tugcealaraumul adlı kullanıcının Okuma Listesi
10 stories
YILANLAR & SAVAŞÇILAR °VERA° by Seydanur_ipek
Seydanur_ipek
  • WpView
    Reads 1,521,358
  • WpVote
    Votes 145,443
  • WpPart
    Parts 99
"Bu dünyada kanın da, acının da, savaşın da sonu yoktu." Gece, dedesinin ölümü üzerine annesinin doğup büyüdüğü Vera şehrine gider ve orada annesi ile bir hayat kurmak için çabalarken şehrin sırları karanlıklardan çıkmaya başlar. Bu sırlar onun gerçeklerine dönüştüğünde Gece artık başka bir dünyanın içine çekilmektedir. Ait olduğu yere... Yılanlar ve Savaşçıları, kraliçelerin kanından gelen düşman soyları, melezleri ve savaşın kendisini tanır. Kanı görür, acıyı tadar, aşkın şehvetine bulanır. Bu dünyada ait olduğu boşluğu bulur, ait olduğu doğru yapbozun en değerli parçası haline geldiğinde artık elinde bir taç tutuyordur. Vera'ya hoş geldiniz. 15 Haziran 2023 tarihinde yeniden yayımlanmak üzere Yılanlar ve Savaşçılar kitabı saat 00.00'da yayımdan kaldırılacaktır. Çok geçmeden 20 Haziran tarihinden yeniden yayımlanmaya başlayacak ve bölümler gün aşırı gelecektir.
ÖLÜ KENT -1- VE -2- by ilmelistan
ilmelistan
  • WpView
    Reads 2,007,072
  • WpVote
    Votes 5,452
  • WpPart
    Parts 6
Ben Efnan Zahredar. Kendimi ailemin biricik kızı, okulumun örnek öğrencisi, dostlarımın sığınağı sanırken yaşadığım her şeyin gittikçe çirkinleşen bir yalan olduğunu anladığımda artık çok geçti... Atıldığım karanlık kuyuda uzattığım ellerimi tutan adamın ellerine tutsak kaldım. Onun cehenneminde yanarken günahlarla kutsandım. Cennet beni kabul etmeyi bırakalı çok oldu. Cehennem ise efendisine sunabileceği en büyük hediye olarak beni kutsadı. ÖLÜ KENT benim cehennemim oldu.
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,318,847
  • WpVote
    Votes 693,421
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,808,072
  • WpVote
    Votes 192,594
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
Karanlığın Aç Çocukları Serisi (+18) by lefazen
lefazen
  • WpView
    Reads 11,123,364
  • WpVote
    Votes 365,672
  • WpPart
    Parts 72
Onun kafasına sıkacaktım. Bitecekti her şey. Sonrasında kimsenin beni öldürmeyeceğini de söylemişti. Onu öldürmemek için hiçbir nedenim yoktu. Öyle sandım... Öyleymiş gibi yapmaya çalıştım. Sonra birden ona "Beni seviyor musun?" diye sordum. Dudaklarımdan kopan soru başta onu şaşırttı, dağılan şaşkınlığının akabinde sıkıntıyla iç çekti. "Zorlaştırma Tutku. Buna vereceğim cevap işini kolaylaştırmayacak." Silahı avucum içinde sıkarken taviz göstermedim. Tekrar sordum. "Reha, beni seviyor musun?" Birkaç saniye sessizce gözlerime baktı. Orada ne aradı ne buldu bilmiyorum. Ölümü kabullendiği gibi bu sorunun cevabını da kabullendi. "Evet." Ateş ettim. Evet der demez, namludan çıkan mermi onu buldu. Omzuna aldığı yarayla yalpalanarak geriledi. Bembeyaz kesilen parmak boğumlarım, siyah demirle tezattı. Bir zamanlar bende böyle şeylerle tezat düşecek bir kadındım. Susmadım, silahımı da indirmedim. Yine sordum. "Beni seviyor musun?" Aldığı derin nefesin ardından bağırdı. "Evet!" sesi gürleyen gök gibiydi, kulaklarımda yankılanırken beni korkutuyordu. Nefes nefese kanayan yarasına bakarken sakinleşebilmem imkansızdı. Bu defa silahın hedefini bilerek ıskalayıp yeniden ateş ettim çünkü ona ateş etseydim, ölümcül bir yara alacaktı. Amacım neydi? Silah zoruyla ona beni sevmediğini söylettirmek mi? Ne kadar dayanabileceğini ölçmek? Beni sevdiğinden mi öldüremiyordum onu? Hâlâ neyi bekliyordum kafasına bir kurşun sıkmak için? Reha'nın yüzündeki ifade sabrının taşmak üzere olduğunu sinyallerini veriyordu. "Eğer beni öldürmeyeceksen indir o silahı!" 🖤🗝️ Karanlığın Aç Çocukları Serisi; Akılbaz (1.kitap) ve Canbaz (2.kitap) olmak üzere iki kitaplık bir seri ve bütün bölümleri burada tamamlandı. ⚠️Uyarı: 18 yaşından büyük okuyucular için uygundur. Cinsellik ve çeşitli suç unsurlarını içerir.
