ilsenatre
- Membaca 120,914
- Suara 3,396
- Bagian 12
"Boşanmak istiyorum..." koyu safirleri ani bir baş kaldırışla alayla gözlerime tırmandı.
"Boşanmak istiyorsun?" alay kokan sesi soru sormak değil de analiz eder nitelikteydi. Burnunu baş ve işaret parmağı yardımıyla hafifçe ovalayarak birden gür ve bariton sesiyle kahkaha attı. Büyük kahkası rahatlıkla birkaç dakika sürmüştü. Yutkunarak ellerimi dizlerime koyarak ovaladım. Yanımdan hızlıca geçip, santimlerle kurtardığım kulağımı teğet geçerek duvarda parçalanan küllük dudaklarımın arasından küçük bir çığlığa sebebiyet verdi.
Çığlığımın boğazımda tıkalı kalmasının sebebi dudaklarımın üzerindeki kocamın dudaklarıydı! Ne hareket ediyordu dudakları ne de geri çekiliyordu...
"Beni zorlama kadın! Benden boşanacağın gün oğlumla da vedalaşacağın gün olur!" gözlerimi acıyla yumdum. Tehditlerden sıkılmıştım artık.
"Sizin gibi soysuz bir aileye gelin geldiğim için kendimden utanıyorum!" dudaklarını dudaklarıma milimler kalacak mesafeye indirdi.
"Bu konuda hemfikiriz karıcığım!" ve tekrar dudaklarını bastırdı.
***
Yıllar önce olan bir yanlış anlaşılma...
2 insanın hayatına nasıl mâl olabilirdi?
Adam, sevdiği kadının annesi hakkındaki gerçeği öğrendi.
Kadın, sevdiği adamın aslında kim olduğunu öğrendi.
İki sevdalı.
Bir evlilik.
Bir bebek ve doğmamış bir bebek.
Ve gerçeklerin doğuracağı acılar...
3. Hikayemle birlikteyiz. Ve tekrar farklı bir kurgu işledim. Hadi gelin bu kurguyu beraber geliştirelim.