Genç adam "İstediğin bu değil miydi? " diye sordu salt bir öfkeyle. Genç kız başını olumsuzca salladı o ara gözleri dolu dolu olmuştu. Hayır o hiç bir zaman onsuz bir yaşamın hayalini kurmamıştı.. Aksine tüm hayalleri onunlaydı... Genç adam fütursuzca araladı dudaklarını "Yağızsız bir hayat. Bensiz bir hayat! Nasıl şimdi mutlu musun yoksa.. " demesiyle duraksadı gözlerinde öyle büyük bir duygu gölgelenmişti ki zehirdi evet nefretinin ta kendisiydi. " Yoksa Pişman mı oldun, ne o kimse sevmedi mi saf Turna'yı " dedi, sertçe. Bilerek yapıyordu canı yanıyordu genç kızınki de yanmasını istiyordu. Bu yüzden yapıyordu... Canını yakmasına rağmen gülümsedi genç kız. Genç adamın bir an gözlerinde şaşırmış olduğu görüntü geçsede kendini toparlayıp ifadesizce durmaya devam etti. " Aksine sevdi! Sevdiler! Ama ben" duraksadı genç kız. Acı veriyordu.. Kendine bile anlatamazken kime neyi ne kadar anlatabilirsin ki? "Sevemedim!" Öyle büyük bir çaresizlikle peydah olmuştu ki dudaklarından bir an Yağızın bakışlarında o eski Yağızını gördü Turna. Genç kızın canını yakarcasına sıktığı eli gevşedi genç adamın ardında ellerini genç kızın kolundan çekti. Genç kız büyük bir yangının için de kavrulup gidiyordu adeta. Bu kalbinde ki aşk Kor'dan başka bir şey değildi. Göz yaşları arasında zorlukla dudaklarını araladı genç kız; "Merak etme sanki bütün duygularımı sende harcamışım gibi kimseye bir şey hissedemez oldum" fısıltıdan farksız çıkan sesi genç adam duymuştu... O an anlamıştı vazgeçmek ikisi için de imkansızdı... ÇALINTI SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR!

"Beni sevme!" demişti. Evet doğru duydunuz yeni tanıştığım bir çocuktan duyduğum en garip cümleydi bu benim için. Neden bunu söylediğini anlayamamış olmamın şaşkınlığını üzerimden atamamıştım. Dudaklarımın arasından sadece "Neden?" diye bir soru çıkmıştı. "Bir gün sende bu cümleyi kullanacaksın ve işte o zaman beni anlayacaksın." demişti tok bir sesle. Garipsemiştim. Tuhaftı hemde fazlasıyla... Zaman geçtikçe onu tanımaya başlamıştım. Kabaydı ama bir o kadar da düşünceli bir yapıya sahipti. Garipti anı anına tutmayan biriydi.. Sonra birgün aniden ortadan kayboldu nasıl oldu inanın bir fikrim yok. Sanki hayatıma girmemiş gibiydi. Sanki o hiç var olmamışçasına bir girdabın içerisindeydim. Herkesten her şeyden soyutlanmıştım. Unutamıyordum elimde değildi. Karşıma çıkan herkese "beni sevme" demeye başlamıştım. Çünkü bir tek o sevsin istemiştim. Ama o da sevmemişti. Bir anda hayatımdan çıkmıştı. Şimdi onu daha iyi anlıyordum. Bana "beni sevme" demişti. Şimdilerde ise bu cümleyi kullanır olmuştum. Onunda bir sevdiği olmuştu. Belki de özlemiyle kavrulduğu biri. O kişi her kimse ne yazık ki onu sevmemişti. Bu yüzden o da kimsenin sevgisini istememişti. O Tek bir sevgi istemişti. Bense onun sevgisini istemiştim. Peki o kimin sevgisini bu denli istemişti? Hadi bu iki gencin hikayesine bir şans vermeye ne dersiniz? Bir yandan kahkahalarla gülerken bir anda gözlerinizde ki yaşlara engel olamayacağınız bir hikaye sadece... Belki de daha fazlası... O halde ne bekliyoruz Aras ve Deren'in hikayesine ortak olmaya var mısınız? 🍉15.05.2019 01:01 🍉

Bir genç kızın okulda tuzağa düşürülüp okuldan atılıp sil baştan istemediği yeni liseye gönderilmesiyle başlar. Geçmişi asla unutmaz genç kızın düşmanı tarafından çantasına uyuşturucu koyulur ve müdüre de şikayet edince tüm suç genç kızın üzerine kalır YAMAN amacına ulaşır bunun üzerine istemediği bambaşka bir devlet okuluna gönderilir. Elbet bunun intikamını elinde sonunda alacaktı! Herşey zamanında güzeldir! Onun için tüm iğrenç kötü yakıştırmalar yapılırdı denmedik hiçbir kötü yakıştırma kalmamıştı! Herkes tarafından gerçek olmayan tüm herşey onu gerçekten yapmış gibi yansıtılırdı. Bu kötü yakıştırmalar pek de umrunda değildi fazla umursamazdı! Gerçek GECE' yi kimse tanımazdı sadece tüm kötü yakıştırmalara maarus kalırdı! Sadece insanlara gerçek GECE'yi yansıtmadığındandır. Sadece isminin asıl anlamı olan karanlığı siyahın en koyu haline sahip olduğu ismini yansıtıyordur. İsminin hakkını veriyor mudur ? Gerçek kendisini, isminin arkasına sığınarak tüm gecenin karanlığıyla kaplıdır. Hiç mi kimse bu karanlığın arkasındaki gercek GECE'yi göremiyor mu? Buna izin veriyor mudur ki GECE? Ya tüm tabularını yıkacak biri çıkarsa karşısına bunu engellemeye gücü yeter mi? Naamı yeni lisesinde daha gelmeden 3 gün önce duyulmuştur! Bu demek oluyor ki herkes onu herkesin düşündüğü gibi tanıyor! pislik, kötü, kaba, or**pu, sür**k vb. Birçok haddinden fazla kötü kelimelere yakıştırılıyordu. Yeni lisesinde de bunlar olcak mıydı? Yaşadıklarını tekrar mı yaşayacaktı? Herzamanki gibi söylentilerin devam edilmesine izin mi verecekti ? Belki de hiç ummadığımız gelişmeler olacaktı ? Tüm bu soruların cevabı kitapta saklıdır.

