Byun Baekhyun, Park Chanyeol gibi birine boyun eğmektense ölmeyi tercih ederdi. Ancak acımasız savaşçı baş ucunda dururken seçim şansı yoktu. Park Chanyeol, sevdiği kadını öldüren Sehun'dan canından çok sevdiği erkeğini çalarak istediği kusursuz intikamı alabileceğini düşünüyordu. Byun Baekhyun bu intikam planında bir piyondan fazlası olduğunu ispatlayacak; cesareti ve güzelliğiyle, Chanyeol'un ruhunda kimsenin ulaşamadığı bir yere dokunacaktı. Baekhyun onu tutsak eden savaşçıya boyun eğip aşık olduğundaysa gerçek savaş başlayacaktı.

Byun Baekhyun, emniyet merkezinin tek psikoloğuydu ve aramızda birkaç bakışma ve tatsız tartışma dışında bir şey geçmemişti. O ufacık boyu, cılız vücuduyla tüm emniyeti çileden çıkarabilecek kabiliyete sahipti kendisi. Ancak hepsi buydu, benden iki yaş küçüktü, yirmi altı yaşında bir klinik psikolog olduğu dışında hiçbir şey bilmiyordum.

Yaz mevsimi bizi bir arada tutan tek bahaneydi, göz göre göre bitiyoruz şimdi.

Miyaav~

Bizi koruyan kişinin fedakâr da olsa bir suçlu olduğunu öğreniyordum, soyguncu bir örgütün üyesiydi. Üstelik bu örgüt arananlar listesinin başlarını çekiyordu, Robin Hood. Zenginden çal, fakire dağıt.

Baekhyun tüm riskleri göze alıp evini terk ederken bir gram bile pişmanlık hissi duymadı ancak bir kaçış olarak gördüğü o küçük şehirde işler beklediği gibi gitmedi. Takip ediliyordu, biri evine giriyor, eşyalarını karıştırıyor, ona tuhaf mesajlar gönderiyor ve arayıp çığlıklar dinletiyordu. Tüm bunlara rağmen ortada bir kanıt yoktu, sapığı kurnaz ve bir o kadar da acımasız bir şeytandı.

Veliaht Prens Chanyeol, Baekhyun ile evleniyordu ve Baekhyun Joseon'un ilk damadıydı.