ÜŞÜTEN SOĞUK ESPRİLER
Sana bir espri yapıyım mı? -yap! kaç derece olsun? Hayattan soğutan espriler... Arkadaşlarını güldürmek mi istiyorsun? Bu kitap tam senlik. Ama dikkat et dayak yeme :D
Sana bir espri yapıyım mı? -yap! kaç derece olsun? Hayattan soğutan espriler... Arkadaşlarını güldürmek mi istiyorsun? Bu kitap tam senlik. Ama dikkat et dayak yeme :D
Yazılan esprilerin %96'sı bana ait. 'Bon bo esproyo bor yordo gormoştom' falan deme yani. Ben o kadar kafa yoruyom sen gül diye. O lanet olasıca dudakların kıvrılsın diye. Çok düşünceliyim değil mi ? Neyse hadi oku da biraz gül yaw sabahtan beri somurtuyon suratsız !
"Selam bebek donun ne renk" Her şey bu mesajla başladı. Evimin camından beni izleyen, telefonuma kadar erişebilen düşünceli bir sapık. Ve ona aşık olan ben... Sen benim çiçumsun. Sen Çiçu nedir bilir misin? Sevdiğini ömrünün sonuna kadar sevmek demek. Ben seni ömrümün sonuna kadar seveceğim. Gizli Hayranım: "Bir gülüş...
Kitap düzenleniyor Tarladan eve geldiğimde bir mektup geldi mektubu açacakken üvey babam elimden çekti ve mektubu okumaya başladı.İstanbul da SOYLU lisesinden 100% burs veriyolardı.Okuduktan sonra. -Ne o Kübra sende İstanbullardamı okuyacaksın?Yarın Mahmutlar seni istemeye gelecek kalk evi temizle Hemen gölün...
Bu kitap, "Hiçbir üzüntü, mutsuzluk ve acı olmadan bir hayat sürülemez ve böyle bir kitap bile yazılamaz." diyen edebiyat hocama tepki olarak yazılmıştır. Trabzon Kurgusu olup, herkesin okuyabileceği ful mutlu, mutsuzluğa dair tek cümle bile barındırmayan bir kitaptır... Bu kitapta ne üzüntü ne mutsuzluk ne acı...
Bu sıradan bir hikaye değil. Kötü çocuklar, iyi-güzel kızlar, güzel biten aşk hikayeleri, tesadüfler yok. Burda ayrılık var, burda bitmişlik, tükenmişlik ve dibine kadar acı var. Bir insan nasıl bitebilir, son damlasına kadar acıyla dolabilir, burda. Ben burdayım. Acımla beraber. Gidenler için, kalanlara, kalakalmışla...
Aşık olduğu adamla töre yüzünden zorla evlendirilecek olması minayi ne kadar mutlu etsede eser ve arkadaşları ne düşünecekler..?
Ey kanadı kırık gül yaprağı. Hem umudum ol , hem de acım. Sonsuz dokunuşlarda ruhumu buladığım. Ansızın çıkıp geldin ya bana? Sanki ruhumu ellerinde bıraktım. ★ ★ ★ "Gözlerin " dedi. Bir süre bakımlı koca ellerini benim heyecandan titreyen bedenimde gezdirip yeniden yüzüme dokundu. Refleks olarak kendi ürkek mavilerim...
Annem ve babam, bana karşı hiçbir zaman, o sevgi dolu ve ilgili anne babalar gibi olmadılar.O yüzden ben de küçüklüğümden beri kendimi, rengârenk hayaller kurarak mutlu etmeyi öğrendim.En sevdiğim hayalin rengi ise beyazdı.Beyaz bir gelinlik... Beyaz, mutluluğun, aşkın ve bir gün kendi yuvamı kurabileceğimin müjdecisi...