Güzelliğinden Bayılmışım
20 stories
Başına Bela Olurum #Wattys2022 by _Aselisa_Lcy_
_Aselisa_Lcy_
  • WpView
    Reads 1,383,988
  • WpVote
    Votes 81,573
  • WpPart
    Parts 57
Hiç tanımadığı annesini,babasının ölüm döşeğinde sayıkladığı isimle arayan,gözü kara,kaybedecek bir şeyi kalmamış, babasının tahtına yeni geçen genç bir mafyaydı GENCER KARAN. İstediği belgelere ulaşacak tüm engelleri yok etmeye,herkese bela olmaya hazırdı. Hazırlıksız olduğu tek şey,belayla beşik kertmesi yaptığı düşünülen hırsız, arsız,patavatsız,bela mıknatısı Afitap'ın beladan kaçarken kendini onun arabasında bulması oldu. Planlar şaştı. Belalar birbiri ardına gelirken Mafi, gönlünün hırsızı Afi'ye karıştı.. Basit bir hırsızın,kaderin tuhaf cilve anlayışıyla bir anda dünyanın en karanlık tarikatlarından Mortiez Lonca'nın (Ölüm loncası) ininde kendisini bulduğu, gülmekten nefeslerinizin tıkandığı,bitti dediği yerden her seferinde bir çare bulup kaçabilenlerin hikayesi.. Erkeğin keskin zekalı,kızınsa o keskin zekada bıçağını bileyecek kadar akıllara zarar hallerine kapılıp gideceksiniz! Bildiğinden şaşmayan,boyun eğmeyen,sivri diliyle güldüren,ilk andan başlayıp sona kadar asla karakterinden ödün vermeyen belatoner AFİTAP ! Ona deli gibi aşık olan "KARAN"lık mafya GENCER! Ve tüm belalar silsilesinde kimin kime daha bela olduğunu ayırt edemeyeceğiniz olaylar serisi.. AFİTAP&GENCER --------- Copyright@Tüm telif hakları saklı ve noter onaylıdır.İzinsiz kopyalanması, dağıtılması, çoğaltılması,basılması,içerikte alıntı yapılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır!
Türk'ün Londra'yla İmtihanı (DÜZENLENİYOR) by _Hill_
_Hill_
  • WpView
    Reads 10,986,108
  • WpVote
    Votes 87,179
  • WpPart
    Parts 31
Bu hikaye ailenin, dostluğun, bağlılığın, her şeye rağmen sevdiklerinin arkasında durabilenlerin hikayesidir. Londra'da Yapılacaklar Listesi; •Yabancılarla birlikte halay çekilecek. •Odadaki her şeyin üstüne dantel örtülecek. •Semt oturuşu yapılacak. •Altın günü düzenlenecek. •Arabaların tozlanmış camlarına, 'Beni yıka' yazılacak. •Hesabı ödemek için kavga edilecek... Bu şekilde uzayıp giden listenin özeti, Türklere özgü davranışların Avrupalılara öğretileceği idi. Yukarıda, abisiyle çıktığı yolda Londra'nın tozunu attırmaya giderken, o tozları bizzat kendisi soluyan bir kızın listesi bulunuyor. O, Londra'yı dize getirmeyi planlarken, Londra'nı onu imtihan edeceğini kim bilebilirdi ki? Kimi zaman olmayan İngilizcesiyle imtihan edildi. Kimi zaman abisiyle. Bazen dostluklarının sınavından geçmek zorunda kaldı. Bazen de düşmanlarının... Kendisi için atmaması gereken bir kalp de, imtihanları arasındaydı. Onun kalbinin biri için atıp atmayacağı ise tam bir soru işaretiydi. Kesin olan tek şey ise, bolca eğlenip, gerçek dostluğun tadına bakacağıydı.
