İnsan, her ne kadar muazzam bir düşünme kabiliyetine sahip olsa da onun bu gücü Yaratıcı'nın yarattıklarının ötesine geçemez. Yani insan bir şeyi hayal etti ise eğer, o muhakkak bir yerlerde vardır, ya da zamanın herhangi bir diliminde vardı. Aksi halde bu, bizi yaratan kişinin gücünü küçümsemek olmaz mı? İmkansızın varlığını savunmak her şeye kadir olduğuna inandığın o güce küfretmek olmaz mı? O halde bırakın, düşünceleriniz var olsun. İnsanoğlunun varlığının Dünyadan çok öncesine dayandığını düşünün. İnsanların bir mecburiyet yüzünden Dünya'ya yerleştiğini. Buraya yerleşirlerken de artlarında bir tarih bıraktığını. O dünyanın ise ister mitolojide, ister bilim kurguda ve yahut isterse de fantastik hikayelerde sözü edilen hemen hemen bütün yaratıklara, bütün olaylara ev sahipliği yaptığını düşünün. Zaman sonra günümüzde, o tarihin bulunması ile insanlık faili meçhul tarihini öğrenir. Ait oldukları yere gitmek için bir takım çalışmalarda bulunur. Fakat, bu durumdan hoşnutsuz olan insanlar da vardır. Fakirleri, zayıfları ezerek güçlendikleri kurulu düzenlerinin bozulmasını istemeyenler bu çalışmalara engel olur. Her şeye rağmen bir çocuk, saklı tarihte de adı geçen bir çocuk, beraberinde bir görev ile gönderilir. Lakin çocuk dönüşüm sırasında kendine ait bütün geçmişini unutur. Yine de hiçbir şey bu kadar kolay değildir, olamaz da. Çünkü bu gezegende bir de bir kehanet vardır. Herkesin bildiği, herkesin inandığı. Herkesin korktuğu. 'Bu dünya dışından gelecek bir çocuk tüm gezegeni yıkıma sürükleyecek işler yapacak.'

'Yazdım, yazmasam ağlayacaktım.' demiş yazar. Bu yüzden ben de yazdım. Yazdım, yazdım çünkü yazmasam ağlayacaktım. Ağlamadım da. Yazmaya başladığımdan beri hiç ağlamadım (Ne kadar da acı, bir bilseniz.). Ağlamadım ama: Belki göz yaşlarıyla değildi ağlamam, Belki de söz yaşlarımı hiç kurutamam Oysa kuruttuğum bütün düşlerim, Yitirdiği anlamlardı yaşlarım. Ulu ortaya yazdım. Korkmadım yazdım. Yazdım ve söyledim. Bilakis: Korkularım körüklenirdi, Kaybolması ile düşüncelerimin Çalınması korkutmaz idi Kaybolmasındansa şiirlerimin. Bu yüzden hepsi sizin olsun diyorum. Olsun ama düşüncelere saygınız olsun. Eğer düşünenlerin kıymetini bilmezseniz, ziyanların en büyüğünü yaşarsınız. Çok mu fazla kafiye kullandım ne? Biraz fazla göze battı, dimi? Heh, ne dersiniz? O halde sizi daha fazla sıkmıyım, açıklamamı şu sözler ile bitireyim; Bazen bazı düşünceler okuyucular tarafından hiçbir anlam ifade etmezken, acaba yazanlar ne düşünceler ile onları yazıyor. Okuyucunun onu okuması bir kaç saniye sürerken, yazarın onca düşünceye bir anlam vermesi kim bilir kaç beyin yılı sürüyor. Saygılarla.. Not: İçerisinde hemen hemen her türde şiir bulmanız olası. Elbet biri size hitap eder diye düşünüyorum. Bazı şiirler ergenlik kokabilir. Doğaldır. Kusura bakmayın. Büyük bölümünü lise döneminde yazdım çünkü. Şimdi ise bir hikaye üzerinde çalıştığım için şiir yazmaya fazla zaman ayıramıyorum. Keyifli okumalar dilerim.

In Elemental magic you can be one of four magic types; water, fire, earth, and air. The only problem is Violet is none of these things. Is she what they call a magic dud, or is she something rarer, more powerful, and more dangerous than anyone could have imagined!? Teasers, "Em, most girls sneak out for a boy, you sneak out for a unicorn." I began to cry as it reached for my face."No!" I screamed. "Please No!" I went to pull back the shower curtain, but some nagging thought in the back of my head stopped me. I didn't have a little brother, so why was there a little boy in my bathroom? I gulped and with shaking hands pulled back the shower curtain. "What!? How could that be!?" I yelled, and covered my hand with my mouth. Shouting wasn't such a good idea right at this moment. If someone heard us and came up here to investigate the noise we were making, they would find a boy and a girl, a bloody knife with both their finger prints on it, and a very very dead body. "Don't touch her!" he hissed and lunged at Henry. Running through the night wearing nothing but a flimsy hospital dress, while waving a dismembered hand in his hand, was a strangeness no regular person could hope to inspire to.

[✓Completed] After disease and nuclear warfare decimate the world population, 17-year-old Nadia is sure she's the last person left on Earth. Then one night, she hears a voice on her radio and everything changes. But as she and her new-found companions unravel the mysteries surrounding their survival, they soon realize that it was no accident, and that their situation could be far more dangerous than they'd ever imagined... Everything you love about the post-apocalyptic genre (science fiction, survival, adventure...) with a healthy dose of mystery and romance, too! *High rank: #1 in Science Fiction* *Featured!* *SciKick Starts Winner* *Added to Wattpad SciFi's Ongoing Stories List* *@BBCDoctorWho "Female Led Adventure" Pick* This is a first draft, so all comments, feedback, and votes are appreciated. :) ~~~ Comments from readers: I would comment some long in depth comment on how amazing this is, but I have to go read the next chapter the suspense is killing me! :) - pounding_heart So many options, so little info. I love the way you sprinkle hints and questions everywhere! - Nerdyna I'm in love with this idea! And your writing definitely makes it that much more vivid in my mind. Pure magic here xoxo - artskayyyy Omg! That was AWESOME! ! I totally knew it was something weird but that was a total brick! Great story! It's such a poignantly funny tale. - nikalaichopper I'm crying. This is so good! - kdar10 This is a beautifully written story so far which captures its audience's attention and never does let go. I can't wait to read more of this. - B_NeverLetGo

Imagine the second you're born, a consultant removes you from your mother's grasp and runs a battery of genetic and physiological tests on you. Thirty minutes later they give you a score out of one hundred which denotes your level of perfection. If your score is above eighty and you work hard to maintain that score you will have a charmed life; well fed, well-rewarded, spoiled. But fall below eighty and you're labelled Flawed, and life will not be so kind. Hannah is adopted by a Flawed family when her birth parents choose their social standing over their daughter and endures a life of struggle, hunger and service. One day Hannah is escorted to the regional government office and told that the Consultant who delivered her, who labelled her Flawed got it wrong! Now, she is being relocated back to her birth parents, to live as one of the Ninety-Five- all medically and legally judged as perfect. Entering this new life Hannah has an impossible decision to make which puts not only hers, but the lives of everyone she cares about at great risk. "The Numbered- where no one wants to be number one". Authors notes: -This is a first draft of my story and will be edited soon. -2013 Began writing Flawed -2015 Watty Winner/ Named changed to The Numbered -2016 Completed The Numbered -2019 Optioned by eOne for development into a TV show.