☘☘☘
19 stories
KÜÇÜK  HANIMEFENDİ 🌠(TAMAMLANDI)  by BursaliGelin
BursaliGelin
  • WpView
    Reads 492,539
  • WpVote
    Votes 43,770
  • WpPart
    Parts 29
(...)
ALİCAN  by peteklipetek
peteklipetek
  • WpView
    Reads 613,779
  • WpVote
    Votes 30,013
  • WpPart
    Parts 32
Bir kadın, bir çocuk, bir adam...
KUTLU OLSUN (KİTAP OLDU) by darknesscrescent
darknesscrescent
  • WpView
    Reads 9,824,250
  • WpVote
    Votes 236,046
  • WpPart
    Parts 24
PUKKA YAYINLARI ARACILIĞIYLA KİTAP OLMUŞTUR. 3 KİTAPLIK BİR SERİ OLUP, 1. KİTAP BURADA YAYINLANACAKTIR. Doğduğu ilk gün yetimhaneye bırakılan Rüzgar, hayatı boyunca bir şeylere ve birilerine bağlanmaktan kaçınan, soğuk bir tiptir. Aynı yetimhanede büyüdüğü yaramaz bir kız çocuğu dışında da bağ kurduğu kimse yoktur. Yaşı dolduğu için yetimhaneden ayrılmak zorunda kalan Rüzgar, her seferinde beraber kurtulmaya söz verdiği kız için geri döner. Yine rutin ziyaretlerinden birinde kızın ailesi tarafından yetimhaneden alındığını öğrenir ve bir daha ondan haber alamaz. Senelerini ondan bir iz bulmak için araştırarak geçirirken bir gün, gizemli bir numara doğum gününü kutlar. Çok geçmeden Rüzgar, bu numaranın yetimhanede beraber büyüdüğü kız olduğunu anlar ve kızın içinde bulunduğu zor durumu öğrendiğinde onu kurtarmak için anlaşmalı bir evlilik yapmayı teklif eder. İkisi, aynı soyadını paylaşan, evli ev arkadaşları olacaktır. "Seni seviyorum. Hep sevdim."
Feride by zahirmekri
zahirmekri
  • WpView
    Reads 522,487
  • WpVote
    Votes 16,948
  • WpPart
    Parts 13
. Genç kadın kocasının güneşten yanmış omuzlarına değdirdi ellerini, kaşlarını çatarak kendine bakan adamdan çekiniyor ve hatta korkuyordu. Mizacı sertti, mizacı epey sertti. Feride, gerçekten sinirli mi yoksa sakin mi anlayamıyordu bazen. Evliliğin ilk günleri komşuya gideceğim bile diyememişti bu yüzden. Hâlâ daha çekinceleri vardı elbet; kocasının sınırlarını kestiremiyor, nerede duracağını bilemiyordu. "Gülüm," dedi Rıfat, gecenin sessizliği yırtılmasın diye sessizce konuşurken. Habersiz olduğu düşünceleri yıkmak ister gibi dudağının bir kenarı yukarıya kıvrıldı. Haylaz bir gülüş olduğunu sezdi Feride. Ama ne çare, saniyeler içinde yanağı dişlenmiş ve ince bir sızıyla baş başa kalmıştı. Kadınlığında artık hissedemediği el yüzünden morali kaybolmuştu. "Ya Rıfat. Acıdı ama." Küskünce konuşup gözlerini kaçırmıştı kocasından. Ey nazlı yar, diye geçirdi içinden adam. Koynuna beni alacak kadar kadın, küsüp gidecek kadar çocuksun. Elde avuçta nasıl durur nasıl tutulursun.
