.
31 histoires
ÜSAME 🐾 par Tiyatrosahnesi
ÜSAME 🐾
Tiyatrosahnesi
  • LECTURES 15,129,724
  • Votes 646,861
  • Parties 162
Ben kilometrelerin yok sayıldığı aşklara inanmazdım. Kimse canlı kanlı görmediği bir insana 'Seni seviyorum' diyemezdi. Ve tükürdüğünü yalamayı seven ben, yine yanılmıştım. Yazılma tarihi 22 Nisan 2019 - 26 Eylül 2019 25.05&13.08&10.10.2019&24.11.20 Mizah #1 10.06.2019&01.05.2020 Texting #1 08.08&04.10.2019&25.11.2020 Romantizm #1 © Hikayenin tüm hakları saklıdır. ©
Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol) par EmrahYlmaz01
Kaderimi Kendim Yazarım! (2.Kitap-Kanlı Yol)
EmrahYlmaz01
  • LECTURES 1,063,976
  • Votes 107,031
  • Parties 201
'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak isterdim, bu defa olması gerektiği gibi!' inatla, hırsla hatta öfkeyle söylediği sözler anlamsızdı. Çoktan bir grup asker, uzakta parlayan zırhını görmüş ve biraz ganimet umuduyla ona yaklaşmaya başlamışlardı. Güneşin önüne uzanan bir baş gördü, dişleri sararmış, bir kaç tanesi dökülmüş, sakalları bir parmak uzunluğunda olan çirkin yüzlü bir adam küfür ederek mızrağını kaldırdı ve acımasızca yüzüne sapladı. Acı akıl almaz seviyedeydi, ilk hamlede ölmemişti çünkü asker mızrağı başına değil, ağzına saplamış, tam delemediği için öldürememişti. Göğsünden yayılan sıcaklığı hissetti. Acıyla bakan gözleri genişledi, 'Bu şey, babamın bana 16 doğum günümde verdiği antik kolye değil mi ? Neden bedenimi ısıtıyor?' Fakat daha fazla düşünme zamanı olmadı, asker mızrağını çekti, bu sefer tam saplaması gereken yere sapladı. Kapak sonradan düzenlenecek! BİLGİLENDİRME: +16 YAŞ VE ÜZERİ!!! BU KİTAPTA HİÇ BİR HAYVANA ZARAR VERİLMEMİŞTİR! KİTAPTA YAZANLARI LÜTFEN EVDE DENEMEYİN! BU KİTAPTA GEÇEN KİŞİ VE KURUMLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR.
Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı) par EmrahYlmaz01
Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)
EmrahYlmaz01
  • LECTURES 1,372,614
  • Votes 121,380
  • Parties 200
#1 Fantastik 'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak isterdim, bu defa olması gerektiği gibi!' inatla, hırsla hatta öfkeyle söylediği sözler anlamsızdı. Çoktan bir grup asker, uzakta parlayan zırhını görmüş ve biraz ganimet umuduyla ona yaklaşmaya başlamışlardı. Güneşin önüne uzanan bir baş gördü, dişleri sararmış, bir kaç tanesi dökülmüş, sakalları bir parmak uzunluğunda olan çirkin yüzlü bir adam küfür ederek mızrağını kaldırdı ve acımasızca yüzüne sapladı. Acı akıl almaz seviyedeydi, ilk hamlede ölmemişti çünkü asker mızrağı başına değil, ağzına saplamış, tam delemediği için öldürememişti. Göğsünden yayılan sıcaklığı hissetti. Acıyla bakan gözleri genişledi, 'Bu şey, babamın bana 16 doğum günümde verdiği antik kolye değil mi ? Neden bedenimi ısıtıyor?' Fakat daha fazla düşünme zamanı olmadı, asker mızrağını çekti, bu sefer tam saplaması gereken yere sapladı. Kapak sonradan düzenlenecek! BİLGİLENDİRME: BU KİTAPTA HİÇ BİR HAYVANA ZARAR VERİLMEMİŞTİR! KİTAPTA YAZANLARI LÜTFEN EVDE DENEMEYİN! BU KİTAPTA GEÇEN KİŞİ VE KURUMLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR.
