hediyenursönmez's Reading List Bayılarak Okudugum Kitaplar
34 stories
İSYAN ÇİÇEĞİ by karakalem82
karakalem82
  • WpView
    Reads 4,011,334
  • WpVote
    Votes 204,388
  • WpPart
    Parts 98
Fırat bencildi, İsyan Çiçeği asiydi, lakin kaderleri bir yazılmıştı. İkisi birbirine aitti, ayrılık ölüm getiriyordu...
KARADUL +18 - TAMAMLANDI- by suveyda_rey
suveyda_rey
  • WpView
    Reads 1,006,348
  • WpVote
    Votes 53,249
  • WpPart
    Parts 42
Gerçek aile, illegal grup kurgusu Çocuklar ruhlarına sızan Karadul'un gölgesine sığınırken gelecek tekrar yazıldı. Anlaşma yapıldı ve geleceğin sillesi hayat, çocukların sinesine Karadul imzası kazıdı. Çocuklar büyüdü, sinelerindeki Karadul imzası onların kalbi oldu. - Tüm Dünya'ya nam salmış olan Karadul'da kimlerin olduğunu kimse bilmiyordu. Adaleti sağladıklarında, insanlara yardım ettiklerinde geride bıraktıkları Karadul resmi onların varlığının imzasıydı. Ve bu ekip bir gün hiç tanımadıkları bir kızla karşılaşır ve yolları birbirlerine çıkan bu gençlerin ortak bir amacı vardı artık. Neva annesine neler olduğunu bulmak için hiç tanımadığı akrabalarını bulur ve yanlarında yaşamaya başlar. Fakat yaşadığı mahallede kimse Neva'dan hoşlanmaz ve ondan nefret eder. sebebi ise mahalledeki herkesi annesinden nefret etmesi. Şimdi ise Neva'nın başka bir amacı daha oldu. Annesi bulmak, annesine neler olduğunu öğrenmek ve annesinin suçsuzluğunu ortaya çıkarmak. Ona tek bir ekip yardım edebilir o da Karadul. Çünkü karşısındaki düşman acımasız ve çok güçlü. Ve siz, Karadul'a hoş geldiniz.
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 9,393,194
  • WpVote
    Votes 542,080
  • WpPart
    Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.
SUSKUNUM by RumeysaGulhan
RumeysaGulhan
  • WpView
    Reads 1,499,546
  • WpVote
    Votes 81,535
  • WpPart
    Parts 43
Sır dolu hayatlar, konuşamayan bir kadın, sessiz bir aşk... "Tek bir kelime söylemeni, tek bir kelime söylemeni nasıl isterdim be kadın... Bir kere olsun bana adımla seslenmen için, o güzel ses tonunu duymak için nelerimi vermezdim..." Behzat acıyla Henna'yı izliyordu... "Bırak bu lafları Behzat! Senin tek derdin intikam, senin tek bildiğin çıkış yolu intikam!" Henna'nın dudaklarından küçük bir hıçkırık kaçtı. "Bir intikam uğruna bana bile kıyarsın değil mi? Bir intikam uğruna beni bile harcarsın!" Henna acı çekiyordu... Hayatı boyunca çektiği acılar yetmemiş gibi, bir de ona aşık olmuştu... Behzat, karşısındaki kadının işaret diliyle ona anlattıklarına kederle iç çekti. Başı üzgünce yeri buldu. "Ağabeyinin elinden tek varlığını alacağım Henna... Sana kıyamam ama buna mecburum! Anla beni, mecburum işte!" Behzat acıyla haykırıyordu... Henna ise çoktan ağlamaya başlamıştı. Küçük küçük iç çekişlerle hızla başını iki yana salladı. "Sen benim konuşamamdan güç alıyorsun..." Elleri titrediğinde daha fazla konuşmak istemeyip ellerini indirdi. Behzat, Henna'nın çenesini tuttu. "Henna'm, benim bu hikâyede kıyamayacağım tek kadın sensin..." Ardından ağlayan kadının çenesini öptü. "Suskunum benim..." Acıyla fısıldıyordu. Henna ise çekinerek adamın gözlerine baktı. Behzat keskin yüz hatlarına rağmen yumuşak bir ifadeyle kendisine bakıyordu. Henna'nın sakladığı büyük sır, Behzat'ın soğuk ve çaresiz intikamı... Her şey onlar için büyük bir imtihandı... Bu kadar imkânsızlık içinde bir çıkış yolu bulmak öyle güçtü ki... İki genç de çaresizdi. İkisi de acı çekiyordu. Aşk onlara en acımasız yüzünü göstermişti... © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHANGİ BİR KOPYALANMA, ÇOĞALTILMA VE ÇALINMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
