdi. Kırtasiyedeki adam öyle demedi mi bize?" dedi. Cidden buna inanacağımızı mı düşündü? "2 yaşındaki biri inanır dedi." dedi Naz. "Zeka seviyeniz 2 yaşında olduğu için almıştım. Neyse, şu veletler inanmıştır." dedi elindeki oyuncak paralarla Ece ve Kaan'ı gösterip. "Velet değiliz biz!" diye tısladı Kaan otururken. "Nesiniz?" dedi Özgür kaşlarını alayla kaldırmış bir şekilde. Kaan uzun süre düşündükten sonra, "Velet değiliz." dedi. İşte beyin olmayınca böyle oluyor. Benim kardeşim diye demiyorum tam bir mal. "Ergeniz demek istedi, değil mi Kaan'cığım?" dedi Ece Kaan'a dönüp. Kaan, 'Kaan'cığım' sözünü duyduktan sonra hipnotize olmuş gibi yavaşça Ece'ye baktı. "Evet Ece'ciğim. Ama sen istersen velet bile olurum." dedi hayranlıkla bakarken. Abisinin yanında yaptığı haraketlere bak, beyin fukarası. Kapak için @beyzanu1907'ye teşekkür ederim

Öncelikle şu konuda bir anlaşalım. Normal değilim, o da öyle.