"Eskiden sadece gezegenim de bir oraya bir buraya giderdim... şimdi tüm evrende gidip geliyorum... tanrılar ile savaşıyor... dünyaları geziyorum... uzun bir macera yaşadım ki... bence yolun daha başındayım... bu benim hikayem... Dünyalar Fatihi olarak anılmam için başladığım maceranın hikayesi... Benim adım... Lio L. Nos... Dünyalar Fatihi" -------------------------------- LOGİO nun dördüncü kitabıdır ilk üç kitabı okumadan eğer okursanız ilerde gelecek karakterler ve benzeri konularda yabancılık çeke bilirsiniz o yüzden öncelikle ilk kitabı okumanızı tavsiye ederim fazla uzatmadan umarım beğenirsiniz keyifli okumalar

Kurgusal bir boyutta geçen hikayenin baş kahramanı 4 yaşındayken ailesinin ölümüne şahit olmuştur. O günden sonra hayatında ki hiç bir şey aynı kalmamıştı. Hayatını ailesini öldürenlerden intikam almaya ve klanını eski ihtişamlı günlerine döndürmeye adamıştır. Bu yolda ise sayısız savaş görecek, sevdiklerinin ölümüne şahit olacak ve yeni dostlar edinecektir.

"Hila'nın Kulesine evrenin dört bir yanından varlıklar tırmanır. Bunların arasında her türlü canlı ve evrenin en iyi dahileri de yer alır. Ben ise adı sanı duyulmamış bir gezegendeki basit bir köylüyüm. Hila'nın Kulesine tırmanmak benim neyime öyle değil mi? Işte öyle değil! Kulenin en tepesine çıkmak benim nihai amacım, bunun uğruna evreni yakacağım!" Bazı yerlerde yüzünüzde bir gülümseme oluşacak, bazı yerlerde de Karias'ın acısı ve azim dolu yüreği karşısında tüyleriniz diken diken olacak. Okurken iyi vakit geçireceğinizi düşünüyorum.

Onlar kötülüğün ete kemiğe bürünmüş haliydi. İntikam hissi ile yanıp tutuşan kötülüğün son temsilcileri kötülüğün ancak topyekun savaşa girerek ayakta kalacağını inanıyorlardı. Geriye kaybedecekleri hiç bir şey yoktu ama iyiler öyle miydi? Hayatta kalan son kötüler için neleri kaybetmeyi göze alabilirlerdi?

Yanlız bir avcının savaşı .

Kapak Yapımı:Atom_Yayinevi Hep ünlü olduğumu düşündüm,hep güçlüyüm sandım,ne kadar yanılmışım,ne kadar çabukta oyuna gelmişim.Kasabamdaki herkes tarafından övülürken dışarıda normalden kötü olduğumu nasıl bilebilirdim... Hava bugün bir buruk,her tarafta kan var.Sahi bu nasıl olmuştu,bir anlaşmazlık bu kadar ileri nasıl gitmişti,iki orduda birbirini tamamen yok etmişti.Bütün herşey bir kişi için mi savaş çıkarmıştı sadece bir kişi için... Kanla büyüyen bir çocuğun kanlı bir yoldan gitmesi ne kadar tuhaf olabilir ki bence ejderhaya binen bir insan kadar tuhaftı hoş bu da gayet normalmiş... Ben Trion oğlu Tron ve bu da benim hikayem O=(::::::::::::::::>

#1 Fantastik 'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak isterdim, bu defa olması gerektiği gibi!' inatla, hırsla hatta öfkeyle söylediği sözler anlamsızdı. Çoktan bir grup asker, uzakta parlayan zırhını görmüş ve biraz ganimet umuduyla ona yaklaşmaya başlamışlardı. Güneşin önüne uzanan bir baş gördü, dişleri sararmış, bir kaç tanesi dökülmüş, sakalları bir parmak uzunluğunda olan çirkin yüzlü bir adam küfür ederek mızrağını kaldırdı ve acımasızca yüzüne sapladı. Acı akıl almaz seviyedeydi, ilk hamlede ölmemişti çünkü asker mızrağı başına değil, ağzına saplamış, tam delemediği için öldürememişti. Göğsünden yayılan sıcaklığı hissetti. Acıyla bakan gözleri genişledi, 'Bu şey, babamın bana 16 doğum günümde verdiği antik kolye değil mi ? Neden bedenimi ısıtıyor?' Fakat daha fazla düşünme zamanı olmadı, asker mızrağını çekti, bu sefer tam saplaması gereken yere sapladı. Kapak sonradan düzenlenecek! BİLGİLENDİRME: BU KİTAPTA HİÇ BİR HAYVANA ZARAR VERİLMEMİŞTİR! KİTAPTA YAZANLARI LÜTFEN EVDE DENEMEYİN! BU KİTAPTA GEÇEN KİŞİ VE KURUMLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR.

Ancak 'Ruh'u geliştirenlerin ve ona hükmedenlerin sözü geçtiği bir dünyada, Karen sadece hayal kuran ve bu konuda ümidi olmayan bir gençti. O, ruhlara hükmeden ve ölümsüz olmayı başaran kahraman savaşçıların hikayeleriyle büyüdü. Her zaman onlardan biri olabilmek uğruna aradığı fırsatlardan biri sonunda kapısını çalmıştı. Edindiği bu şans için Tanrılara şükreden genç adam, karşılığında kaybedeceği şeyleri bilemezdi. Sahip olduğu gücün ardından gelen şey sadece kederdi. Ve kederi yüzünden çıktığı intikam arayışı, kahraman değil korkulan bir İblis olmasına neden oldu. Ölümsüzlük yolunda ilerleyen nicelerini katledeceğinden, akıl almaz güçlerin çatıştığı savaşlarda adından söz ettireceğinden ve en önemlisi hiç unutulmayacak bir Ölümsüz Efsanesi yaratacağından bihaber olarak çıktığı yol engeller ve tehlikelerle dolu... Ve bu yolda, cesareti, şansı ayrıca hizmetkârı olması gereken ustası ona en iyi rehberliği verecek...

Kara büyünün yasak olduğu bir dünyada İvar isimli bir yaşlı adam henüz yediyüz civarı yaşında olan bir kara büyücüydü. İvar uzun süren yılların araştırmasıyla ruh gücünü artırmanın bir yolunu bulmuştur. Bunun bedeli oldukça büyüktür ama bedelini umursamayıp hazırlıklarını yaptı ve gerçekleştireceği sırada bir terslik oldu, Tüm ruh gücü ailesini katlettiği beş-altı yaşınlarında ki bir çocuğa geçmesi ile tüm planları değişti. Ve bu çocuğun kaderinin hikayesidir.