Kütüphanemin en güzel kitapları💙
31 stories
Turuncu Balonlar & Sonsuz Yalanlar  by cakltasi
cakltasi
  • WpView
    Reads 261,713
  • WpVote
    Votes 19,697
  • WpPart
    Parts 64
Bir kere daha başımı geri yatıracak büyüklükte bir kahkaha attım ve omuzlarımdan sıyrılan montu tutmak için bir hamle yaptım. Bir şemsiyenin altında, artık o kadar da yabancı olmayan bir yabancının kapkara gözlerine bakarken derin bir nefes aldım. "Peki Aladağların Turan'ı. O zaman, benim hakkımda bilmen gereken ikinci şeyi açıklıyorum." Turan çenesini havalandırıp gözlerini kıstı. "Gönder gelsin." Şemsiyeyi başımızın üzerinden çekip kapattım ve ikimizi de tatlı ama epey güçlü yağan bir yağmura hapsettim. "Bana gölge eden, hiçbir şeyden hoşlanmam." Uyarım açıktı. Oldukça da net. Mevzunun şemsiye olmadığını anlayacak bir adama bu cümleyi kurduğumu biliyordum. Üzerinde yalnızca gömlekle dururken ve o gömlek saniyeler içinde ıslanırken göz temasımızı kesmemek için olası manzaramı elimin tersiyle ittim. Turan yavaşça gülümsedi ve bir kez başını eğdi. Caddede, nereden geldiğini bilmediğim, piyanoya eşlik eden bir erkek sesi vardı. Üzerimizden en sevdiğim bahar yağmurları akıp giderken, Turan elimi bırakmadan yürümeye devam etti. Biliyordum. Bu anı, bu yağmuru, bu şarkıyı hiçbir zaman unutmayacaktım. Sen yanımdayken O tozlu yollar aşka gider Ah sen, Sonunuzu yazsan inan dayanamam ölürüm ben.
Leyla'ya Kadar by cakltasi
cakltasi
  • WpView
    Reads 275,302
  • WpVote
    Votes 12,257
  • WpPart
    Parts 27
31.01.2025 Cuma akşamı bölümler kaldırılacak, 03.02.2025 pazartesi günü ilk bölümün düzenlenmiş hali ile yeniden burada olacağız! ♥️♥️ Merhaba desin diye bekledim. Ben geldim ya da döndüm. Hoş geldin diyebilir miydim bilmiyordum ama böyle bir şey bekledim. Ali Kemal, gözlerindeki derin ifadeyle, ki ben o ifadeye bir anlam yüklemekten korkmasam kesinlikle hasret derdim, gözlerime tutundu ve başını omzuna düşürdü. Yüzünde beliren buruk bir gülümseme ile göz kırptığında her şeye rağmen, onun yüzündekinin bir yansıması gibi benimkinde de bir gülümseme belirdi. Bana ne merhaba dedi, ne de gidiyorum demediği gibi döndüm dedi. İçimde büyük bir yangının fitilini ateşlemek ister gibi kırptığı gözünün hemen ardından asla cevabını bilemediğim o soruyu sordu. "Bulabildin mi, ne renkmiş gözlerim?"
