Mission Completed
41 cerita
MAVİ GİRDAP  oleh ms_rabiss
MAVİ GİRDAP
ms_rabiss
  • Membaca 2,121,440
  • Suara 14,272
  • Bagian 7
Genel Kurgu #3 Zümra bilmiyordu ihanetin bu kadar acıtacağını.Üstelik sevdiği adamın ihanetinin canını söküp alırken ve ondan geriye yeni bir canla baş başa bırakırken nefessiz kalacağını bilmiyordu. Umut da bilmiyordu doğru kadına yanlış yaptığını.Nefreti ve öfkesi gözündeki intikam ateşini o kadar körleştirmişti ki bütün yaptıkları için Ömründen vazgeçecek kadar pişman olacağını bilmiyordu. *** ??|MAVİ GİRDAP| adında yayınlanan tek eserdir. ??Tüm hakları tarafımca saklıdır.Hiçbir şekilde başka amaçlar için kullanılamaz, çoğaltılamaz ya da ticari amaç güdülerek iznim dışında basılamaz ve başka ortamlarda paylaşılamaz. Tamamlandı.
MASUMİYET oleh nilsu1994
MASUMİYET
nilsu1994
  • Membaca 5,182,568
  • Suara 260,125
  • Bagian 63
Masumiyet; bir genç kadının bedeninde değil yüreğinde yeşerdiğinde anlamlı oldu. Bir erkek masumiyeti o kadının gözlerine baktığında anladı. Değişmedi. Sadece gerçek benliğini bir kadının masumiyetinde buldu...
Son Sınıf | KİTAP OLDU oleh KadriyeMct
Son Sınıf | KİTAP OLDU
KadriyeMct
  • Membaca 1,312,539
  • Suara 46,815
  • Bagian 61
Korkuya bulanmış bir aşk hikayesi bu.. Ölümün soluklandığı, sırların örüldüğü, izlerin sıralandığı bir kasaba.. Bir katilin nefesini ensende hissetmek mi daha ürkütücü yoksa aşkın pençesine düşmek mi? Küçük ve kendi halinde bir deniz kasabasında yaşayan Damla ile arkadaşlarının en büyük heyecanı, lise son sınıfa geçmeleri ve hayatlarının yönünü belirleyecek üniversite sınavının gittikçe yaklaşmasıdır. Yaz tatilinden önce, Damla'nın erkek arkadaşı Arda aniden genç kızdan ayrılır. Oldukça zor bir yaz geçiren Damla, hem Arda ile yeniden karşılaşmak hem de dikkatini derslere vermek arasında gidip gelirken, kasabada ilginç ve bir o kadar da korkutucu cinayetler işlenmeye başlar. Kendine MEHDİ diyen katilin öngörülemez adımlarını takip etmeye başlayan son sınıf öğrencileri, yeni kurbanı bulmaya ve korumaya çalışır. Damla, Savaş, Beyza, Metin, Arda gündelik hayatlarındaki aşk sürprizlerine ve sınav telaşına devam ederken, bir yandan da ölümün soğuk nefesini enselerinde hissetmektedir.
Kürk Mantolu Madonna oleh ClassicsTR
Kürk Mantolu Madonna
ClassicsTR
  • Membaca 169,044
  • Suara 4,468
  • Bagian 14
Hep başkalarının istediği gibi yaşayan Raif Efendi, memnuniyetsiz hayatının tek bir anıyla değiştiğine şahit olacaktır: Maria Puder isminde bir kadına âşık olduğunda... Babasının isteğiyle Berlin'e giden ve oradaki bir sanat galerisinde hayran kaldığı bir tabloyla karşılaşan Raif Efendi, tabloda resmedilen kadın portresinin Andrea Del Sarto tarafından resmedilmiş "Madonna delle Arpie" adlı tablodaki Meryem Ana (Madonna) tasvirine benzediğini düşünür. Raif Efendi, daha sonra takıntı derecesinde hayran olduğu tablodaki yüzün sahibiyle karşılaşacaktır. Madonna ismi, Orta-Çağ İtalyancasında "ma donna" öbeğinden gelmektedir. "Ma donna", kısaca "leydim" anlamına gelir ve Hz. Meryem'in sıfatlarından biridir. Roman, 73 yıl sonra 2016 yılında İngilizceye çevrilerek "Modern Klasikler" serisi adı altında "Madonna In A Fur Coat" ismiyle Penguin yayınları tarafından yayımlanmıştır. Kitabın İngilizceye çevirisini "Maureen Freely" ve "Alexander Dave" gerçekleştirmiştir.
