KAÇAK KOCAM
Bir adam.. İstanbulun en zengin gözde bekarlarından ve çapkınlarından biri.. Bir kadın.. Köyünün en güzel ve hamarat kızı.. Bu iki zıt insanı bir kaza birleştirirse ne olur?
Bir adam.. İstanbulun en zengin gözde bekarlarından ve çapkınlarından biri.. Bir kadın.. Köyünün en güzel ve hamarat kızı.. Bu iki zıt insanı bir kaza birleştirirse ne olur?
O yalnızlıktı. Kendini sonsuz karanlığa esir edecek kadar kayba uğramış bir ruh... Bense suçluydum. Kalbine düşman kelepçelere sarılan, dokundukça kanayan...
Aşk herkes için değildir, özellikle de topluma karışmada sorun yaşayanlar için . Fiziksel kusurlar onun aşkı bulmasına engel teşkil ediyordu. Fakat bu onu durdurmadı. İçten içe bir ilişkide fiziksel görünüşten çok ruhun önemli olduğunu biliyordu. Ruhun güzel bir bedeni gölgede bırakacağını biliyordu. Bu yüzden o şans...
Senin için korku nedir? Başarısızlık? Acı? Sevilmemek? Karanlıkta gizlenen mâhluklar? Acımasız insanlarla baş başa kalmak? Yükseklik? Kapalı alanda sıkışmak? Ölüm? .. Peki ya bu korkularla yüzleşebilecek kadar ne cesursun? Seni eksi sonsuza taşıyacak kara kitaba dokunacak kadar cesur musun? Hadi ona bir şans...
İçimdeki paslı parmaklıklardan firar etti bugün kelimeler. Kirli havayla bayram etti körpe ciğerleri, mavi göğe yenik düştü düşleri. Bereli parmaklarıyla, kırık kalemleri vardı bir tek. Yazdıkları asla silinmedi. Sonra kara kalemini çıkarttı içimdeki çocuk. Mutluluk dedi, mutluluk ince iş. En incesinden hem de. Varlar...
Parmaklarımı birbirine geçirip bakıyorum yürüdüğün yollara. Sesim çıkmıyor,fısıldıyorum sen yine de duymaya çalış: "Vedaları sevmediğimi biliyorsun,hoşçakal diyemem sana. Hem,gidene hoşçakal denir mi hiç?" -hüzünsarmaşığı -yanıkkokulukadın