☆☆☆
5 stories
TENİ YANIK GÖKYÜZÜ. by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 151,415
  • WpVote
    Votes 10,627
  • WpPart
    Parts 10
Teni kızarmış gökyüzünün, güneşi batırmadan önce dillendirdiği son ninniyim. Şafağı iki geçen gecelerde dolanırım diline, Dudaklarının kıyısında zerk eden hecelerim. Ben teni yanık gökyüzünün dillendirdiği son ninniyim.
KİMSESİZLER MATEMİ. by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 13,829,128
  • WpVote
    Votes 894,508
  • WpPart
    Parts 69
Safir Mila Safkan, şu an olduğu yaşından çok daha ufakken, hayatının taşlarını yerinden oynatan bir olay yaşar ve kendini ansızın, yetimhanenin soğuk duvarları arasında kimsesiz bulur. Sahip olduğu şeyler, her ne yaşarsa yaşasın iyi kalan kalbi ve tutkuyla bağlı olduğu dansıdır. Kalbi yalnızca bir tek şey için, bale için çarpar. Ta ki ikincisini bulana kadar. Hazer Han'ı. Dans seçmelerine gittiğinde, kendisini seçen bu adamın gözetimi altında dans etmeye, müzikali kazanma hedefiyle bir kelebek gibi kanat çırpmaya başlar. Fakat, sahip olmayı istediği tüm bu başarıların yanında, ona başka bir hediye kılınmıştı. Aşk. Kendi kalbi kadar hassas, nazik bir kalp, Mila'ya yaklaştığında, bu zamana kadar koruduğu tüm savunmaları yavaşça yerle bir olur ve aşk, arzuyla, bedeninde dans eder. •yetişkin içerikli sahneler mevcuttur•
SAHİPSİZ by _eleutheromania_1
_eleutheromania_1
  • WpView
    Reads 2,731,140
  • WpVote
    Votes 98,077
  • WpPart
    Parts 81
Başlama Tarihi: 27.10.16 Romantizm#4: 03.02.17 Hikayenin ilk bölümleri yıllar öncesine aittir. Gelişmemi izlemek istediğim için bu bölümlere dokunulmamıştır. Bir varmış bir yokmuş diye başlattı bir kadın masalı. Bir varmış bir yokmuş diye devam ettirdi ikinci kadın anlatılanları. İçerde bir yerde yalnızca beyni oluşan biri söz istedi üçüncü kadın olarak ve sonra devam etti ona söz vermeyen dördüncü kadın anlatılanlara. Altı, yedi, sekiz ve dokuz dedi birinci kadın buranın sahibi olarak ve sözü verdi dördüncü kadına. Dördüncü kadın tırmandı kelimeleri ta on dokuza kadar. Dokuz dedi, beni ürkütür ve verdi sözü beyni oluşan içerdeki kadına. Sözü aldı içerdeki kadın ve başlattı kimsenin anlatmaya cesaret edemediği o yaşanmışlıklara. Bir yerde durdu önce burası yirmi beş durağı olmuştu sonra devam etti anlatmaya. Yirmi altı dedi önce artık kolu çıkarken, Yirmi yedi dedi sonra bacakları annesinin karnını tekmelerken, Yirmi sekiz dedi midesi tüm yaşanacakları annesinden çeker alırken, Yirmi dokuz dedi dördüncü kadına nispet yapar gibi bir gür sesle, Otuz dedi çığlıklar, gözyaşları ve kanlı bir mücadele içinde, Ben üçleri seven bir efsaneyim, anlatılan masallarda sadece varmış denilen o kısımı severim ve otuz benim en iyi halim. Otuz sadece yaşayan yanım ve otuz oluşturur Anka diye adımı. Geriye baktığımda otuz ceset görürüm her birinin üzerinde bir tüy bırakarak. Ve masal sona yaklaşırken kazanmaz iyi olan kimse. Çünkü geriye sadece ben ve bıraktığım tüylerim kalır. Altında tek renkten oluşan kızıl bedenlerle.
DÜŞ KEFENİ. by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 3,674,276
  • WpVote
    Votes 252,114
  • WpPart
    Parts 48
"Ah, saçları; ölümü üzerine giyinip boğazıma sarılan saçları." Tenlerinde ateşten bir mızrak, ruhlarda yanığın asil dumanı. Alınan her solukta, almaya yemin içilen canlar vâr oldu, canlar ceset oldu. Her ceset, kanlı parmaklarla açılan mezara idam edildi, aç istekler ölümün kucağına yuvarlandı. Kaderin ağır bir tebessüm sunduğu iki ruh biraraya gelmekten kaçınamadı. Siyah saçları adamın göğsüne sarıldı, saçlarındaki şehveti adamın sıcağında vâr etti ve intikam oyunu diz üstü yere çöktü. Aşk, kadının saçlarına sarıldı. Tutku, adamın ellerinde yemin içti. "Ah, elleri; ruhumun ölüsünü üzerine giyinip bedenime sarılan elleri."
ÇÜRÜK VİŞNE by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 24,576,823
  • WpVote
    Votes 18,238
  • WpPart
    Parts 1
Ölümün sıcak nefesi ensesini okşarken günahın harlanan ezgisi balçıkla sıvanmıştı. Babasının gölgesi ve esareti altında yaşama tutunan, sol yanındaki acılarıyla perçinlenip, kozasındaki duvarları tırnaklarıyla kazıyan bir kız. Avuçlarında kırık kanatları, ruhuna satır satır işlenen bir aşk. Tüm hayatının çetrefilli yollarında düşe kalka yaşarken, lisenin ona getireceklerinden habersizdi. Nefretin soylu nefsi yaşamın içinden kopup gelen vaveylaydı. Ruhunun dibini günahlarıya boyamış, cehennem azabıyla yanmıştı. Kaçınılmaz sonun şafağında öfkesini ve nefretini harlarken planlarında olmayan tek şey ruhu yaralı bir kızın pençelerindeki tutkuyla bezenmiş ihtirastı. "Ruhumu ruhuna diktim. Bir daha ne sen çözebildin o ilmikleri ne de ben."