ATEŞ VE SU 2 par imranthmc
ATEŞ VE SU 2
imranthmc
  • LECTURES 5,325,675
  • Votes 47,374
  • Parties 6
"Biz her zaman farklıydık. Normal diye bir kavram bizim hayatımızda hiç var olmamıştı. Zıttık, birbirimizle uyuşmuyorduk. O siyahsa ben beyazdım. O karanlıksa ben aydınlıktım. O soğuk bir kış rüzgârıysa ben ılık bir yaz esintisiydim. Biz Ateş ve Su'yduk. Evrende bilinen en büyük zıtlıktık. Belki birlikte olmamız bile hataydı. Hiç yan yana gelmemeliydik. Ama kader, bizi bir araya getirmişti. Belki de bizi bir araya getiren sadece tesadüftü... Ateş benim bu dünyadaki cehennemimdi.'' "O, bu zamana kadar karşılaştığım en farklı, en tuhaf, en değişik insandı, çoğu zaman beni çileden çıkarsa da benim ufaklığımdı işte. Her şeyine her şeyimle değer verdiğim tek kızdı. O inatçı tavrı, beni sahiplenişi, benden bir türlü vazgeçmeyişi, ona yaptıklarıma rağmen hâlâ yüzüme bakıp beni sevebildiğini açık açık söylemesi ve daha sayabileceğim birçok neden varken Melisa'nın kalbimdeki yeri bambaşkaydı. Kelimelerle tarif edilmezdi. Onu ilk gördüğüm zaman nasıl sadece bir kız çocuğu diye içimden geçirdiysem, şimdi de sadece benim her şeyim diyordum. Çünkü öyle olmuştu. Öyle olmayı kendi masumluğuyla, kendi elleriyle başarmıştı. Melisa, benim bu dünyadaki cennetimdi.''
Ateş ve Su par imranthmc
Ateş ve Su
imranthmc
  • LECTURES 19,165,109
  • Votes 489,239
  • Parties 67
"Geçmişin izleri yüzünden sevgiye ve aşka inanmayan bir adamla en büyük hayali gerçek bir aşk yaşamak olan genç bir kızın,sırlarla dolu hikâyesi.'' Melisa, 17 yaşında bir lise öğrencisidir. Zorluğa dair hiçbir şey bilmeyen, bu yaşına dek el bebek gül bebek büyütülen, içinde kötülüğe dair hiçbir şey olmayan Melisa'nın hayatı sürekli ev ve okul arasında geçmektedir. Ta ki beklemediği bir anda, tesadüf eseri karşılaştığı bir adam tarafından hayatı tamamen değişene dek. Kendini en büyük hayalinin gerçek olacağı bir masalın içinde sanan Melisa, yaşadıklarının aslında bir rüya olduğunu çok geç olmadan fark edecektir. Ateş, 23 yaşında sert mizaçlı bir adamdır. Zoru çok iyi bilen, bu yaşına dek bir şeyleri kazanmak için çabalayan, dünya üzerinde sevgi diye bir kavramın olmadığına inanan soğukkanlı biridir. Kendi geçmişini unutmaya çalışıp yaşadığı izleri hafızasından silmeye çalışırken karşısına çıkan geveze bir kız tüm duygularını altüst eder. Birbirine bu denli zıt iki karakter. Onlar Ateş ve Su. Biri yakmak için var. Bir diğeri söndürmek için. Peki bu savaşı hangisi kazanacak? Ya da zoru başarıp, birlikte kazanabilecekler mi? "Sana en başında bana göre olmadığını söylemiştim ufaklık.''
