Okumak istiyecekleriniz
4 stories
NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu) by SumeyyeDemirkan
SumeyyeDemirkan
  • WpView
    Reads 6,663,031
  • WpVote
    Votes 504,235
  • WpPart
    Parts 62
''Şeytanın bileklerinde saklıdır belki de insanlığın rehberi zira böylesine bir insanlık yalnızca ondan öğrenilmiş kadar kötü olabilirdi.'' Her şeye rağmen yaşamaya devam etti çünkü yaşaması gerekti. İdealleri uğruna, hiçe sayılmış ruhu uğruna ve yıkık dökük bir harabeyi andıran kalbi uğruna. Ellerinden alıp ellere verdikleri hayatını tırnaklarının uçlarıyla kazanmak pahasına yaşamak zorundaydı. Ve yaşadı. Çok acıdı, çok acıttı belki ama bir gün o acı bir başkasına karıştı. İşte bu sefer ikisi birden yanmaya başladı. Farklı notalarda tek bir ritim oldu, çünkü artık kalpleri aynı şarkıyı söylüyordu. Bu onlara aitti ve onlar susana kadar bu şarkı hiç bitmeyecekti.
Rüya Bekçisi by ruhperver
ruhperver
  • WpView
    Reads 1,072,551
  • WpVote
    Votes 62,923
  • WpPart
    Parts 19
"Dahası sen bir rüyasın," dedi çocuk, "neden kendine yardım etmeyi denemiyorsun?" Emily herkes kadar sıradan biri olduğunu düşünüyordu. Herkes kadar sıkıcı ve alışılagelmiş bir adı, sürekli rastlayabileceğiniz türden bir görünüşü ve bisiklet sürmek gibi yavan hobileri vardı. Ne var ki bu genç kız bir gece yarısı yatağından zıplayarak uyandığında hiçbir şeyin bir daha asla aynı olmayacağından habersizdi. O artık kendini uykuların çok ötesinde ve hayallerin ulaşamayacağı kadar muhteşem bir dünyada bulmuştu. Fakat Emily'nin bu rüyadan uyanıp hiçbir şeyin göründüğü kadar harika olmadığını fark etmesi uzun sürmeyecekti. "Hayatlarımızı bir rüyayla karşılaştıranlar haklıymış. Uyanık uyuyor, ve uykuda uyanıyormuşuz." -Montaigne
EJDERHA by Elif_dmrll
Elif_dmrll
  • WpView
    Reads 2,452,835
  • WpVote
    Votes 132,796
  • WpPart
    Parts 57
Herkesten farklıydım ve herkes de bunu biliyordu. Bilmekle kalmıyor benden korkuyor, benim yok olmamı istiyor, tiksiniyor ama bana şaşırmaktan da kendilerini alamıyorlardı. Avcılar denen illet bir kuruluş beni ve benim gibi olan 9 kişiyi bulup insanları güvende tutmaya and içmişlerdi. İnsanların koruyucu melekleriydiler. Ama ne Avcılar ne de kalan tüm insanlar aslında çocukluğunu güçlerini kontrol etmeye çalışmakla harcamış masum bir kız çocuğu olduğumu göremiyorlardı. Taki Avcılar beni buluncaya kadar. İşler artık daha kötü olamaz derken hem eğitmenimi, hem de yıllardır sakladığım kimliğimi birden kaybetmiştim. Ama her beyazın içinde bir siyah olduğu gibi, her siyahın içinde de bir beyaz vardı.Nereden bilebilirdim ki Avcı karşıtı güçlü bir grubun var olduğunu ve aslında binlerce kişinin Avcılar'a inanmadığını?Nereden bilebilirdim ki kalan numaraların istikametinin tam olarak bulunduğum yer olacağını? Ve nereden bilebilirdim ki hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını.
MAHAR (Kitap Oldu) by murateksii
murateksii
  • WpView
    Reads 395,627
  • WpVote
    Votes 30,947
  • WpPart
    Parts 32
⭐ WATTYS 2017 BÜYÜK BULUŞLAR KAZANANI ⭐ "Dünyanın en hızlı adam olan çocuklarıyız biz yetimhane çocukları, en hızlı ADAM olanı." Acıyı keşfeden küçük çocukların hikayesi... Mahar, 1980 li yıllarda sert kuralları olan, çocukları şiddet ile terbiye etmeyi güden bir geri kafalı müdürün yönetimindeki yetimhanede büyüyen üç çocuğun hüzün ve bir o kadar da macera dolu hikayesini anlatıyor. Mahar, yetimhane beraber büyüdüğü Ali ve Merve ile 8 yaşındayken kaçmaya karar verip her şeyin çok iyi olacağını düşünürler. Peki her şey iyi mi olacaktı? Her sokakta ayrı bir yüze bürünen İstanbul sokakları yetimhaneden daha mı güvenli? Değildi, özellikle sekiz yaşında isen hiç de güvenli değildi. KİTAPTAN KESİT.. "Sekiz yaşından beri söylediğim bir söz vardı; dünyanın en hızlı ADAM olan çocuklarıyız diye. Ama gelin bi' sorun bana. Bir sorun bana; hızlıca adam mı olmak istiyordum yoksa çocukluğumu yaşaya yaşaya mı adam olmak istiyordum.... Gelin bir sorun bana..." ... Yirmi beş yaşına gelmiş, balkonumda çayımı yudumlarken dışarıda gülüp koşturan, oyun oynayan çocukları gördüm. Yirmi beş yaşında filan dinlemedim, attım kendimi sokağa. "Ben de sizinle oynayabilir miyim?" dedim çocuklara gülerek. Önce birbirlerine bir süre baktılar ve sonra: "Tamam abi oyna." dediler. "Ama son geldiğin için ortaya geçersin." Ortaya geçmiş öylece duruyordum. Çocuk elindeki topu bana atıp bacağımdan vurunca güldü. Kaçmamış, hatta topu tutmaya çalışmıştım. "Hahaha! Ya abi kaçsana toptan. Neden kaçmıyorsun?" diye güldüler. Oynadığımız oyunun adı 'ortada sıçan' dı. Ve ben Mahar; yirmi beş yaşında ortada sıçan nasıl oynanır, onu öğreniyordum... ~Telif hakkı saklıdır.