🖤
4 stories
DUYGU  "BİR TÜRK MASALI SERİSİ 1" by isilca
isilca
  • WpView
    Reads 130,941
  • WpVote
    Votes 9,379
  • WpPart
    Parts 47
"DUYGU" Wattpad'in ilk kitap sayfasıyla buluşan hikayesi. Doğduğu Wattpad'e geri dönüyor. Dönüşünü siz Wattpad okuyucularıyla kutluyor. *BİR TÜRK MASALI SERİSİ altı kitaptan oluşmaktadır. DUYGU - ALİM - BEKİR - SEDAT- CİHAN- EBRU kitap çıkış sırasıdır. Serinin basım yayın hakları İNDİGO KİTAP DAĞITIM'a aittir. Anne sıcaklığı , baba emniyeti olmayan bir dünyada ayakta kalmaya çalışan kırılganlık abidesi Duygu... Üç yoldaşı vardı onu taşıyan. "Develerim" diyordu onlara. O develer ki İstanbul'un en arızalı tipleriydi. Her ne kadar bela makinesi olsalar da Duygu için tek gerçek vardı : "Bekir candı, Ali kandı, Sedat aşktı" Ve hayat onlar için bir duadan ibaretti. İyiyim... İyiyiz... Biz hep iyi oluruz. Güçlü olmayı en zorlu yollarda öğrenmiş dev bir çınardı Sedat. Hayatta yorulmuş, aşktan çoktan vazgeçmişti. Yüreğini ördüğü çelik duvarlar arasına saklamış acımasız bir adamdı o. Acılarla atılmış düğümlerin arasında filiz verebilir miydi aşk? Meleği şeytana döndürüp, şeytanın ruhunu ele geçirebilir miydi aşk?
Kırmızı Haziran by iremmipelin
iremmipelin
  • WpView
    Reads 1,540,000
  • WpVote
    Votes 117,639
  • WpPart
    Parts 76
Pars, Atlas'ın önce ilk aşkı, sonra oyun arkadaşı oldu. Oynadıkları oyunun ipleri ayaklarına dolandı. Biri kaldı diğeri kaçtı. Çok zaman sonra kapı yeniden çaldı, postacı kapıya bir kaset bıraktı. Kasette Atlas'ın abisinin, Aras'ın katilinin sesi vardı. Atlas duyduğu sesin, Pars'ın peşine düştü. 🩸 "Pars..." dedim. "Seni öldüreceğim." "Lütfen..." dedi, gözlerini gözlerimden çekmeden. "Atlas, lütfen öldür beni."
ANKA  (Kitap Oldu) by Invictus1408
Invictus1408
  • WpView
    Reads 6,810,350
  • WpVote
    Votes 13,588
  • WpPart
    Parts 2
"Hiçbir yenilgi böylesine görkemli, hiçbir zafer böylesine acınası olmamıştır!"
MİÇO by TCSelviAtc
TCSelviAtc
  • WpView
    Reads 23,944
  • WpVote
    Votes 2,407
  • WpPart
    Parts 9
Nereye gittiğini bilmeden, aslında yürüdüğünün bile farkında değilken adım sesleriyle birlikte bavulunun tekerleklerinden çıkan tangırtıların eşliğinde ilerledi. Sahil kenarında bir parka geldiğini fark ettiğinde, bir ağacın dallarının gizlediği banka kadar güçlükle yürüdü. Sol elinde sıkıca kavradığı kumaş çantası, sağ elinde yine sıkıca kavradığı bavulun kulpu, güçsüzce banka çöktü. Sert ahşap tenine değdiği anda bir sızlamayla dudaklarından garip bir ses çıktı. Derinlerinden sarsılıyordu. İçinde geri dönülmesi güç bir yıkıma sebep olacak bir sallantı vardı. Hiçlik... Yoksunluk... Dehşet... Korku... Kaybolmuşluk... Panik... Bunları hissediyordu. Ve utanç! Yağlı bir urgan gibi utanç ilmeği boynuna geçmiş, her saniye nefes almasını engelliyor, onu boğuyordu.