♥Tüm duyguları tatmış fakat tek bir duyguyu tatmamış bir kız onu da hiç ummayacağı biriyle tatacak♥

.

Yazın gelişi; yeni insanların, yeni yerlerin, yeni olayların bazen de yeni bir kuzenin habercisi olabiliyor. İşte benim hikayem de bir yazın gelişiyle başlıyor. Ama bu yazın bana neler getireceğini bilmiyorum sadece yaşayıp görücem.

Hayalim; Hayatımın Gerçek Aşkını bulmak Neredeysen gel artık. Yaşama amacım Ol, Zaafım ol, Zayıf noktam ol Çok beklemedim mi Sence de ? Gelme zamanın gelmedi mi artık ?

Kendi hallerinde her şeyden habersiz düşleriyle hayat bulan lise son sınıf olan Sedef, Esra ve Sinem' in gerçek hayattan öğrenecekleri büyük bir şey hiç tatmadıkları bir duyguyu Aşktan Bihaber oldukları tabi ki onları tanıdıktan sonra anlayacakları... Ulaşılamaz bir genç kız. Masumluğun sözlükteki anlamıydı Sedef. Ona deliler gibi aşık, onu uzaktan izleyen, koruyan kollayan karanlık bir aşıktan habersizdi. Hayatına giren Üvey kardeşiyle yasak aşk yaşayan bir genç kız. Evet Kerem, Esra' nın en büyük yasağı, en büyük sırrı, en büyük günahıydı. Ama en önemlisi en büyük aşkıydı. O hiçbir zaman diğer kızlar gibi olmadı. Sinem hep sert olmayı seçti. Bu kez roller değişti. Karanlık çocuk ne pahasına olursa olsun sert kızımızı değiştirmek için çabalıyacak. Kankalıktan öte kardeş gibi olan "Aşk Bize Uğramaz" diye düşünen üç yakın dost olan Sedef, Esra ,Sinem' in yaşayacakları fırtına dolu hayatları... Acı ve mutluluk dolu bir hikayeye var ? Ss' ler tarafından ortak yazılıyor.

"Geçmişi düşünme, anı yaşa ama bunu yaparken de gelecekle ilgili plan yapma! " İşte benim hayat felsefem bu diyebiliriz. Bu aralar kimsenin dilinden düşmeyen üç harfli bir kelime var ne diye sorduğunuzu duyar gibiyim cevap veriyorum. AŞK!!! Onu tanımadan önce herşey normaldi ama onu tanıdıktan sonra herşey tepetaklak oldu. İŞTE SİZE GERÇEKTEN GERÇEK BİR HİKAYE Kitabım asla diğer kitaplara benzetilemez. Çünkü diğer kitaplardan farkı hayallerden çok gerçeklerin ağır basmasıdır. AŞK nedir? diye sorsalar cevabım: Çaresizlik, Acı, Karmaşıklık, için ağlarken gözlerinin gülmesidir, Ona bir adım yakın olmana rağmen Özlemektir ve bunlar gibi daha kötü bir çok şey kısacası benim için AŞK= LANET' tir. Peki ben kim miyim? Ben Aşkı yani Lanetin en Karanlık tarafını yaşayan KIZIM!!! O Karanlık, Kötü, Duygusuz çocuk. Ben ise Saf, Masum, Aptal kız birlikte olamazmışız. Ama şimdi en az onun kadar kötü ve duygusuz bir insan olmuştum. İntikam zamanı, Eserinle Tanışmaya Hazır ol A..... S.....!!!

Nefret ediyordu, kırılıyordu. Ama kaçmıyordu! Çünkü Savaşıyordu! Hayatı bundan ibaretti... HAKAN ÖZMEN' in gölgesi ve esareti altında yaşama tutunan. Sol yanında ki acılarıyla perçinlenip, kendi karanlığında kaybolmuş nefretle harmanlanmış bir kızdı. Şimal' in babasının katı kuralları vardı. Ve o ilk defa bu kurallardan birini adını dahi bilmediği bir çocuğu mutlu etmek için çiğnemişti. Şimal onu unutmuş olmasına rağmen, Küçük çocuk onu hiç unutmamıştı. Ve o günden beri kendine bir söz vermişti. "Seni bir gün bulucam Şimal " demişti. Aradan geçen yılların ardından bu iki genç tesadüf eseri karşılaşsa?