Kanlı Nigar by nynawea
nynawea
  • WpView
    Reads 1,953,954
  • WpVote
    Votes 95,662
  • WpPart
    Parts 24
"Adam tam istediğimiz gibi valla amcam! Suratsııııız aksiii nemruuut... Ayı Kazım diyorlar ardından. Sen düşün gerisini." "Oh oh, çok iyi. Başka başka?" "Çam yarması gibi de bir herif, bastımı yerler titriyor haa! Karşısında durmak için önce bir şehadet getireceksin yani." "Pek bir gözüm tuttu sen böyle anlatınca, kabul eder mi ki? Yok derse?" "Karısı doğumda ölmüş, ikiz oğulları var. Konakla, çocuklarla ilgilenecek birini arıyormuş evlenmek için. Lakin gönüllü yok anlaşılan." "Onca paraya pula rağmen istemiyorlar mı?" "Para pulda bir yere kadar sonuçta. Gerçi ben anlamıyorum, tamam iri yarı huysuz ve sert ama aynı zamanda adam gibi adamdır." Yan gözle bir köşede burnundan soluyarak oturan kadına bakıp imayla "Zamane kızları adam değil artist peşinde bilmez misin?" Kıs kıs güldü yaşlı adam, "Bilirim bilirim." "Nasıl kızım beğendin mi damadı? Senin beğendiğini denediydik, şimdi söz verdiğin gibi benim beğendiğime bakacağız." Hışımla yerinden kalkarak odadan kapıyı çarpıp çıkan kızın ardından yüzündeki alaycı ifade değişip yorgun ve düşünceli bir hale büründü. "Hayırlı olur mu dersin Metin oğlum?" "Valla amca hayırlı mı değil mi onu Allah bilir ben bilmem, ama dinsizin hakkından imansız gelir derler onu bilirim." *** +18 Hikayedir ***
MAVİ DOLUNAY -TİMYA- (KARADENİZ SERİSİ IV)  by RumeysaGulhan
RumeysaGulhan
  • WpView
    Reads 695,729
  • WpVote
    Votes 58,001
  • WpPart
    Parts 45
"Ben o adamı istiyorum ve elde edeceğim!" Her ne kadar beni istemese de bunun gerçek düşünceleri olmadığını biliyordum. En azından hissediyordum... Alparslan Atabey benim için imkânsız bir hayal gibi görünse de böyle olmayacaktı! O da beni sevecekti. Bunun için çok çabalayacaktım ve en sonunda onu nikâh masasına oturtacaktım! Her hikâyede peşinden koşan taraf erkek olmak zorunda değildi. Ben sevdiğim adam uğruna savaşmaya ve peşinden koşmaya hazırdım. Eylül Karaaslanlı yenilmeyi sevmeyecek kadar güçlü bir kadındı. Çok iyi biliyordum ki Alparslan Atabey bir gün benim olacaktı; buna da tüm Trabzon şahit olacaktı! *** Karadeniz Serisi'nin dördüncü ve son kitabıdır. Diğer serilerden bağımsızdır. Diğer serilerle kişiler ortak, kurgular tamamen farklıdır. İstediğiniz kitaptan okumaya başlayabilirsiniz. © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHANGİ BİR KOPYALANMA, ÇOĞALTILMA VE ÇALINMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR. *KURGUMUN YA DA ÇİFTİMİN ÇALINMASI HÂLİNDE AVUKATIMLA HEMEN YASAL İŞLEMLERİ BAŞLATACAĞIMIZI BİLMENİZİ İSTERİM.
Mutlu Mesut                                 🧵Tamamlandı🧶 by 0Zengo0
0Zengo0
  • WpView
    Reads 2,557,692
  • WpVote
    Votes 103,673
  • WpPart
    Parts 61
Asker yareni olmak en son istediğim şeyken şimdilerde ettiğim tek duam oldu.
