Yoongi yeni bir hayata başlamak için Daegu'ya gelmişti.İlk gün başına bela olan adamlardan kaçarken çarptığı adam ona tamamiyle vurulmuştu.Taehyung gecenin bir yarısı kendine çarpan çocuğa karşı yaşadığı duyguları çözemeyince ise işler olduğundan daha da çok karışmıştı... Not:Yetişkin içerikler ve tetikleyici öğeler bulunur!!

Bildiğiniz gibi Harry, üçüncü sınıfta Sirius'u, Hermione'yi ve kendisini Ruh Emiciler'den kurtarmaya çalışırken bir Çatal boynuzlu geyik Patronus'u görür ve bu Patronus da onları Ruh Emiciler'den kurtarır. Harry, kendisine geldiğinde babasını gördüğünü sanır. Patronus'un sahibinin babası olduğuna ikna olmuştur. Zamanda yolculuk yapıp bunu yapan kişinin aslında kendisi olduğunu fark etmiştir. Ya Harry haklı olsaydı? Ya gerçekten o Patronus'un sahibi James Potter olsaydı. Olaylar ondan sonra nasıl şekillenirdi. İşte bunu öğrenecepimiz bir kurgu ile karşınızdayım. James hayatta ve işler bu noktadan sonra değişiyor. Hadi neler olduğunu hep beraber öğrenelim.

Yeni Bir Başlangıç kitabımı okuyanlar, Voldemort'un Hogwarts'a saldırdığı sahneyi hatırlarlar. Hatırlamayanlar için kısaca bahsedeyim. Voldemort, yanında Durmstrang'dan mezun olmuş 20 kişilik bir ordu ve 30'un üzerinde Ölüm Yiyen'i ile Hıgwarts'a Sırlar Odası'ndan giriş yapmıştı. Ne var ki Durmstrang Ordusu, koridora adım attığı anda tuzaklar oatlamış ve sonrasında onlara gönderilen "Bombarda Maxima!" büyüleri ile paramparça olmuşlardı. Hiçbiri hayatta kalmamıştı. Bunun üzerine Voldemort, geri çekilmek yerine devam etmiş ve sonunda Harry'nin elinde ölmüştü. Bu kitabımda ise, olaylar tıpkı Yeni Bir Başlangıç'ta olduğu gibi gerçekleşiyor ama küçük bir farkla. Voldemort, Durmstrang Ordusu'nun başına gelenleri fark edince geri çekilmeye karar veriyor ve Ölüm Yiyenler'i ile birlikte ayrılıyor. Nott Malikanesi'ne döndüğünde evin yerle bir olduğunu ve içindeki herkesin öldüğünü görünce öfkeleniyor. Yine de kendini sakinleştiriyor ve bu şekilde bir savaş kazanamayacağını fark ederek ortadan kayboluyor. Daha sonra kimse ondan haber alamıyor. Yaklaşık bir buçuk yıl sonra, 1997 yılının Cadılar Bayramı gecesinde Harry, ailesinin mezarını ziyaret ederken vücudu parlamaya başlıyor ve söndüğünde kendini üç yıl öncesinde Üç Büyücü Turnuvası'nın şampiyon seçim töreninde buluyor. Peki bundan sonra neler olacak? Hadi hep beraber öğrenelim!

Kan sudan yoğun akar. Laura Black, Black Malikanesinde ki en farklı Black'di, belki de amcasına çekmişti. Ama onu tanıyanlar, babasının kopyası olduğunu düşünürdü. Bu da sevgili Walburga'ya ona karşı soğuk olması için yeterli bahaneyi veriyordu. Laura Black adını yıldızlardan almayan tek Black, Regulus Black'in kızı ve her şeye rağmen ondan saklanan geçmişi öğrenmeyi başarabilecek mi?

Üç Büyücü Turnuvası'nın Üçüncü Görevi'nden önce Dursleyler'in başına bir trajedi gelir ve mezarlıktaki olayların biraz değişmesiyle birlikte Harry'nin hayatı birdenbire kökünden değişir. Peki Harry bu değişime uyum sağlayacak mı? Hadi hep beraber öğrenelim.

Birinci sınıflardan bir öğrenci Altın Üçlü'ye gelir ve Umbridge'in Kan Tüyü ile kanattığı yerin acıdığını söyler ve ne yapması gerektiğini sorar. Harry'nin canına tak eder ve McGonnagal'a gider, durumu şikayet eder. Alabildiği tek cevap başını eğmesi ve bir süre daha katlanması olduğunda yetişkinlere güvenerek -bir kez daha- hata yaptığını anlar ve işleri kendi eline alır. Yaşanan her şeyin bedelini tek seferde ödetecektir. Hak eden herkes cezalandırılacak. Harry adaletin yerini bulduğunu görmeden ayrılmayacak. Bu kez değil. Providing Justice = Adaletin Sağlanması