arashi | yoontaekook

あらし, arashi, fırtına •° yarı angst •° shirayuri serisi, bölüm 3

ocha no kappu | yoontaeseok

bir fincan çay, saat gecenin dördü ve ben uyuyamıyorum. [ (jp.) bir fincan çay. ] •° shirayuri serisi, bölüm 1

basübadelmevt | 2seok

basübadelmevt (far.) ; ölümden sonra dirilmek, yeniden canlanmak. •° lügât-ı fars serisi, bölüm 2

sermest | taegi

sermest (far.) ; sarhoş, başı dönmüş, kafası güzel. •° yarı angst •° lügât-ı fars serisi, bölüm 1

sanırım yine evde yoksun | hopekook

iç bitir bebeğim, uyanık kal tüm gece. yeniden öpeyim seni, barlar arasında bir yerde. •° hüzünlü günler serisi, bölüm 3

safderun | namkook

safderun (far.) ; kalbi temiz olduğu için kolayca aldanabilen. •° lügât-ı fars serisi, bölüm 3

fat love ;; yoonkook

Issız yerlerde, kendin için bir evren ol.

who lives in morgue | taegi

"Evim nerede demiştin?" "H-hastane... " "Oh, hastaneye yakın mı? Benimki de hastaneye yakın. Şanslısın gibi." "Evet.. Evet, çok şanslıyım..." Boşluğu doldurmasını bekler gibi bir hali vardı solgun bedenin. "Aman Tanrı'm.. Ne kadar kabayım. Üzgünüm, benim adım Taehyung." "...Taehyung." Cümlesinin devamını...