Şehrin En Güzel Kızı by cakltasi
cakltasi
  • WpView
    Reads 25,597
  • WpVote
    Votes 2,224
  • WpPart
    Parts 23
Herkesin birbirini tanıdığı, düğünlerin de cenazelerin de aynı anda bütün evlere dağıldığı, gündüz vakti kapıların üstünden anahtarların alınmadığı ve o bahçeli evlerin kapılarının asla kilitlenmediği bir mahalle. Birbirine bağlı kız çocuklarının kendilerinden büyük sevdaları, birbirlerine yaslanıp dünyalara kafa tutmaları, direne direne bütün zorluklardan daha güçlü çıkmaları var bu hikayede. Bir de o imkansız aşkların tatlı tatlı heyecanları. Bir de acıları. O çok güzel acıları. E tabi benimle buluştuysanız sesi asla düşmeyen şarkıları. Eğlenesim var benim. Becerebilirsem bu defa öyle kaosa falan bulaşmayan, sıcacık bir topluluk sığdıracağım buraya. Birlikte eğlenelim istiyorum. Faysal'ın dünyasının en güzel kızını tanıyalım istiyorum. Ahu İlay'ı. Arkadaşlarını sonra. Nasıl direndiklerini okuyalım nasıl güçlendiklerini görelim istiyorum. Başlayalım mı? 🤍
BÜLBÜL by papatyakorusu
papatyakorusu
  • WpView
    Reads 186,473
  • WpVote
    Votes 15,736
  • WpPart
    Parts 23
*avareyim,asudeyim,yorgunum bilmiyorum,neden sana vurgunum? -bir mahalle hikâyesi- 18/05/2023 " Dökme yüzünü." dedi. Yüzüne vuran kızıl ateşlere bakarken gözlerinde kararlı bir ifade vardı. Kurşuni bulutlar, karşıdaki binaların silüetlerin üzerine yığılmışlardı ve akşamın alacasına güneşin son kızıllıkları karışıyordu. Hafif bir rüzgâr çıkmıştı. Sesi, bulanıklıktan uzak, net ve kendinden emindi. Hiç tereddütleri olmamıştı zaten. Şimdi oturduğumuz bu tenhalıkta, gözleri yerdeki ateşin kızıllığındayken düşen yüzümü, incinen kalbimi nasıl fark etmiş, nasıl sezmişti bilemiyordum. Beni şaşırtmaya devam ediyordu. Kemikli yüzündeki kararlı ifadeye baktım. Gözleri ateşten uzaklaşıp bana döndüğünde yanağında şimdi sakalların gizlediği yara izini ve sebebini düşünüyordum. Yaralar her zaman görünür değildi, olamazdı ama sanki onun yaraları gördüğümden daha derinlerde bir yerlerde gibi geliyordu bana. Gözleri, uysal bir kuştan uzak, gelip gözlerime ilişti. Bakışları karanlık bir orman gibiydi ama tekinsiz değildi. Alaz alaz bir ifade vardı. Hummalı, sert ve kendinden emindi. Kaşlarının arasındaki çukurlar inen akşamla karanlık çizgilere dönmüştü. Garip bir şekilde yanında kendimi hiç olmadığı ölçüde güvende hissettiğimi fark ediyordum. Bana bakarken gözünü bile kırpmıyor, bakışlarındaki bir şey beni gözlerimi kaçırmaya hatta buradan çıkıp ardıma bile bakmadan kaçmaya zorluyordu. Ama direniyordum. Ne gözlerimi mızrak gibi saplanan bakışlarından çekebiliyordum ne de koşup uzaklaşmaya derman bulabiliyordum. " Dökmedim." dedim inkar ederek, az önceki sözünü esasında kendime hatırlatmak için. Elindeki uzun çubukla ateşi karıştırırken tüylerimi diken diken eden ifadesini de çekip almıştı üzerimden. " Döktün. Ama sen yine de dökme yüzünü. O yüz, dökülecek yüzlerden değil."
Gözyaşı Kadehleri by dusklavande
dusklavande
  • WpView
    Reads 909,021
  • WpVote
    Votes 70,401
  • WpPart
    Parts 39
