ilginderler adlı kullanıcının Okuma Listesi
39 stories
İPTİLA(+18) by Irmakbensol2
Irmakbensol2
  • WpView
    Reads 15,951,475
  • WpVote
    Votes 141,287
  • WpPart
    Parts 25
•YENİDEN YAZILIYOR! Ellerimi yüzünden çekerken omuzlarına attım. Üzerime iyice eğilirken hareketleri içimde ki ıslaklık ile rahatça hızlandı. Belim ağrıyordu. Zevk tekrar etrafımı sarmaya başlamıştı. İnlerken dudaklarına fısıldadım. " Amacın beni yatakta öldürmek mi?" diyerek sonlara doğru bir inleme daha bahşettim ona. Gözlerinin koyusu arzuya hapsolmuş açlıkla bana bakıyordu. Dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Gözlerini tamamen simsiyaha büründü. Yüz ifadesi sertleşti. " Seni bu yatakta öldüreceğim." &&& ~•~ #aşk 1. Sıra 07.04.21 Tüm hakları saklıdır. Kitabımdan çalıntı olursa Gerekeni yapılır. Beğenmeniz Dileğiyle Irmak B.
BRONZ SERİSİ by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 13,108,115
  • WpVote
    Votes 870,834
  • WpPart
    Parts 98
Kitap oldu. Dört kitabı basıldı. ❝El bebek, gül bebek değil; el bebek, öl bebek.❞ Karanlık örgütün kurduğu düzen için doğmuş bir kız çocuğuyken ona verilen en büyük ceza sevgisizlikti. Kaderini kabullendi ve kartını oynadı. O kim miydi? Hisar Alatav. Hayır, sil. His Alatav. Karanlık düzenin kıyameti olmak üzere. O ise Bronz. Karanlık örgüte başkaldırıp kartları yeniden dağıtan adam. Ona Bronz derler. Onların tohumları el bebek gül bebek değildi; el bebek öl bebekti.
KURALSIZ | KİTAP OLDU by gizzemasllan
gizzemasllan
  • WpView
    Reads 10,417,788
  • WpVote
    Votes 533,138
  • WpPart
    Parts 92
"Ben, kalbinde yaşayabileceğim birini hayatımda isterdim," dedim ve yemyeşil gözlerinin içine baktım. "Peki sen, sen nasıl birini isterdin hayatında?" Yeşillerini denize çevirdi, iç çekti. Sabırla bekledim dudaklarından dökülecek olan cümleleri. Uzun uzun baktı denize. Sabrımı sınamak istercesine uzun baktı hem de ve sonunda yeniden bana dönebildi. "Hiç kimseyi," dedi kendinden emin bir şekilde, afalladım. "Neden?" Sordum, kadehinde kalan şarabını bir kerede içti. Boşalan kadehe odakladı bakışlarını. Uzun uzun düşündü. Gözünün ucuyla bana baktığında yüz ifadesi düzdü ama gözlerini yine saklayamamıştı. Gözlerinden anlaşılıyordu kederli olduğu. "Çünkü ben kimseyi kalbimde yaşatamam," dedi, bu cümlenin ağırlığı altında ezilirken acıyla yutkundu ve ekledi. "Benim kalbimde bana bile yaşam yokken, hiç kimseye olamaz."
45. DURAK by ibusranur
ibusranur
  • WpView
    Reads 414,261
  • WpVote
    Votes 34,421
  • WpPart
    Parts 29
Akasya, geçmişinin ona hissettirdiklerinden kaçarken her yıl şehir değiştirmek zorundadır. Bir yıl boyunca edindiği arkadaşlıklarını, ilişkisini geride bırakarak doğum gününde yola koyulur. On sekiz yaşından beri her gittiği şehirden biraz daha yarım ayrılan Akasya'nın 24 yaşındaki durağı Ankaradır. 45. Durak'ta bulduğu Yekta Emir Ilgaz, Akasya'nın bütün doğrularını sarsacaktır. Aynı acılardan geçip, ayrı ayrı yollarda yürüdüğü bu adamla korktuğu geçmişin içerisine düşen Akasya, bu yıl Ankara'yı ve en önemlisi de Yekta'yı terk edebilecek midir? "Şehirler insanları terk etmez Akasya, korkma."
