☂️
3 stories
Bir Küçücük Civciv | Tamamlandı by queenofpuskevit
queenofpuskevit
  • WpView
    Reads 2,218,800
  • WpVote
    Votes 113,938
  • WpPart
    Parts 42
*Wattys2021 Romantizm Kazananı* Çağlar 27 yaşında, sorumluluk almayı sevmeyen bir adamdı. Abisi ve yengesinin ölümünün ardından hem yetim hem de öksüz kalmış yeğeni Bade'nin bakımını üstlenirken artık eskisi gibi olamayacağını biliyordu. Başka hiçbir akrabası olmayan ikili bu koca dünyada yalnız kalmıştı. Eylül, en yakın arkadaşının ölümüyle sarsılırken Bade'nin sorumluluğunu Çağlar'ın almasıyla onları yeni bir serüvenin beklediğini anlamıştı. Ona emanet edilen Bade'yi amcasıyla baş başa bırakmak istemediği için soluğu Çağlar'ın kapısında aldı. Bütün günleri bebek kusmuğu ve kakası temizleyip, Bade'nin karnını doyurmakla geçen Çağlar, kesinlikle kaçık olarak nitelendirdiği Eylül'ün yardımını istemiyordu. Şimdi ne olacaktı? Eylül minik bebeği bırakıp gidemezdi. Bu hayattaki tek akrabası ise amcasıydı. Bade için hiç haz etmedikleri halde yan yana durabilir, onu büyütürken kavga etmekten vazgeçebilirler miydi? Daha da kötüsü, her fırsatta birbirlerinin ayağını kaydırmak için bekledikleri günleri arayacakları şekilde hisleri değişirse ne olacaktı? 🐣 ~25.08.20~ Kapak Tasarımı: @bsudeee 💜
HİRÂSET by melektugceeee
melektugceeee
  • WpView
    Reads 749,768
  • WpVote
    Votes 41,009
  • WpPart
    Parts 33
Hirâset. -Koruyan, bekleyen. Onların hikayesinde de bir adam sessizce koruyacak, bir adam sessizce bekleyecek... Umutla, aşkla... Çünkü kalpten kalbe bir yol vardır, görülmez. 🍃 Mümteni kitabındaki; Yade ve Yaren'in hikayesidir. Kitaptan bağımsız olduğu için direkt başlanılabilir. Tüm hakları bana aittir!
AĞAÇKAKAN by Bubenimtekhayalim
Bubenimtekhayalim
  • WpView
    Reads 7,451,842
  • WpVote
    Votes 322,066
  • WpPart
    Parts 57
*** "Hiçbir şey beni senin bu korkaklığın bu ilişkiye sahip çıkmayışın kadar üzemez. Seni seviyorum diye senden vazgeçemiyor değilim. Bugün olmaz yarın. Vazgeçerim. Bir başkasına aşık olurum!" dedim öfkeyle. Elini ağzıma kapattı, bir elini belime koyarak bedenimi kendine çekti. Savrulan bedenimin eğer tutmasaydı düşeceğine emindim. Ellerimi göğsüne koydum. Gözlerinin içine bakarken çatık kaşlarının altındaki yeşil gözleri, benim günlerdir denediğim ama yapamadığım şeyi yapıyordu. Öfkesini, bedenime ince ince işliyordu. "Madem öyle... Hazırlan." Elini çekmediği için anlamadığımı sadece bakışlarım ile iletmeye çalıştım. "Bir ay sonra nişan, şubat tatilinde düğün." Ben söylediklerinin etkisi ile şok olurken arkasını döndü, bizim evin bahçesine doğru bir iki adım attı. Ondan çıktığına emin bile olamadığım gür bir sesle bağırdı. "Aytekin!" Kalbim korku ile kasılırken yanına koştum. "Ne? Ne yapacaksın? Hey!" Beni dinlemedi, önüne geçip durdurmaya çalıştığım bedenini sola kaydırdı, bir daha bağırdı. "Aytekin!" Bizim evin ışıkları ile birlikte Cemile teyzelerin ışıkları da açıldı. "Ferhan..." Dediğimde bakışlarını ağabeyimin penceresinden bana çevirdi. "Ferhan yok..." dedi alayla. "Ferhan ağabey diyeceksin." Ellerini havada iki kez itiraz edercesine salladı. "Pardon! Korkak, gururlu, aptal ve sevmeyen Ferhan ağabey diyeceksin!" Bizim evin kapısı açıldığında son kez onu durdurmaya çalıştım. "Ferhan böyle değil. Bir anlık öfke ile değil!" dediğimde ellerimi tuttu, göğsünden indirdi. "Ne bağırıyorsun lan?" diyen ağabeyime aldırmadan bana bakarak konuştu. "Gözünde adamlığım kalmadı ya, bırak onun gözünde de kardeşliğimiz kalmasın. Ama sen..." Bakışlarını yanımıza gelmesine bir iki adım kalan ağabeyime çevirdi. "Bu saate sonra vazgeçme hakkına sahip değilsin." ***