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,296,754
  • WpVote
    Votes 2,251,357
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
ÇETE by fundaayten
fundaayten
  • WpView
    Reads 14,980,258
  • WpVote
    Votes 548,989
  • WpPart
    Parts 94
*Nefret, aşka dönüşebilen güçlü bir duygudur* Annesinin tayini dolayısıyla İstanbul'a taşınmak zorunda kalan Öykü, burada daha önce hiç karşılaşmadığı bir şeyle karşılaşır. Bir çeteyle. Bu durum ilk başta pek hoşuna gitmese de daha sonra onları terk edip giden babasından intikam almak için bu çetenin içinde olmak ister. Fakat bilmediği çok şey vardır. Bu çeteye girmek öyle zannettiği kadar kolay değildir. Çetenin lideri olan BARLAS KARAMAN'ın koyduğu bazı zorlu görevleri yerine getirmek zorundadır. Ve bu görevlerin hiçbiri de öyle herkesin yapabileceği kadar basit görevler değildir. Öykü'nün de öyle. Tüm hakları bana aittir©
Gizemli Yakışıklı by GloriaFlower
GloriaFlower
  • WpView
    Reads 229,901
  • WpVote
    Votes 11,434
  • WpPart
    Parts 36
Masmavi güzel ve donuk bakan gözler... Tam karşımda durmuş, benim gözlerimin içine bakıyordu. Gözleri o kadar güzeldi ki, içinde hapsolmuştum adeta! Yavaş adımlarla bana yaklaşınca tedirgin olmaya başladım. Yine varlığımı belli etmiştim sanırım! Aramızda elli santim mesafe kaldığı esnada, heyecanım iki katına çıkmıştı. Bakışları sadece benim gözlerimde sabitlenmişti. Sanki... Sanki beni görüyor gibiydi... ''Demek konuşmamakta ısrarcısın... Sandığımdan daha zeki çıktın.'' Sesini ikinci kez duymuştum ve yine derinden etkilenmiştim. Ama yine de ne olursa olsun kimliğimi belli etmemek için sessiz kalmalıydım. Ne olursa olsun benim kim olduğumu bilmesini istemiyordum. Aramızda sadece bir adam sığacak kadar mesafe kalınca kaçmak için çok geç kaldığımı anladım. ''Sana bilmediğin bir şey söyleyim mi? Beş yüz kişi, hatta bin kişilik bir topluluğun içinde bile olsan seni tanırım. Sadece kokun ve...'', diyerek sağ elini kaldırarak yüzümü okşadı. ''Tenin yeter!''
Hekate'nin Kızları - Kitap by ekinskoch
ekinskoch
  • WpView
    Reads 1,995,054
  • WpVote
    Votes 85,409
  • WpPart
    Parts 37
VHARTLOX CADI AKADEMİSİ SERİSİ - 1. KİTAP 🔮 Şimdi Ephesus yayınları farkıyla kitap satan her yerde! "Eğer bu dünyaya uymuyorsan, yeni bir tanesini yaratmak kaderinde yazılı olduğu içindir." 💫 Dünya'nın dört bir yanından güçlerini yeni keşfeden ya da sonunda açığa çıkmasını bekleyen yüzü aşkın 17 yaşında cadı kız küçük mü küçük, minik mi minik bir mektup aldı. Mektup onları bir okula davet ediyor; Vhartlox Cadı Akademisi. Oraya gitmek sadece büyülü bir cadı süpürgesiyle mümkün ama ondan önce yapılması gereken tonla iş var. Okulun malzeme listesi epey bir kabarık. Eh tabii, cadı olduğunu taptaze öğrenmiş Erin için birkaç ekstra da dahil. Artık Erin'in yeni gardırobunu siyah orta topuklu ruganlar, sivri uçlu şapkalar, koyu renk elbiseler ve ağır katları arasında daha koyu sırları barındıran cüppeler dolduruyor. "Haydi Erin, arkadaşlarına veda mesajlarını at ve telefonunu bırak. Seni uzun bir yolculuk ve yepyeni arkadaşlar bekliyor. Ve komşu kışladaki savaşçı gençlere dikkat et. Genelde çok yakışıklı olmalarıyla, bir de cadı kızların kalplerini çalmakla ünlüdürler." "Ne olursa olsun kendine ve gücüne güven. Ruhu geceyle yıkanmış, büyüyle sırlanmış kutsal kadınların arasındasın artık. Tanrıçanın meşalesindeki harlı alevler kadar amansız olmak senin kanında var." Hekate, Yunan Mitolojisinde büyünün, cadılığın; gecenin ve Ay'ın Tanrıçası olarak geçer. Cennet'in, Dünya'nın ve yeraltının gücüne sahiptir. Pagan dininde ise Yaşlı Tanrıça; Ay Tanrıçasının üçüncü fazıdır. Tüm cadıların ve büyü gücünün annesidir. Kızları, kan bağı olmaksızın, aynı Tanrısal kanı taşır. Gerçeklik parmakları arasında bükülebilir ve dudaklarında büyü gizlidir. Bu cadıların hikayesi, kaderse onların kalemi. 🌛🌝🌜 - yazarın illüstrasyonlarıyla zenginleştirilmiştir