Dönüşüm oleh ClassicsTR
Dönüşüm
ClassicsTR
  • Membaca 62,610
  • Suara 1,772
  • Bagian 7
Gregor Samsa, bir sabah, huzursuz edici rüyalarından uyandığında, devasa bir böceğe dönüşmüş olarak kendini yatağında buldu. Bir zırh kadar sert sırtının üzerine uzanmış, öylece duruyordu. Kafasını biraz kaldırıp baktığında, kahverengi bir kubbeyi andıran, boğum boğum olmuş ve tıpkı sırtı gibi sertleşmiş karnını gördü. Üzerindeki battaniye ha düşmüş ha düşecek gibiydi. Devasa vücuduyla kıyaslandığında acınacak derecede ince olan çok sayıda bacak, gözlerinin önünde umutsuzca çırpınıyordu. Bakışlarını pencere yönüne çevirdi. Kasvetli hava(metal pencere pervazına çarpan yağmur damlalarının sesini duyabiliyordu) Gregor'u melankolik bir ruh hali içerisine sokmuştu. "Neden uyumaya devam edip tüm bu saçmalığa bir son vermiyorum," diye düşündü. Ama bu son derece mantıksız bir düşünceydi, zira o, hep sağ yanının üstünde uyurdu ve içerisinde bulunduğu durum göz önüne alınacak olursa, kendini döndürebilmesi pek mümkün gözükmüyordu. Sağa dönmeyi ne kadar denerse denesin kendini hep aynı sırtüstü pozisyonda buluyordu. Herhalde gözlerini kapayıp (böylece kımıl kımıl hareket eden bacaklarını görmek zorunda kalmayacaktı) yüz kere denemiş olmalıydı. Ve yan tarafında daha önce hiç hissetmediği hafif bir sızı hissettiğinde daha fazla denememeye karar verdi.
Satranç oleh ClassicsTR
Satranç
ClassicsTR
  • Membaca 60,931
  • Suara 1,969
  • Bagian 7
Satranç, Zweig'ın psikolojik birikimini bütünüyle devreye soktuğu bir öyküdür ve bu öykünün baş kişileri, tamamen yazarın biyografilerinde ele aldığı kişileri işleyiş biçimiyle sergilenmiştir. Zweig ölümünden hemen önce tamamladığı birkaç düzyazı metinden biri olan Satranç'ı kaleme aldığı sırada, karısı Lotte Zweig ile birlikte göç ettiği Brezilya'da yaşamaktaydı. Satranç'ta da, olay yeri olarak New York'dan Buenos Aires'e gitmekte olan bir yolcu gemisini seçmiştir. Bu gemide tamamen rastlantı sonucu karşılaşan üç kişi: yeni dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, sıradan bir satranç oyuncusu olan anlatıcı ve bir zamanlar çok usta bir satranç oyuncusu olan, ama hayli zamandır satrançtan uzak kalmış bulunan Dr. B., öykünün aktörleridir.
Suç ve Ceza oleh ClassicsTR
Suç ve Ceza
ClassicsTR
  • Membaca 178,810
  • Suara 4,212
  • Bagian 41
Yoksulluktan öğrenimine devam edemeyen üniversite öğrencisi Raskolnikov, toplumun yararı için kuralların ve kanunların yok sayılabileceği düşüncesiyle, toplum içinde bir parazit, bir "bit" olarak saydığı tefeci kadını öldürür. Toplumu bir parazitten kurtarmak adına böyle bir olaya cesaret ettiğine kendisini inandırmaya çalışsa da vicdanının rahatsız edici sesinden bir türlü kurtulamaz. Bu cinayet ve kahramanın yaşadığı vicdan azabı çevresinde "suç" ve "ceza" kavramlarının derinlemesine tartışıldığı bu romanda; Raskolnikov'un ikilemleri ve iç çatışmalarından yola çıkarak insanoğlunun toplumsal, ahlaki ve dini değerleri de sorgulanır. Aynı sorgulamayı kendi içerisinde de farkında olmadan yapmaya başlayan okur, Raskolnikov üzerinden yaşamını, düşüncelerini ve sahip olduğu değerleri irdelemeye başlar. Suç ve Ceza Dostoyevski'nin Sibirya'daki cezaevinden döndükten sonra yazdığı, olgunluk döneminin ilk büyük romanıdır. "Suç ve Ceza'yı okuduktan sonra ilk kez yeteneğim hakkında bir kuşku duydum. Ciddi olarak bu işten vazgeçme ihtimali ölçüp tarttım." -Albert Camus- Yazar: Dostoyevski Çevirmen: Mazlum BEYHAN Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları İlk baskı yılı: 2011
Hayvan Çiftliği oleh ClassicsTR
Hayvan Çiftliği
ClassicsTR
  • Membaca 67,922
  • Suara 2,387
  • Bagian 10
Hayvan Çiftliği'nin kişileri hayvanlardır. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıkça görülecektir. Öbür kişiler bire bir belli olmasalar da, bir diktatörlük ortamında yer albilecek kişilerdir. Romanın alt başlığı Bir Peri Masalı'dır. Küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değildir; ama roman, bir masal anlatımıyla yazılmıştır. Yazar: George Orwell Yayınevi: Can Yayınları İlk baskı yılı: 2000 Çeviri: Celâl Üster
Küçük Prens oleh ClassicsTR
Küçük Prens
ClassicsTR
  • Membaca 188,647
  • Suara 13,793
  • Bagian 28
"Hoşça git." dedi tilki. "Vereceğim sır çok basit: İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez." Küçük Prens unutmamak için tekrarladı: "Gerçeğin mayası gözle görülmez."
Kayıp Tanrıça 3-Son Savaş oleh CansuMuyan
Kayıp Tanrıça 3-Son Savaş
CansuMuyan
  • Membaca 2,096,021
  • Suara 4,204
  • Bagian 2
Gece, derin ve sessiz. Adımlarım beni hem yakacak, hem de kurtaracak olan şeye doğru istemsizce ilerlerken, açık kırmızı gözlerine baktım. Benim gelmemi bekliyormuş gibi, kutsal bir şeyin ismini telaffuz edercesine, "Merhaba, Sarah." dedi. Hafifçe gülümsedim. Kayıp Tanrıça serisi 3. kitabıdır. 1 Ocak 2016 - Tüm hakları bende saklıdır.