L E V A | Bataklık by Crktulay
Crktulay
  • WpView
    Reads 1,707,607
  • WpVote
    Votes 19,208
  • WpPart
    Parts 6
Kırmızı ojeli tırnaklarımı boynunda gezdirirken aklımda olan tek şey, onu alt etmekti. Beni alt ettiğini sanarak geçirdiği günlerin bir karşılığı. "Seni affetmem için bana yalvaracaksın ve ben ne yapacağım biliyor musun?" Dedim bu sefer kırmızı Dudaklarımı kulağına yaklaştırırken. "Tadı kaçmasın, dene ve gör." ●•● "Herkes bir parça karanlıktır." ●•● Öyle bir yalan söylemiştim ki temeli doğrulardan daha sağlamdı. Yıkım yakındı. Çünkü yıkım bendim. ~L.M~
Kusurun İzi (+18) by mekselinasdreams
mekselinasdreams
  • WpView
    Reads 110,446
  • WpVote
    Votes 4,186
  • WpPart
    Parts 19
Bütün bedenime bulaşan kanı es geçip baş parmağı ile dudağımın üzerine de bulaşan kanı sildi. Tüm bedenim bambaşka insanların kanı ve kokusu ile doluydu. Bir süre gözlerime baktı ve dudaklarımızı birleştirdi. Özlem doluyduk. Ne kan kokusu ne de nerede olduğumuzun bir önemi vardı. Dudakları ne kadar hoyrat olsada dokunuşu bir kelebeğe dokunmaya çalışır kadar nazik, tüy kadar hafifti. İkimizde geçmişe bir az olsun kör olmayı seçmiştik. Beni kendine daha da bastırdı. Bense lanetimi bir kez daha bulaştırmak istemiyordum. Ellerime bulaşan başkasının kanı bile artık lanetlenmişti. Uçurum kenarından düşen bir taş parçası gibi savruluyordum. Tek farkım kayadan kopup, hayalini kurduğum okyanusa kavuşmak için can attığımdı. Taki dudakları ile kandırdığı ruhumu gizliden kelepçe taktığını fark edene kadar. Benim zaaf olarak adlandırdığım gözlerinde attığım her kulaçta dibe çekildiğimi fark edene kadar... ... "Hayatım boyunca yeni bir başlangıçta hayatımın tüm dertlerini ardımda bırakıp başlayacağımı düşünürdüm ne ahmakmışım... Sadece bir tarihdi değişen, istediği kadar gün pazartesiye dönsün her pazarın izi pazartesiye kalıyor. Ben Hare ışığımı çalarak göz boyadığım hayatımı sunuyorum. Yani öyle derler." ... (Not:Öncelikle güzelliklerim okumaya karar verdiyseniz hiç teker teker neler var diye sıralamayacağım kitabın içinde yok yok bu yüzden her şeye hazırlıklı olarak başlayın lütfen <3 umarım beğenirsiniz xxx)
KÜÇÜK YALANCI (DOKUZ YAYINLARI İLE RAFLARDA) by msmarvi
msmarvi
  • WpView
    Reads 15,187,876
  • WpVote
    Votes 172,041
  • WpPart
    Parts 39
Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay bembeyaz parlak tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar gökyüzü kadar karanlık olan saçlara meydan okudu. Bulutlar ağladı, yağmur selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini. "Saçların kadar uzun ve güzel olsun ömrün Küçük Yalancı." Dedi adam, ama kesti kadının saçlarını kendi elleriyle, kıydı sevdiğinin ömrüne. "Hiçbir yere gitmeyeceğim sevgilim..." Dedi kadın, ama tutmadı sözünü, kıydı sevdiğinin aşkına. Sevdiği kadınları bir bir kaybeden acımasız katil, Akın Korel. Sevgiden yoksun kurak bir kalp ve o kalpte açan beyaz bir papatya. Kendi döktüğü göz yaşlarıyla büyüdü, getirdi baharı. Kimse fark etmedi onu. Güllere ulaşılmak isteyenlerce ezildi, yine döktü göz yaşlarını. Adam fark etti solan papatyayı, aldı ellerine. Ama öldü beyaz papatya. Muhteşem bir koku sardı etrafı. Ölü bir çiçek hiç böyle güzel kokar mıydı? Yaşadığını sandı, sevindi adam. Ama bilmiyordu papatyaların ölünce koktuğunu. Öğrendiğinde ise artık çok geçti...