*Yetişkin içerik barındırır. *Nefretten aşka/anlaşmalı evlilik kurgusu --- "Kimi öptüğünün farkında bile değilsin," dedim üzerime tüm ağırlığıyla kapanan bedenini omuzlarından hafifçe iterek. Yüzlerimiz arasında bir nefeslik mesafeden fazlası yoktu. Aldığı her nefes benden doğuyor, aldığım her nefes ondan kopuyordu. Az önce dudaklarıma dokunan dudaklarını diliyle ıslattı ve ardından göğsü şişerek göğsüme yaslandı. Altında ezilmeye, o isteyerek üstümden kalkmadıkça son veremeyeceğimi biliyordum. Yatakla arasında kalan bedenimi kıvrandırıp yormak yerine onu ikna etmek için dudaklarımı araladım. "Sarhoşsun, farkında bile olmadan beni öptüğün için pişman olduğunu haykırdığın bir sabaha uyanmak istemiyorum." "Kim olduğunun farkında olmadığımı mı sanıyorsun?" diye sorarken sarhoşluğunun izlerini taşıyan sıcak nefesi yüzümü okşadı. "Karımı öptüğümün farkında olmadığımı mı sanıyorsun?" İrkilerek gözlerimi kırptım birkaç kez. Etrafta birilerinin olup olmadığını görmek için delice odaya bakındım. Kimse yoktu. Cevahir Avcıoğlu'nun beni 'karısı' olarak benliğine katmasına sebep olacağı oyunumuzun seyircilerinden hiçbiri burada değildi. Dudaklarını biraz önceki hafif baskıdan çok daha yoğun bir biçimde yeniden dudaklarıma bastırdığında zihnim binlerce soruya aynı anda yanıt aramaya başladı. Bizim dünyamızda her şey sahteydi. Her şey oyundu. Seyirciler gittiğinde perde kapanır, oyuncular birbirlerinin yanından hızla kaybolurdu. Ama şimdi ilk kez, hatta belki de son kez seyircisiz oynuyordu oyununu. Avcıoğlu'nun kurallarına kendisinden başka kimse karşı çıkamazdı. Bizim için yıkımı getirecek olan da, işte bu nedenle, bizzat kendisi olacaktı. --- '260224
Viraha +18 by ecoolayn
ecoolayn
  • WpView
    Reads 16,161
  • WpVote
    Votes 1,430
  • WpPart
    Parts 41
"Kartlar yeniden dağıtılsa ne fayda, Sil gözyaşlarını, sana yazılmış masalı oynamaya başla, Çok zor olmasa gerek, Nasıl olsa adın bile yabancı sana." O gece, şeytanın dizeleriyle dolunay ikiye bölündü. Işığının yarısı kurtlar sofrasına ihanet, diğer yarısı aşıkların kalbine ölüm olarak düştü. İhtiyar kurt Feridun Yarkı'nın, hedefine ulaşmak için üzerine planlar kurduğu Farin Soysal, bu kez kendi düzeneğini kurdu. Plan basitti. "Yarkı'dan kurtul, Faryalı'dan kaç, Şeytanı sustur, anneni bul..." Ancak hesaplar karıştı, kaderler çakıştı. O gece, Moskova'dan İstanbul'a kırmızı bir ip salındığında birbirinin adını dahi bilmeyen iki yabancının üzerinden bir oyun kuruldu. Bu bir oyundu. Kaybedenin kazanandan kaçtığı bir oyun... "Taş, kağıt, makas... Kaybeden; kazanandan kaçar. Ben kaybettim Kenan, ama bu defa sen kaç..." ‼️UYARI: YETİŞKİN ÖGELER VE BAZI DEĞER ÇAKIŞMASI YAŞANABİLECEK OLAYLAR MEVCUTTUR. Hiçbir kurum, kuruluş ve gerçek kişilerle ilgisi olmayıp tamamen hayal ürünüdür! Viraha: Yaşanan ayrılık sayesinde anlaşılan aşk demektir. Yayınlanma Tarihi: 4.12.2023
Zeytin Dalı by ecoolayn
ecoolayn
  • WpView
    Reads 140,021
  • WpVote
    Votes 9,991
  • WpPart
    Parts 29
Bir İpek Mendil Hikayesi... Zeytinlikleriyle meşhur Hisarkale Kasabası, yeniliğe boyun eğmeye mahkum bırakıldıklarını düşünen insanlarla doluyken geçmişten süre gelen adetlerden bir tek ipek mendilleri vardı ellerinde. Şimdiyse o mendil, hiç olmadık bir çifti birbirine bağlayacaktı. Cesur Karahisar, parmaklıkların ardında geçen yedi senenin ardından özgürlüğüne kavuşurken Hanzade Hancı, geri döndüğü kasabaya mahkum kalacaktı. Karar keskin, aşk hiçlikti...