Seni Bana Getirdi (Sevdim) [TAMAMLANDI] par lSeneml
Seni Bana Getirdi (Sevdim) [TAMAMLANDI]
lSeneml
  • LECTURES 6,799,091
  • Votes 342,530
  • Parties 66
Herkesin hayatta en az bir amacı vardır. Benim amacım iyi bir hemşire olabilmek... ve yöntemim gülümsemek... Herkesin aksine gülümsemekten bir an bile vazgeçmeyecek bir hemşire olacaktım. Hastalarıma gülümseyerek iyi gelecektim. Tek amacım buydu. Tabi ilk staj deneyimimi onkoloji de yapmak planlarım dahilinde yoktu. Hele Onur gibi bir hastam olacağını hiç düşünmemiştim. Onur... zorlu bir hastaydı. İletişime kapalı, kimseyi umursamayan, konuştuğunda insanı terslemekten çekinmeyecek biriydi. İnsanı kolayca kırabilecek ve bunu düzeltmek için gram uğraşmayacak biriydi. Tüm bunlara dayanabilirdim ama ölümü kabullenmiş olması... bunu aşmakta zorlanıyordum. Herkesin hikayesi iyi bitmek zorunda değildi ama Onur'unki iyi bitmeliydi. O bunu hak ediyordu... (Sevdim isimli hikayemin kurgusu üzerinde biraz oynayacağım. Ve yeni ismi olan Seni Bana Getirdi olarak yayımlayacağım.) Not; Kapak için Sinem_Ekin isimli okuyucuma çok teşekkür ederiiim <3<3 (Kapak gönderirseniz seve seve kullanırııım ^^ )
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I) par RumeysaGulhan
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I)
RumeysaGulhan
  • LECTURES 14,499,612
  • Votes 43,858
  • Parties 3
KİTABIMIZ RAFLARDA, TÜM KİTAPÇILARDAN ULAŞABİLİRSİNİZ. Babasından başka hiç kimsesi olmayan bir genç kız... 28 Yaşında hapishanede mahkûm bir adam... Ya bir gün olur da genç kızın babası da o cehenneme düşerse? Bir gün olur da bu yabancıya kızını emanet etmek zorunda kalırsa? *** "Sen kimsin ya? Adını bile bilmiyorum!" Dedi genç kız sinirle yanındaki adamı süzürken. Adam cevap vermemişti. Bu genç kızı daha çok sinirlendirmişti. "Hey, adını sordum?" Adam genç kızın yüzüne bile bakmadan arabayı sürmeye devam etti. "Kurt." Diye mırıldandı, sesi oldukça soğuktu. Genç kız ürktü, bu nasıl isimdi böyle? Tanımadığı bir yabancıyla nasıl yaşayacaktı? Üstelik bu adamın bir mahkûm olması genç kızın daha çok ürkmesini sağlıyordu. Yavaşça başını cama çevirdi, korkuyordu. Babası yanında yoktu ve çok korkuyordu. Ona ihtiyacı vardı, ondan başka hiç kimsesi yoktu... BİR KARADENİZ HİKÂYESİ... *** Karadeniz Serisi'nin ilk kitabıdır... © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
Argenta 1-2 par Tomato1324
Argenta 1-2
Tomato1324
  • LECTURES 2,790,050
  • Votes 234,012
  • Parties 200
Her taraftan çığlıkların yükseldiği acımasız bir savaşta, savaşın tam ortasına düşen, sadece enerjisinin serbest kalarak acımasızca düşmanlarına ilerlemesiyle birlikte yüzlerce kişiyi bu hayattan yolcu eden bir savaşçı... Küçükken, amaçları gelişmek ve her zaman namını duyduğu kraliyet ailesine kadar yükselerek onların koruması olmaktı... İyi olmak, kötüleri yakalamak, orduda iyi bir yere sahip olmak ve saygı görmekti... Ama zaman ondan bu hedefleri alıp götürmüştü. Eskisi kadar saf ve iyi değildi artık, kendisine kötülük yapana bile iyilik yapabilecek kadar merhametli değildi. Dünyanın gerçek yüzünü görmesiyle, ölümün nefesini binlerce kere ensesinde hissetmesi ve onu kabul etmesiyle, etrafında dönen gizemli oyunları, sırları, geçmişini ve uğradığı ihanetleri öğrenmesiyle birlikte eski, küçük ve saf çocuk ölmüştü. Onun yerinde artık gözü kara, sadece birkaç amacının peşinden koşan, bir kadın için yaşayan, diğer hiçbir şeyi umursamayan biri vardı. Bunların tamamından haberdardı da, kılıcını çekmesiyle birlikte, onun geceden bile karanlık olan gözlerini gören düşmanların içerisinde ona karşı çıkmak için cesaretini oluşturan her bir kişinin cesareti, tek tek kırılmıştı. Gözünü kararttı ve yine, belki de sonsuza kadar yapmaya devam edeceği şeye, öldürmeye başladı... ''En tepeye çıkmak! İşte bir şeyleri başarmak için, en kesin ve garantili yol budur! Amaçlarını başarabilecek ve şüphesiz en tepeye çıkabilecek potansiyele sahipsin, genç adam. İstediklerini yap! Yapacakların seni tatmin edecekse...'' Bir sokak çocuğunun hiçbir şeyden, bir yerde sadece isminin yankılanmasıyla korku salabilecek bir efsaneye dönüşmesini anlatır. Tür: Fantastik, Aksiyon, Macera, Shounen, Romantizm.
