İpleri sarkmış, tozlu botlar kilisenin boylu, uzun kırmızı halısı boyunca yavaşça ilerliyordu. Üste doğru çıktıkça görülen yarı kaçmış ince file çorap da muhtemelen bir metalciye aitti. Aslında şehrin ortasında, bir katolik ibadethanesinde bu denli dindarlıktan uzak bir karakterin pinekliyor olmasından çok ; yıllar öncesinde görülenler sayesinde terkedilen ve kimsenin uğrak noktası olmayan bir yerde herhangi birinin olması kafaları kurcalıyordu. Yine de o, karanlığa yürümek istedi. Ancak sanki kırık duvar aralarından sızan ışık kümeleri onu engelliyor gibiydi. MERHABA. BU DA BENİM YENİ ÇALIŞMAM.İLGİNİZİ BEKLEMEKLE BİRLİKTE ŞUNU BELİRTMEK İSTERİM Kİ : HRİSTİYAN MUCİZELERİNDEN BAHSETMEME RAĞMEN BİR MÜSLÜMANIM.EVET HRİSTİYAN MUCİZELERİNDEN BAHSEDEREK BİRAZ DA PARANORMALE KAÇMAYI DÜŞÜNDÜM.UMARIM EĞLENİRSİNİZ :)

Pembe hayallerden oluşan boğucu bir hikaye...