Birkaç Satır Edebiyat
beğeneceğinizi umuyorum anlamlı bir o kadar da beni çok düşündüren sözler bunlar umarım ki hoşunuza gider.
beğeneceğinizi umuyorum anlamlı bir o kadar da beni çok düşündüren sözler bunlar umarım ki hoşunuza gider.
İsminden de anlaşılacağı üzere kitaplardan alıntılar yapacağız. Wattpad hikayelerinden ya da gerçekten basılmış olan kitaplardan yapılan alıntılar bizce çok şey taşıyacak..
Dikkat! Bildiklerinize benzemez... Uçuk, kaçık ve komik bir TARİHİ AŞK HİKAYESİ okumaya hazır olun! Hayallerindeki dük ile hiç de hayal etmediği biçimde karşılaşan Suzi, olağan güzelliğinin yanında olağanüstü inadı, ehlileştirilemeyen vahşiliği, sivri dili ve komik kişiliği ile tüm ezberleri bozmaya geliyor... Esas ad...
"Aşkın gelişi, aklın gidişidir." Acaba gerçekten öyle midir? Ya da bir dil bir insan, iki dil... Ah, neyse boş verin şimdi dili falan! Burada asıl önemli olan, aşkın dili! Neşeli, sevimli, az biraz inatçı, ama yeri gelince masum bir kedi olan Aslı Karahan ile Roma'yı fethetmeye hazır mısınız? Yalnız, çapkın İtalyanla...
Bir insan bir baş belasını ne kadar çekebilir ki ?Yun ise tam bir baş belası başına bela olduğu hikayeye gidelim.....
Rüya sıradan,kendi halinde bir genç kız ancak 5 tane manken olabilecek kadar yakışıklı çocukla yakın arkadaş. Hepsi Rüya'yı doğal ve eğlenceli olduğu için kendine yakın buluyor. Ancak Rüya artık Erkek Fatma diye anılmaktan bıktı,yakın bir arkadaşı olan Ediz'in kalbini çalmak için kız gibi kızlardan olmak istiyor. Ama...
Hani hikayelerde gökten ana karaktere 3 şey düşer ve hayatı değişir. Onu büyük maceralar bekler... Ben böyle şeylerin kitaplarda olacağına inanmıştım. Ki eminim sizde öyle inandınız yada inandırıldınız. Ben, Han Sang Byung ve 17'inci yaş günümde inanılmaz bir şey oldu. Gökten bir kutu düştü ve onu açtım. Açmama...
Wu beni yavaşça boşluğa bıraktı. Bırakmadan önce "Ölmek istemiyorsan, sakın nefes alma!" diye uyarıda bulundu. Ama hiç birşey bana etki etmiyordu. Ve havada süzülmeye başladım. Hızım artmaya devam ediyordu. Beynim zonklarken gökyüzü de ona eşlik ediyordu. Tek düşündüğüm dudaklarıydı. Yumuşaktı... Nazikti...
"Aşk senin için ne ifade ediyor Myung Soo ? " diye sordu Ji Yeon heyecanla. "Bence aşk ; Herkesi ona benzetip, kimseyi onun yerine koyamamaktır." dedi Myung Soo saçlarını düzeltirken...
Göğsümü sıkıca sardım ve üzerime gömleği giyerek sandalyeye oturup beklemeye başladım. Son kez özleyeceğim saçlarıma bakıyordum. JaeYeon geldiğinde ellerimle yüzümü kapattım ve keşke başka bir çarem olsaydı diye düşündüm. '' Buna emin misin HyeMi ?'' diye sordu JaeYeon. Ellerimi yüzümden çektim ve aynadaki uzun saçla...
Siz bilmeseniz de, onlar var. Karanlıkta yaşıyorlar. On üç yılda bir yapılan bir ritüelle sadece biri güneşin altında yürüyebiliyor. Dikkatli ol! Arkana bak, yanındakine güvenme. Kendini hayatın için savaşmaya hazırla. Sana ulaşmalarına çok az kaldı! Altıncı Cennet'in Koruyucu Kılıcı yanında! *** "Neden yaptın...
İnsanları yönetmek beynine yerleştirilen düşünce ile bağlıdır. Korku düşüncesi beynine girdiğinde seni ele geçirir. Korku düşünce ise düşünmemek gerekir. Düşünürsen beynin korkulara kanar gerçekliğini yansıtır.