GÜNEŞ VE AY - AH SENDE 2  (TAMAMLANDI) by asosyalimbenn
asosyalimbenn
  • WpView
    Reads 473,516
  • WpVote
    Votes 25,604
  • WpPart
    Parts 47
''Çok özledim seni.'' Mihri dilini tutamayıp kalbinden konuştu. Zaten onun yanında aklı çalışmıyordu ki! ''Ben de...'' Bir ağabeyin kardeşine verebileceği normal bir cevaptı aslında bu. Ama ne Arslan Mihri'nin ağabeyiydi, ne de Mihri Arslan'ın kız kardeşiydi. Mihri doğduğu gün Arslan ağabeylikten azad edilmişti. Zaten ondan değil miydi Ahsen'in oğluna hasreti... Zaten ondan değil miydi Arslan'ın sebepsiz kaçışı... Liseden beri uzak duruşu... En çok ihtiyacı olduğunda ailesine uzaktan bakışı... Kalbin atışı kaderin sesiydi ve kader konuşunca insan hep susardı. Arslan da susmuştu. Kaderine boyun eğip, geri çekilmişti. Başka şansı yoktu. ''Bir daha gitmezsen özlemezsin...'' Mihri'nin söylediğine tepkisiz kalan Arslan sıkıntılıydı. Çünkü biliyordu ki kalıcı olarak gelmemişti buraya. Bu gün değilse yarın dönecekti. ''Ee hediyemi görebilir miyim?'' Sessizlik hoşuna gitmeyince istemese de ayrıldı Arslan'ın kollarından. Arslan da toparlanıp az önce duvara dayadığı çerçeveyi eline aldı. Mihri'ye uzatırken sanki gözleriyle kalbindekileri söylüyordu. Gözleri sevdiğini haykırırken dili susuyordu. Kalbi bas bas bağırırken, aklı öylece duruyordu. *** Ah Sende'nin yakışıklısı Yavuz Arslan Miroğlu ve güzel karısı Ahsen Karahan Miroğlu'nun çocuklarının hikayesi... Ay'ın Güneş'e olan imkansız aşkının hikayesi... NOT: AH SENDE adlı kitabın devamıdır. Konular birbirinden bağımsızdır. Sadece karakterleri ortaktır. Önce onu okumanızı tavsiye ederim. Fakat okumadan da anlayabilirsiniz. ~~Tüm hakları saklıdır, herhangi bir çalınma, izinsiz kopyalanma durumunda tarafımdan yasal işlem başlatılacaktır. ~~
AH SENDE (TAMAMLANDI) by asosyalimbenn
asosyalimbenn
  • WpView
    Reads 5,557,702
  • WpVote
    Votes 227,284
  • WpPart
    Parts 113
Kor olmuş elem dağı bir semer misali sarmıştı bedenlerini... Kalp ağrıtıcı feryatlar dilleri zorluyor, bir türlü dökülmeyen vaveylalar boğaz yakıyordu. Suskunluk en sarsıcı tepkiydi. Ağzı bıçak açmıyor, kederli gözler asla kurumuyordu. Derdi veren Rab dermanını da veriyordu ya işte... Dinlemiyordu gönül. Defterin kara sayfası, ardındaki aydınlığı gölgeliyor, o an içinde boğulacakları kör kuyuları andırıyordu. Fakat her karanlığın bir sabahı vardı. Ve her sabah bambaşka bir yapraktı... Yirmi dört yaşında, yüz yaşında insanın hayatına sığdıramayacağı şeyler yaşamış Ahsen -Karahan- Miroğlu, feleğin en sert sillesini sol yanından yemişti. Yürek burkan hikâyesinin en can alıcı yeri silahından çıkan kurşundu. Gerçeğin aksine, kurşunu sol yanından yiyen Yavuz Arslan Miroğlu'nun çiçek açmamış toprakları buz tutmuş bahtına ve Çiyeşan soyuna inat tekrar tekrar yeşerecekti. Kuru topraklar sevdiğinin ellerinde can bulacak, yıllardır karanlığa gömülmüş mazi kendini aklayıp, pirüpak karşılarına dikilecekti. Bunca yıldır onlarca canı katleden kara yazgı gerçeğe kavuşacak ve hikaye baştan yazılacaktı. Yürek kırgındı, vicdan mahcup. Ruh perişandı, beden bitap. Diller lâl, gözler şair... Kaderin kanlı pençesinde kıvranıyordu iki can... Kirli geçmişin gölgesinde çırpınan iki kan... Ve ortak bir düşman... Belki de tek düşman. Yanlış bilinen doğrunun acı gerçeği... Hüda'nın keskin kılıcı ve aşk denilen bataklığın iki kölesi... Yürekli bir kadın, akıllı bir adamın hikâyesi... *** Kapak tasarımı @ayatutulansizofren 'e aittir. ~~Tüm hakları saklıdır, herhangi bir çalınma, izinsiz kopyalanma durumunda tarafımdan yasal işlem başlatılacaktır. ~~
AHALİ by yazardayazar
yazardayazar
  • WpView
    Reads 8,357,947
  • WpVote
    Votes 463,367
  • WpPart
    Parts 54
Aleyna'nın yaz tatili için doğduğundan beri, bir kez bile görmediği amcasının yanına gönderilmesi ve onun üvey çocuklarıyla tanışmasıyla başlayan kardeşlik, arkadaşlık ve biraz da romantizmle dolu bir hikâye...