NEFRETİN ESARETİ by satirlarinesiri
satirlarinesiri
  • WpView
    Reads 1,248,625
  • WpVote
    Votes 44,882
  • WpPart
    Parts 35
Zümra, babasının geçmişinin kurbanı olduğunun farkında olmadan okulunu bitirmeye çalışıyorken bir gün hastaneden aldığı haberle yerlebir olur. Babası bir kadını bıçaklamıştır. Zümra babasının savunulamaz hatasıyla hayat savaşına bir yenisi eklemiştir ancak hayattaki tek varlığı annesi olan Dağhan Koçdemir'in gazabıyla karşılaşacağının farkında değildir. Geçmişin yükü, iki insanın düğümü olacaktır. ~ "Baba?" diye fısıldadım o olmasını ister gibi. "Gitme." Tereddütle nefes alıp verdi. Gidiple gitmemek arasında kalmıştı şimdi. Bacaklarımı iyice kendime çektim. Suratımı buruşturup yanaklarıma dağılan yaşları silmek için hareketlendiğim an, sırtımda ve bacaklarımda beliren kolların bedenimi sarmaladığını ve beni yattığım yerden kaldırdığını fark ettim. Bedenimi çepeçevre saran kolların arasına alındığımda sessiz sessiz hıçkırmaya devam ettim. Saçlarım sakallarının arasına gömülmüştü, başım çenesine değiyordu. "Baba beni burada yalnız bırakma. Çok üşüyorum." Kollarım boynuna dolanırken aynı tanıdık koku doldu burnuma. Burun deliklerim sızlarken bedenim uçsuz bucaksız bir okyanusun ortasında yapayalnızdı. Öyle yorgundum ki, beni kucağına alan adamın düşmanım olduğunu bile bile onu babam yerine koyuyor, kendimi aldatıyordum. Neden onu babam yerine koyduğumu bile bile hayal kurmama izin veriyordu? "Yanındayım." diye fısıldadı güçsüzce serbest bıraktığım başımı dik tutmaya çalışırken. "Yalnız değilsin, korkma." Sıkı sıkıya kavradığı bedenim kollarında küçücük kalmıştı. Başımı olumsuz anlamda sallarken usul usul ağlıyordum. "Hayır," dedim acıyla. "Yalnızım." Hem de öyle yalnızdım ki ben... Kelimeleri arkadaş saymıştım kendime. ~ İlk yayımlanma tarihi: 05.09.2015'tir.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,807,612
  • WpVote
    Votes 192,566
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
Adelya by bittervekahve
bittervekahve
  • WpView
    Reads 1,672,763
  • WpVote
    Votes 114,421
  • WpPart
    Parts 38
Kalbim gümbür gümbür atıyor, göğsüm hızlı hızlı yükselip alçalıyorken nefes nefese geriye attım başımı. Kapıya yasladığım başımı ona yer açmak ister gibi sola eğdim, "Kızgınım sana." dedim kulağıma yabancı gelen arzulu bir sesle. Boynumdaki dudaklarına dişleri de katıldı o sırada. Boynumdaki ince deriyi dişleriyle çekiştirdiğinde nefesim kesildi ufak bir an. "Biliyorum," diye homurdandı boğukça. "Ben de kızgınım kendime." Hemen sonra yarım bıraktığı işe geri dönüp bu kez boynumun diğer tarafına gömdü başını. Hiç itirazsız ona ayak uydurdum, ben de aksi yöne doğru yatırdım başımı. Bunlar sonra da konuşulurdu. Önemli olan şu andı. Şu an burada, yanımdaydı ve bu her şeye değerdi... *** Not: Bu hikâye adından da anlaşılacağı üzere Adelya'nın etrafında dönen ve sabır isteyen bir kurgudur. ERKEK BAŞROL ENDEKSLİ BİR HİKÂYE DEĞİLDİR. Bunun bilinciyle hikâyeyi okumanız tavsiye edilir, bahsi geçen her erkek karaktere 'başrol erkek' gözüyle bakmamanız önemle rica olunur. Lütfen 5. bölümde öpüşme, 7. bölümde sevişme, 10. bölümde evlenip türlü kaoslar sonrası ayrılıp ayrılıp birleşme beklemeyin... -Hikâye boyunca yer yer yetişkin içerik olacaktır. -Hikâye tamamiyle şahsıma aittir. Çalıntı durumlarında gereken hukukî işlem uygulanacaktır.
