⚠Glenda Sanders'in aynı isimli romanından uyarlamadır! (Başlangıç:18 Şubat 2019 ~ Bitiş: 11Temmuz 2019)

Kyungsoo, Jongin'in hayatındaki en canlı renkti.

Tanrı o kadar merhametliydi ki, beni tüm dünyanın en berbat erkeğine bağımlı hale getirmişti... Şimdi ise bana, bir buçuk kilogram uyuşturucu ile köşede can vermek düşerdi. [One-shot] BN

"Sahiden mi?" dedim titreyen dudaklarıma lanet ederken. "Bana yaşattığın gibi bir kaybı yaşadın mı? Ya da bana yaşattığın türden bir üzüntüyü tattın mı? " Gözleri... Beni darma duman eden, her şeyi olan gözlerinden sonuna kadar kaçmak istedim. "O halde bana çaresizlikten bahsetme, çünkü ne olduğuna dair hiçbir halt bilmiyorsun."

Yüzümdeki köpüklerin gitmesi için başımı duş başlığının altına tutup durulanmaya başladığım sırada karşımda bir karartı olduğunu farkettim. Kalbim o kadar hızlı çarpıyordu ki neredeyse düşüp bayılacaktım. Hızla yüzümü durulayıp gözlerimi açınca çığlığı bastım. Yüzünde en ufak mimik oynamazken vücuduma değil direkt gözlerimin içine bakıyordu. "Deniz kızı." Dedi birden, gözlerim istem dışı büyürken suratıma çarpmaya devam eden su yüzünden ağzıma burnuma su doluyordu. "Ne" çıktı ağzımdan istemsizce. Küvetin içine adım attığında bir adım geriledim ve sol tarafının tamamen suyun altına girmesine izin verdim. "Deniz kızı" dedi tekrardan bana yaklaşırken. Ne yapacağımı bilemez bir halde duvara yaslanırken açıkta olan yerlerimi kapatmaya çalışıyordum ama zaten baktığı tek yer gözlerimin içiydi. "O kadar güzelsin ki, deniz kızı bile senin kadar suya yakışmamıştı." Sesi o kadar derin, gözleri o kadar koyuydu ki nefes almayı unutmuştum çoktan.

Jongin bir idoldü. Ve sönmüş bir yıldıza aşık oldu. -Azra

TANITIM Kafamı çalışma masama bir kere daha vurdum ve umutsuzca nefesimi dışarı verdim. Lanet olası ben, acayip realisttim ve düşündüğüm şeyin gerçekleşmesi imkansız gibi bir şeydi. Şimdi bana soracaksınız; "Neyin gerçekleşmesi imkansız D.O?" diye. Tıpkı Jason'ın sorduğu gibi. Aslında Jason'ın dili dönse bana Kyungie diyecek de... Neyse. İmkansız olan şu ki; Asya'nın en iyi dansçılarından birisine vurulmuştum. Bakın, bu kesinlikle fanlık falan değil. Fanlık olsa, ondan imza isterdim. Yada ona sarılmayı. En azından onunla tanışmak isterdim. Pekala, tanışmak istiyordum ama çok farklı bir şekilde. En büyük sorun ise benim New York'ta, onun ise G.Kore'de olmasıydı. Onun sürtüğü olmak istiyordum. Evet, evet doğru duydunuz. Kalp ritmimi aniden değiştiren mimikleri, dans ederken sanki her uzvunun ayrı bir ruha sahip olması, dudakları ve beni kendimden geçiren vücudu... Bana dokunmasını istiyordum, dudaklarıyla. Bir çok kişi onu istiyordu, farkındaydım. Ama lanet olasının yaşı gelmişti ve artık birisi ona sahip olmalıydı. Ve bu kişinin ben olmaması canımı yakardı. Karşılık bulduğum bir sevgi daha imkanlıydı belki ama kalbim Kai'dan başkasına tepki vermiyordu. Bunlardan dahada büyük bir sorun vardı ki; erkekti, erkektim. Demek oluyordu ki, içinde biraz bile gaylik olmaması işimi dahada imkansızlaştırırdı. Hepsinden dahada, dahada ve dahada olan en büyük sorunum ise, yarın ilk uçakla G.Kore'ye uçuyordum. ~ "Garip zevklerim vardır. Dayanabilir misin?" ~ Y/N: Şimdii penguenciklerim benim kfjdskfds görünen o ki bu fic acayip heyecanlı bir şey olacak *kendisini alkışlar* Smutlu bölümler olacak ve uyarıyorum (M) işareti koymayacağım. Çünkü tüm heyecanı gidiyor bence jfdshjfds umarım seversiniz, çünkü ben acayip severek yazıyorum! Lütfen takipte kalın! *-*

eğer bu gece ölürsem,