ASAF KOREL   by emrefelan
emrefelan
  • WpView
    Reads 2,187,096
  • WpVote
    Votes 65,085
  • WpPart
    Parts 58
Sevişmek sevmekten gelirmiş sabah uyandığınızda boş olan yan daireye taşınan bir adam. ASAF KOREL , o bir insandan da fazlasıydı! Gözlerim gözleri ile buluştuğunda adeta dünya yerle bir oluyor bedenlerimiz ateş küpü gibi yanmaya başlıyordu. O imkanısız değildi , Sadece imkanlarımı gerçekleştiremediğim bir kaybımdı. 12 Yaşında yazdım 5 yıl sonra düzenleme kararı aldığım için kitabın yarısını düzenledim. Bir diğer yarısını ise sildim şimdi yepyeni bir Asaf Korel ile sizlerleyim minik patateslerim ❤🌹 gençkızedebiyatı #2
DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" by BURCUQUEEN
BURCUQUEEN
  • WpView
    Reads 6,248,448
  • WpVote
    Votes 319,244
  • WpPart
    Parts 74
Yıldız Koleji, sınav senelerinden önce on birinci sınıf öğrencilerini rahatlatmak amacıyla yaz kampına götürür. Yaz kampına gittikleri için sevinen öğrenciler, düşman okulları Kaya Koleji' nin de aynı kampa geldiğini görünce sinirlenir. Gerek dersler, gerek yarışmalar, gerekse spor dallarında düzenlenen turnuvalarda birbirlerinin hep en büyük rakibi olan iki okul, kampın düzenlediği yarışmalarda da birbirine rakip olur. Yıldız Koleji' nde ki öğrencileri örgütleyen, genelde kararları veren ve bir nevi onların başı olan Melis ile Kaya Koleji' nin bir nevi başı olan Barış birbirlerinden pazartesiden nefret eder gibi nefret ederler. Bir öğrencinin pazartesiyi sevmesi ne kadar zorsa, onların birbirini sevmesi de o kadar zor imkansızdır. Fakat üç aylık bir zaman diliminde her insanın fikirleri değişebilir. " Benimle koşu yarışı yapmak istediğine emin misin? Lisansım var ve beni geçmen çok zor, Melis." " Ben zoru severim, Barış. " Yazılma Tarihi 2015 Ağustos-2020 Haziran
SERZENİŞ (KİTAP) by sumeyyelkoc
sumeyyelkoc
  • WpView
    Reads 15,943,618
  • WpVote
    Votes 193,755
  • WpPart
    Parts 13
Hiçbir günah kefaretini unutmaz. Hiçbir kirli sır gecenin nezaretinde tutuklanamaz. Geleceği ellerinden tek gecede koparılan bir adam, öleceğini bilse dahi sessizliğin kanatlarına sığınmaz. İki karanlık gecenin iki büyük suça gebe kaldığı ve iki yabancı ruhun birbirine körkütük düğümlendiği acı bir hikâyenin içindeyim. O iki yabancı ruhtan biri benim. Ve ben bir zamanlar, yolunda giden bir hayata sahiptim. Bir gün o çıkageldi ve içinde sadece doğruların olduğu dünyamı yanlışlarıyla altüst etti. Gözlerime bir kez bakması bile beni düşürmeye, düştüğüm yerde darmadağın etmeye yetti. Beni tehditlerle örülü bir kafese hapsetti, o kafesin kilidini ve anahtarını elime verdi. Gitmek de, kalmak da senin seçimin dedi. Ama ne kalabildim ne gidebildim. Yalnızca bekledim. Benim de onu düşüreceğim bir gün elbet gelecekti ve ben intikam almayı severdim. O gün geldi. Bir leyl vaktinde, ay gecenin koynunda dalgalanırken, hakikati sırtından vurdu kirli parmakları. Artık bu saçma hikâyemizde bizden başkaları da vardı. Zaman aktı... Kendiliğinden kırıldı hapsolduğum kafesin kapakları. Dışarıya adım attığım an hislerim pervasızca tökezledi. Zira sevdayı puslu gecelerde yüreğime kazıyan adamın ruhu artık içime işlemişti. "Haklıymışsın," dedi beni öldürmek ister gibi. "Senin hikâyenin esas adamı ben değilmişim."