Argenta 3 par Tomato1324
Argenta 3
Tomato1324
  • LECTURES 706,454
  • Votes 62,215
  • Parties 139
Argenta serisinin ilk iki kitabı ve üçüncü kitabının ilk yirmi sekiz bölümü diğer kitaptadır. Bu kitap serinin devamıdır. Kitabı okumaya bu kitaptan başlarsanız hiçbir şey anlamazsınız, önce ilk kitapları paylaştığım diğer kitaptan okuyun.
ANKA KIZ (ASKIDA) par sevval_1_nazli
ANKA KIZ (ASKIDA)
sevval_1_nazli
  • LECTURES 339,715
  • Votes 23,492
  • Parties 44
#1 Kehanet #23 Bilim Kurgu #2 Anka #13 Tarihsel Anka, Anka Kuş, Anka Ölüm ve Anka Kız bu isimler sadece tek bir kişiye aitti, herkesin korktuğu fakat savaşmaktan çekinmedi tek bir kişiye aitti. Ölümsüz olmasına rağmen onu öldürmeye uğraşanlar, kendi kuyularını kazıyordu, sebepsiz bir savaş uğruna yüzlerce, binlerce, onbinlerce insan ölüyordu. Sırf Anka Ölüm'ün gücüne ulaşabilmek için sırf onu öldürüp içindeki güce hakim olabilmek için... Sebepsiz bir savaş ve gereksiz yere ölen canlar... Anka'nın gücünü küçümseyerek ona başkaldıran Krallar ve Krallıkları sadece birkaç hafta dayanabilmişlerdi hemen ardından yok oluşlarını tüm Dünya izlemişti. Kimse onun gücüne erişemezdi o bile gücünün tamamını kullanmamışken ölen Krallıklar, kendilerini ne sanıyorlardı?.. Bir Anka ölmezdi, eğer ölürse ardında bıraktığı tüm Dünya'yı da kül ederek öldürürdü. Anka küllerinden tekrar doğduğun da ise kül ettiği hiçbir Krallık onun gibi doğamazdı. O Anka Ölüm'dü, sevdikleri için gerekirse ölür, sevdikleri için gerekirse öldürürdü. Ona kafa tutacak kimse ne bu zamanda ne de gelecekte karşısına çıkabilirdi. O Anka Kız'dı o Ciara idi... Mavi ateşleri yaşam kadar acımasız ölüm kadar soğuktu. Size tavsiyem onun karşısında durmayın, kül olan sadece siz olursunuz... -Hikayeden Alıntı- ***Bir Anka ölmez... öleceği zaman küllerinden tekrar doğar. *** ***Bir Anka birini öldüreceği zaman ise ... birini öldürür, acımaz.*** Bir Anka'nın dönüşüm geçirmesinin iki nedeni vardır; Ya ölürken yada öldürürken... Anka uyuduğu yerden tekrar gözlerini aralarken, herkesin öldü diyebildiği Anka Kuş kükrer. O aslında hiçbir zaman ölmemişti sadece uyuyabileceği güzel bir beden bulmuştu... O bedenin sahibi ise Anka Kız, Ciara...