PANDORA +18 |Yeniden Yazılıyor by littlecosmoss
littlecosmoss
  • WpView
    Reads 3,627,137
  • WpVote
    Votes 112,897
  • WpPart
    Parts 48
Küfür, yetişkin içerik ve rahatsız edici sahneler içerir. ''Sevgilinin evinde, sevgilinin koltuğunda...'' der demez, titremelerim olsa da onun boğuk sesini pür dikkat, en tahrik edici melodileri dinler gibi dinlemeye devam ettim. ''Benim için bana geldin.'' dudaklarını kasıklarıma yasladığı gibi beni kana kana içmeye başladığında bu görüntü karşısında karnımı içime çekerek koltuğun başına tutundum. Kelimeleri beni bir bıçak gibi yaralarken, dili içimdeki yakıcı darbelere son verdi. Dişlerini tenimden çekerek gözlerimin içine baka baka dudaklarını yaladı. ''Sana dokunduğunu söylediğin her saniyeyi dakikaya çevirdim, yediyle çarptım.'' diyerek kalçama sert bir darbe daha yediğimde inleyerek gözlerimi kapattım ve başımı arkaya attım. ''Sana dokunduğunu söylediğin yerde seni ağzıma akıttım.'' -- Başlangıç Tarihi: 22 Temmuz 2020 YETİŞKİN İÇERİK VE KÜFÜR İÇERMEKTEDİR Kapak Tasarımı: @theguldesign
MIH by _Mehsa_
_Mehsa_
  • WpView
    Reads 9,128,265
  • WpVote
    Votes 380,010
  • WpPart
    Parts 68
İntikamın kıyafetini hiç merak ettiniz mi? Peki ya bedenini? İntikam,nefretle kararmış lacivert gözlerdi. İntikam,bir kafesin ardına gizlenmiş saldırmayı bekleyen bir bedendi. İntikam, ruhunu kasıp kavuran ateşten, uçsuz bucaksız bir buz kütlesiydi. İntikam, karanlığa ait dünyada Siraç Vuslat demekti. Yer altı dünyasının Azrail'i olarak adlandırılmış bir genç adam . Bir kulübe,bir masumun intikamı. Bir kurul, suçsuz insanların günahkar kuklacıları. Ve karanlığın intikamına boyanmış kör kuyularına düşen, küçük narin bir ışık; Elif! O bir anahtar. Kalbine hiç nefret uğramamış bir umut. İntikamın ilk aydınlığı; Günışığı! Onun bir görevi var. Seveceği adamın tek hedefi olan intikam onu yok etmeden, kalbini açtığı bu adamın cehennemden uzaklaşmasını sağlamak. Cehennem, bir ışık için kör karanlığı affedecek miydi? Yoksa bir türlü Azrail'i azad etmeyen intikam, onu anahtarsız kapılar ardında saklamaya devam mı edecekti? Oysa Allah'ın ol demesiyle bütün kapılar açılırdı! İntikamın ölümü, Günışığının baharını getirecekti...
+17 more
ÖLÜ TANRININ ŞARKISI  by ozcelikdilaraa
ozcelikdilaraa
  • WpView
    Reads 2,442,039
  • WpVote
    Votes 180,910
  • WpPart
    Parts 63
•Yetişkin okurlar içindir• Kandan kıyafetlerimizi kuşanıp da, İçtiğimizde suyundan kehanetin, Biliriz hepimiz aslında, Ona ait bedenlerimiz. Apollon, Apollon. Gel de gör bizi, Kutsal bakirelerini. Al da götür bizi, Kutsal gelinlerini. Çıplak bedeni suyun içinden çıkarken biraz önce sunağa döktüğüm kanım ona doğru aktı. Önce damla damla sonra da bir nehir gibi hızla. Bedeni giderek görünür kılınırken kanımdan güç alıyor, yeniden hayat buluyor gibiydi. Güçlü bedeni tamamen görünür kılındığında dudaklarını araladı. "Konuş," dedi ölümsüz sesiyle. Sesi az önce damarlarımda akan kan kadar akışkan ve sıcaktı. "Bana sunduğun şey nedir?" Bu hikaye Kehanet Tanrısı Rae'ye adanmıştır. Not: Hikaye 18 yaş ve üstü okuyucular için uygundur. Cinsellik ve çıplaklık içerdiğinden bu uyarıyı yapmak durumundayım. 1. Kitap 05.11.2022 tarihinde tamamlanmıştır. 2. Kitap güncel olarak yayınlanmaktadır.