Karantina Serisi by beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    Reads 113,734,374
  • WpVote
    Votes 4,585,122
  • WpPart
    Parts 181
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir kız öğrencinin cesedinin başında buldu. Üstelik yalnız değil, onlar da yanında... Mahşerin üç atlısı. Bu, sadece bedenleri değil ruhları da karantinaya alınan dört kişinin hikayesi. Bu onların özgürlüklerine ulaşmak için yaşadıkları esaretin hikayesi. Bu, birbirlerinin her şeyi haline gelen, birbirlerine gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar birlikte olacaklarına söz veren dört arkadaşın hikayesi. Bu mahşerin dört atlısının hikayesi. Şimdi, bizimle misiniz? "Bizim bedenlerimizi karantinaya almadılar. Ruhlarımızı karantinaya aldılar. Bizim ruhlarımız tanıştığımızdan beri karantina altında. Ne çıkabiliyoruz bu karantinadan, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Ruhlarımızı birlikte bir karantina altına aldılar, ve bizim bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda bile birlikte olacağız, ama özgür olacağız. Savaş bitti, ve biz sağ kaldık. Savaş bitti, ve biz hala ayaktayız."
LAHZA  s o n  d e m  (TAMAMLANDI) #wattys2020 by asosyalimbenn
asosyalimbenn
  • WpView
    Reads 1,081,797
  • WpVote
    Votes 57,961
  • WpPart
    Parts 37
-Wattys 2020 Romantizm Kazananı- Adamın üzerimdeki baskısıyla köşeye sıkışmıştım. Ona dokunup üzerimden atmak istiyordum ama bunu yapamıyordum. Sanki felç geçirmiş gibi kalakalmıştım. Ne konuşabiliyordum ne de hareket edebiliyordum. Fakat artık bundan oldukça rahatsızdım. Sağ elimi belli etmeden arkama atıp belimdeki silaha dokundum. Onun varlığı niyeyse bana güç veriyordu. Adam sağ elini başımın üzerinden arabaya koyduğunda kaçabilecekmişim gibi geriye gittim. Daha fazla gidemiyordum. Yok olmuyordu. Böyle devam edemezdim. ''Size hiçbir şey vermek zorunda değilim!'' Adamın göğsüne ellerimi koyup tüm gücümle ittirdim. Yaptığıma direnmedi birkaç adım geriledi. Bana alan açılınca duruşumu dikleştirip ben de birkaç adım öne doğru attım. Bu sefer gerileme sırası ondaydı. ''Hem siz kim oluyorsunuz? Bana bu şekilde davranamazsınız!'' Sesim haddinden fazla çıkmıştı. Karşımdaki adamın şaşırdığını görebiliyordum. Benden bu denli bir çıkış beklemediği açıktı. Adamın sinirle kasılan yüz kaslarını gördüm bu sefer. Yine bir sinir dalgası benliğini ele geçirmişti. Ben de bundan nasibimi almıştım. Kollarıma yapışan mengene gibi eller öyle sert tutuyordu ki canım yanıyordu. Parmakları kollarımı morartırcasına sıkıyordu. Yüzü yüzüme yaklaşmış gözlerinden çıkan öfke ateşleri yüzümü yakıyordu. ''Kimliğini çıkaracaksın ve arabada ne var ne yok hepsini göstereceksin!'' Bu bendeki bardağı taşıran son damla olmuştu. Kimse bana emredemezdi. Hiç kimse! Kollarımı gevşettiği tutuşundan faydalanıp yarım adım geriye çıktım. Canım ya da bir başka şey şu an umurumda değildi. Belimdeki silahı çekip kalbine dayamamla onun da eş zamanlı aynı şeyi yapması bir olmuştu. Şimdi ikimizin silahı da birbirimizin kalbi üzerinde meydan okuyordu. Ya iki silah da patlayacaktı ya da birimizin öfkesi ateş olup yakıp yıkacaktı.