GECEYİ KURTARMAK by handanekur
handanekur
  • WpView
    Reads 1,440,012
  • WpVote
    Votes 65,318
  • WpPart
    Parts 47
İlerleyen bölümlerde YETİŞKİN İÇERİKLİ SAHNELER olacaktır. *** Kurtuluş. Kurtuluş'tu bu. Bu gözleri, benimkilerin aynısı olan bu gözleri nerede görsem tanırdım. Ama öyle değişmişti ki, yüzündeki o haylaz pırıltılardan eser yoktu. Sanki dünyanın dönmesi onun umurunda değilmiş gibi bize bakmadan kalın parmaklarının arasına kıstırdığı sigarasını içiyordu. Gözleri yere bakıyordu lakin asıl gördüğü bambaşkaydı. Kavruk teninde değerli bir çift taş gibi parlıyordu ela gözleri. Erkeksi yüzünde tanıdık tek bir mimik yoktu. Beni delirten, benimle sürekli uğraşan ve suskun dilimden kelimeler çalmaya çalışan o çocuğun yerini alan bu adama hayretle baktım. O sırada ela gözleri benimkilerle buluştu, bedenimi hatta damarlarımı hedef alarak kıvrandıran bir sızı oluştu. Kanımın akışı tersi yönüne düşerken o hayran olduğum gözleri hedefinden ayrılmayan bir avcı misali saçlarıma dokunduğunda zorlukla yutkundum. Koyu renk kaşlarını çattığında sarıya çalan ela gözleri kıstı. Kirpiklerle çevrili gözlerindeki sert ifade tüm yüzüne itinayla yayılmıştı. Küçükken de güler yüzlü, sevecen bir çocuk değildi ama o zamanlarda bile böyle hiçliğe bakar bakmıyordu. Hala o çocuğa benzeyen tek bir şey vardı yüzünde; benimkilerin ikizi olan sarıya çalan ela gözleri. Limonlu şekerlere benzeyen gözleri hala aynıydı, derinlerdeki ifade değişmiş olsa da. Kurtuluş'tu bu adam. *** Rana & Kurtuluş *** 14.05.21 *** Kapak tasarımı tamamen bana aittir.*
DİYARBAKIRLI ( REİS SERİSİ 3 ) by sadecegece000
sadecegece000
  • WpView
    Reads 5,728
  • WpVote
    Votes 456
  • WpPart
    Parts 5
İki farklı hayatta yaşayan iki genç...bir tevafuk sonucu karşılaşırsa..peki kadar bu rastlantının ardında biriken sıraları da aralarsa.. Bu diyarbakırlı bir kabadayının istanbul da ki mahallede yıllardır yaşayışı...genç bir kızın ise onunla karşılaşmasıydı. Sadecegeceden imkansız bir aşk masalı..
Oluru Var mı? by Solgun_Yazar
Solgun_Yazar
  • WpView
    Reads 51,753
  • WpVote
    Votes 3,223
  • WpPart
    Parts 20
Hira arkasından müjdenin şaşkın serzenişini duydu. "Gördüğünü keşke bize de söylesen!" Bu sırada terminale doğru ilerleyen alper yiğit tanıdık sesi duyunca önce adımları durdu sonra şaşkınca arkasına baktı. İşte o an ona deli gibi koşan hirayı gördü. Alper yiğit'in yüzüne eşsiz bir gülüş kondu. "Peri kızı?" Mırıltısını sadece o duydu. Hira'nın tekrar, "Alper!" diyen sesini duyunca o da terminale giden adımlarının tam tersini atarak hiraya doğru ilerledi. Büyük adımlar atan genç adama nazaran koşan bir genç kızın olması elbetteki birkaç meraklı gözü de üzerine çekmişti. İki beden de ortada buluşup birbirlerine atılınca alper yiğit onu engelleyen çantasını tutmayı bırakıp kızı kucakladığı gibi başını boynuna soktu. Hira alper yiğit'in bedeninde soluyadururken ayakları zemin ile bağlantısını kesmiş havada salınıp duruyordu. "Neden bana haber vermedin?" diye sordu hira. Derin bir nefes daha alıp tekrar konuştu. "Ne olmuş yani saatlerin erken ya da geç olması? Ben senden her an telefonlarını bekliyorum tamam mı?" dedi aksi aksi. Alper yiğit, samimiyetle güldü. Sesi, başını nabzı hızlı atan bir boyuna gömülü olduğu için boğuk çıktı ama hira açık algılarıyla o sesi gayet iyi duydu. Sadece duysa o da iyi ya. Hissediyordu. O gülüşün sahibinin göğsüyle göğsü bir bütünken sanki kendi gülmüş gibi hissediyordu. Kalbi göğsünü deli gibi dövdü. Ne güzel gülmüştü öyle alper yiğit... "Bilseydim," diyip elini hiranın atkuyruğu saçlarına atıp şefkatle okşadı. "Bilseydim seni arardım, Peri kızı. Ama kıyamadım sana. Nasıl kıyayım ki?" * Yayınlanma tarihi: 01/21/2021