söz kitabıdır . Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.:-D Reklam yapmayın, kırlırsınız !

Geçmişi dile getirilemeyecek kadar kötü olan bir insan gelecek kurabilir mi? Yeni bir gelecek kurabilmek için geçmini unutmalı mıdır? Yoksa her daim hatırlamalı mı? Ya da yaşadığı onca şeyden sonra yeni bir sayfa açabilmek için emek vermeye değer mi? Bir kız çizin. Katil olsun. Babasının katili ama şunu da unutmayın babası da onun katili. Çocukluğunun katili... Bu kız sevebilir mi? Sevilebilir mi? Mutlu olabilir mi? Ya da bunları hak ediyor mudur? Asıl soru hayattan vazgeçmiş biri hayata tekrar tutunabilir mi? Bu onun hikayesi. Başak'ın...

Aşkın kuralı bu ne kadar çok seversen kaybedersin. Çiçeklerde çok sulayınca ölmüyor mu

1987 yılında Galata Kulesinin önünde bir tartışma sonucu öldürmüştü Cansuyu. Kalbine 3 bıçak darbesi ve 30 sn süren acı dolu bir ölüm. Polis olay yerine geldiğinde çoktan kaçmıştı Kenan. Aralarındaki aşk ne kadar şiddetli olsada Kenanın kıskançlığı yüzünden mahkum olmuştu Cansu toprağın altına. Kenan bu olaydan yaklaşık 5 sene sonra Kartal ilçesinde aklı dengesini kaybetmiş üstü başı yırtılmış ve konuşmayı neredeyse unutmuş şekilde bulunmuştu. Polis Kenanı tıbbi kontrolleri yapılmak üzere Araştırma eğitim hastanesine ardından da göz altına almıştı. Ancak aklı dengesi yerinde olmaması sebebiyle Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesine kaldırılmıştı. Olayı araştıran polis memuru Ragıp Cansever Kenanın numara yaptığını iddaa ediyordu. Olayı çözmek için gecesini gündüzüne katmaya niyetliydi. Ama bilmediği bir gizem vardı. Kenan Kimdi? Bunca sene nereye kaybolmuştu? Öncesinde Neredeydi? Ve yıllar sonra olayı araştıran gizemli adam kim?

Terkedilmişliklerin arasında tek bir kişiyle hayata tutundular... Birbirine aşkla bağlı 2 çift mavi göz... Asla birbirlerini bırakamazlar... Çünkü onlar yarımlarını birbirleri ile tamamlayan 2 aşıklar... ...Su ve Mavisi...

O kadar kırgınım ki .. Terasın demirlerinden ayaklarımı sarkıtmışım. Suratımda bir tokat izi.. O kadar küsüm ki, kendimle bile konuşmuyorum.. .... Merhaba, ben sevgi.. Arkadaşlarım bana pısırık derler, bir gün pişman olacaklarını bilmezler.. Çok utangaçtım, fakat kötü degildim.. Kusursuzmuydum? tabiki de değildim.. olmaya da çalışmadım. yapmacık hiç degildim, birileri beni sevsin diye degişmedim.. ben bendim! ya onlar?

Babasının kumar borcu yüzünden annesi öldürülen bir kadın... Babasının işkencelerine dayanamayan annesi gözünün önünde intihar etmiş bir adam... ///////////////////////////////////////// Acıdan zevk alan bir kadın... Acı çektirmekten zevk duyan bir adam... ________________________________ Kız bile bile ateşte kavrulmak için can atarsa , Oğlan onu neden kendi ateşinde yakmasın ki ? ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^ HAYDİ SENİ DE BEKLİYORUM BU KİTABA😉

Seven ama nefret eden bir genç kız... Sevdiği için sevdiğinin sevdiklerinin canına kıyan seven katil... Aslında onların tek suçu sevmekti. Sevmek suç muydu ? Sevmek hata mıydı ? Sevmek çaresizlik miydi? Sevmek anlamsız mıydı ? Tek bildikleri şey sevmek zordu... Hemde çok zordu... Hele ki onlar için... Onlar için her şey başta hayat çok zordu... Ama ikiside zorlukları aşmışlardı. Ne olursa olsun... Peki ya şimdi aşabilecekler miydi bu zorlukları? Üstesinden gelemezler ise ne olacaktı? Ikisinin de canı yanıyordu ama farklı sebeplerden dolayı. Genç kızın sevdiği, canını yakmıştı. Genç adamın ise öz babası... Belki ikisi zorlukların üstesinden daha kolay geleceklerdi. Belki sevseler de ayrı kalacaklardı... Ama kesin olan şu vardı ikisininde zamana ihtiyacı vardı, ancak birbirlerinin acısını ikisi dindirebilirdi. Genç kız hiç bir şey yapamıyordu onu en çok üzen de buydu bir şey yapamaması. Nazlı &Mert'in Hikâyesi

Sayın Emir Ulusoy, Nisan Soydan'ı eş olarak kabul ediyormusunuz? " Evet." Sayın Nisan Soydan, Emir Ulusoy'u eş olarak kabul ediyormusunuz. Hayıııır Kalbim deli gibi çarparken hala bu olanlara inanamıyordum. Seneler önce bu adamla evleneceksin deseler hayatta inanmazdım ama şimdi nikah masasında oturuyorduk. "E.evet" Hiç düşünmeden imzayı atan Emir'e baktım. Ne kadar da rahattı. Nasıl olsa gerçek bir evlilik olmayacağı için çok huzurlu görünüyordu. Bense bu saçmalığı kabul ettiğim için kendime lanetler okuyordum.

Birbirimizden farklıyız, farklı hayallerimiz farklı hayatlarımız, farklı yaralarımız var, farklı enkazların cesetleriyiz biz. Hayatları yanlışlar üzerine kurulu iki yalnız bir doğru olduk. Hayatın bizden aldıklarıyla yarım kalan iki eksiğiz biz birbirimizi tamamlayan. Bizim hikâyemiz uçurum kenarında başladı. Orada alevlendi, orada bitti. Hikâyemiz bir uçurum kenarındayken ne kadar dengede durabilirdik ki? Bizde duramadık zaten yıkıldık. Bu beni var eden bir adamın aynı yerden yok ediş hikayesi. 🌙 "Ben babamın gidişini bile kalbime gömdüm. Kalbime sığdırdımda senin benden gidişini yere göğe sığdıramıyorum." Durdu, tam bir iki ay öncesi aynı uçurumun kenarında yıldızları izlediğimiz çimenlere, dudaklarındaki sigarayı atarak ayağıyla çiğnedi. Sanki çiğnediği sigara değilde kalbimdi. Belki söyleyecek birşeyi yoktu belki söyleyecek çok şeyi vardı bilemiyorum. Hiç konuşmadı arkasını dönüp gitti. Ya elvadaları sevmiyordu, yada bu bir elvada değildi. " Belki yine sarhoş olur gelirsin yanıma, intihar eden yıldızları izleriz. " Yayımlanma tarihi 18 / 06 / 2017