Gecenin Dördü by ecoolayn
ecoolayn
  • WpView
    Reads 37,928
  • WpVote
    Votes 4,075
  • WpPart
    Parts 41
Yaralarım öyle derin kesiklerden oluşuyordu ki, ruhumun tuvalini acıya boyuyordu; bense o yaraları kapatmak yerine, bir eczanenin kapısından girip her yeri kan revan içinde bırakırken yara bandı almak istediğimi söylüyordum. Oysa kaç dikiş atılması gerekiyordu benim yaralarıma... Ama sonra o geldi; yaralarımdan akan kanların her fırsatta o bantları düşüreceğini bildiği halde Ecevit Tanşafak, gecenin dördüne şafağı söktürmeye elinde kutu kutu yara bandıyla geldi. ----------------------🎨🩹----------------------- "Hayatı, bu kadar önemseyip ağlamak için saçma bir saat değil mi?" diyen sesi duyduğumda rüzgarın uçuşturduğu saçlarımı yüzümden çekmeye çalışırken sağ tarafıma çevirdim başımı. Dört, belki de beş şeritli otobanın üstüne yerleştirilmiş köprünün demirlerine yaslanmış, az önce benim yaptığım gibi şafağın sökmesini izliyordu yanımdaki yabancı. "Hayatın, gecenin dördünde beni bir köprüde ağlatacak kadar acımasız olması saçma değil yani?" diye sorduğumda kelimelerim, yüksek köprüden atladı ve sert zemine çakıldı; hayallerim gibi. Kapak için @bushiranur a teşekkür ederim 🌺 📍Yetişkin İçerik Mevcuttur! Yayınlama tarihi: 16.07.2022
Düşmüş Melekler Senfonisi by profeysinil
profeysinil
  • WpView
    Reads 2,320,620
  • WpVote
    Votes 163,929
  • WpPart
    Parts 81
Watty's Gizem&Gerilim Kazananı 🏆 🏆 MysteryTR Ödülleri - Yıla Damga Vuran Gizem&Gerilim Hikayesi -*- "Normal insanların, eline anormal olma fırsatı geçmemiş kişilerden oluştuğunu görecek ilk kişi sen değilsin. Tarih, bu gerçeğin farkına varmış krallarla, filozoflarla ve din adamlarıyla dolu. Çürümek ve çürütmek için fırsat kollayan bu yığına, onlar engel oldu. Medeniyeti; toplumun gözünü yasalar, günahlar ve yalanlarla korkutan adamlar kurdu. Çünkü koyduğu kanunları kendisine tanrının yazdırdığını söyleyen Hammurabi, bunun yalan olduğunu biliyordu. Çift boynuzlu miğfer taktığı için halk arasında Zülkarneyn olduğuna inanılan Büyük İskender, bu yalana göz yumdu. Tıpkı topraklarını işgal ettiği Mısır halkının karşısına sarıkla çıkarak Müslüman olduğunu söyleyen Napolyon Bonapart gibi. Napolyon, Mısırlıların başını yalanlarla meşgul etmezse, çıkacak isyanda o başları gerçeklerle almak zorunda kalacağını biliyordu. Vahşetin bir açıklaması olmadığını görecek kadar yükseleceksin. Tıpkı senden öncekiler gibi. Yukarı tırmandıkça ışığın azaldığını fark edecek ve nihayet, karanlığın sadece karanlık olduğunu öğreneceksin. En sonunda ise, sokağa çıkıp yaklaşan kötülüğe karşı uyarmak istediğin insanların, fırsat bulduğunda seve seve o karanlığa dahil olacağı gerçeğiyle yüzleşecek; Ve sonra düşeceksin."
Bi'ihtimal by cakltasi
cakltasi
  • WpView
    Reads 128,262
  • WpVote
    Votes 7,684
  • WpPart
    Parts 49
Nefes başını iki yana sallayıp arkasına yaslandı. İçki içmemişti ama içmiş gibi yaptığı bir gece geçirmişti. "Hadisene be! Soğutma! Bana bütün detayları anlatacaksın. Yarın da hemen bana geleceksin bir kan tahlili yapalım bakalım aşılama sırasında bir mikrop falan-" "Aşılama olmadı!" Harehan elindeki kolayı temkinli bir şekilde masaya bırakıp mavi gözlerini Nefes'inkilere dikti. Ne saçmalıyordu bu? Her şey ayarlanmıştı. Hastanedeki görevliler ile bile görüşüp sperm tercihlerini bildirmişlerdi! Her şey ayarlıydı! Sorunsuz ilerleyecekti! Neyi becermemişti acaba gerizekalılar! Şimdi kızcağız bir sürü uğraşacaktı yine. Tekrardan Amerika'ya gitmesi bir şey değil, ilacı aldığı gün spermin döllenmesi gerekiyordu! Aptal herifler! "Tamam. Tamam bak canım sakin ol tamam mı! O hastaneyi var ya başlarına yıkacağım onların! Hiçbir sorun olmayacak. Hemen yarın yeniden Amerika'ya gidiyoruz. Bu sefer ben de geleceğim. Bak hiçbir sorun olmayacak tamam mı! Gerekirse ilacı bir daha-" "Harehan! Ben hastaneye gitmediğim için aşılama olmadı." Okey. Bu beklediği bir şey değildi işte. Bu kız ne haltlar çeviriyordu böyle! "Anlat Nefes. Derhal."