Asalak Fenomen by mervegnr_
mervegnr_
  • WpView
    Reads 4,503,003
  • WpVote
    Votes 358,843
  • WpPart
    Parts 59
Sivri diliyle eleştiri videosu çekip paylaşan Feyza Soysal'ın bu sefer hedefinde; işine karışılmasından hazzetmeyen kalp ve damar cerrahı Merthan Özkan vardır! ** "Bir sorun mu var?" dedi Merthan, başını hafifçe oynatarak. Feyza ona bakmak yerine odadaki diğer doktorlara baktığında Merthan, iki kaş göz hareketiyle onları odadan çıkardı. Feyza onlar odadan çıkana kadar bekledi. Çıktıklarında ise sinirle "Ne gibi bir sorun olabilir ki?" dedi. "Herkes gözlem yapmaya gelip kan aldı ama sadece ben gözlem yapmak için gelmişim gibi, kan almak isteyince 'gözlem gözlem,' deniliyor." "Boş versene, hemşire olmayacak mısın sen? İki yıl sonra istemeyeceğin kadar kan alırsın." "Olsun, herkesin neden gerisinde kalmak zorundayım? Bana haksızlık yapılıyor!" Merthan onun sinirini pek dikkate almadı, hatta belki de çocukça buldu. Feyza buna daha çok sinirlenerek "Ve bunda senin de suçun var!" diye gözlerini ona dikti. "Ben ne yapmışım?" "Yapmıyorsun işte. Haksızlığa göz yuman da haksızlık yapan kadar suçlu değil mi?" Merthan çayını bitirip masanın üzerine koydu, sonra sırtını doğrultarak "Tamam," dedi. "Git malzemeleri al, odama gel." 03.07.2019
HİSS-İ İNTİKAM by aakdgnesra
aakdgnesra
  • WpView
    Reads 438,548
  • WpVote
    Votes 26,940
  • WpPart
    Parts 52
Öfkesine, hırsına, geçmişine kapılmış bir adam, "BARLAS KARAHAN " Geçmişinden habersiz, hırslı yeşil gözlere düşmüş genç bir kız, "HÜMEYRA ATABEY" Ilık bir esinti, intikamla yanan kalbe sarıldı. ... Bakışları altında bedenime değen elleri, benliğimi karışıyor. Her defasında ateşe değdiriyordu. Yeşil gözlerini perdeleyen esrarengizlik altında yatan intikam bedenimi, titretmişti. Çığlık çığlığa bağırarak beni itelediği geçmişin izlerini acıyla izliyordum. Rutubetlenmiş, paslı bir kimlikti. Tutsaktım! Niçin, tutsak olduğumu dahi bilmeden bana nefret ile bakan, adamın elleri arasında esir edilmiştim. "Sen kimsin" güçlükle can bulan kelimeler, savsak bir edayla titrekçe dökülmüştü.Bedenime değen elleri, sert baskısını hissettirirken yerleşen sızı acı bir inlemeyle firar etmişti. Kolumdaki baskı arttı. Kemiklerimin birbirine dokunduğunu hissettiren acı yer almıştı. Dokunduğu her yer yanıyordu. Günahın azametiyle ıstırap çeke çeke ateş alıyordum. "Ben" dedi. Kısılan gözleri gizemine kimlik kazandırdı. Bütün acılarını intikama sürükleyecek bakış sunmuştu. "Babanın günahıyım.." Geçmişin sürüklediği gerçek, acı, entrika, aksiyon dolu bir hikaye "HİSS-İ İNTİKAM"
MÂHPARE by msaslann
msaslann
  • WpView
    Reads 3,191,452
  • WpVote
    Votes 140,376
  • WpPart
    Parts 37
"Çok mu seviyorsun?" diye sordu Arslan dayanamayarak. Ahsen ise usulca salladı kafasını. "Tamam, gel o zaman." Elini bırakıp Ahsenin korkuyla yere bıraktığı bisiklete yöneldi. Bisikleti kaldırdığında aklından geçenden emin olamadı. Bu bisiklet ikisini de kaldırır mıydı bilemiyordu. Fakat denemeden bilemezdi. "Arslan abi?" diye sordu küçük kız şaşkınlıkla. Arslan yakışıklı yüzüyle Ahsene baktıktan sonra önündeki kısma vurdu iki kere. "Bisiklet bisiklet demiyor muydun? Atla hadi!" Arslan Ahsenin kıpırdamadan durduğu yerde kendisine bakarken ki yüz ifadesine gülmeden edemedi. Ardından hemen konuştu. "Hadi mâhpare..." tehdit edercesine devam etti. "Beklemem bak!" Yeşil gözleri hemen açıldıktan sonra vakit kaybetmeden daha doğrusu Arslan abisi fikrini değiştirmeden hareketlendi küçük kız. Arslanın da yardımı ile oturdu önüne. "Mahpare mi?" dedi tam olarak telaffuz bile edemezken. "Hoşuna gitmedi mi?" diye sordu Arslan henüz hareket etmeden. Buna karşılık kafasını salladı hızla Ahsen. "Ne demek ki?" "Ay parçası..." dedi gözleri küçük kızın yeşillerine birkaç saniye takılırken. Ardından hemen toparladı kendisini. "Şimdi?" dedi sorunun cevabını yeniden almak ister gibi. "Şimdi hoşuna gitti mi?" Kocaman gülümsedi Ahsen. Saçlarından yayılan kokunun farkında olmadan bir kez daha salladı kafasını. "Hı hı.." ardından o da yeşillerini kahveleriyle buluşturdu. "Çok güzel." © Tüm Hakları Saklıdır kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerlerde kullanılamaz. Mâhpare adıyla yazılmış wattpad üzerindeki ilk hikayedir.