SARI_BUKRE adlı kullanıcının Okuma Listesi
7 hikaye
YERE YAKIN YILDIZLARA UZAK. |RAFLARDA| tarafından matmazelhayalleri
YERE YAKIN YILDIZLARA UZAK. |RAFLARDA|
matmazelhayalleri
  • OKUNANLAR 4,089,909
  • Oylar 122,220
  • Bölümler 26
Bir metro istasyonu, 14 rehin. Sınırlı yemek, Sınırlı su. Tuzak ve ölümler. Hayatta kalmak için neler yapardınız? Peki onlar ne yaptı? Bu oyununun sadece bir kazananı olacak, Ve herkes bir bir ölecek. Benimle bu oyunu oynar mısınız?
ÇETE tarafından fundaayten
ÇETE
fundaayten
  • OKUNANLAR 14,907,160
  • Oylar 550,387
  • Bölümler 96
*Nefret, aşka dönüşebilen güçlü bir duygudur* Annesinin tayini dolayısıyla İstanbul'a taşınmak zorunda kalan Öykü, burada daha önce hiç karşılaşmadığı bir şeyle karşılaşır. Bir çeteyle. Bu durum ilk başta pek hoşuna gitmese de daha sonra onları terk edip giden babasından intikam almak için bu çetenin içinde olmak ister. Fakat bilmediği çok şey vardır. Bu çeteye girmek öyle zannettiği kadar kolay değildir. Çetenin lideri olan BARLAS KARAMAN'ın koyduğu bazı zorlu görevleri yerine getirmek zorundadır. Ve bu görevlerin hiçbiri de öyle herkesin yapabileceği kadar basit görevler değildir. Öykü'nün de öyle. Tüm hakları bana aittir©
+4 tane daha
PANZEHİR  tarafından il_aydaozdemir
PANZEHİR
il_aydaozdemir
  • OKUNANLAR 2,916
  • Oylar 381
  • Bölümler 9
Benim için gerçek bir kadının yalnızca iki rengi olmalıydı. Siyah ve kırmızı. Yalnızca bu iki rengin ihtişamını taşıyabilen kadınların kadın gibi olduğunu düşünüyordum. Siyah, kadının sırlarını kapatmalı; kırmızı ise, cesaretini gözler önüne serip onu tehlikeli ve ölümcül kılmalıydı biz kadınları. Yıldızlara bakıp hayaller kuran, Ay' a veyahut Güneş' e sevdalanan, gökyüzünün açık mavisine aşık kadınlardan değildim zaten. Kayan yıldızla dilek tutmazdım... Beklentiler için uykusuzluk çekmez, gecelerce düşünmez, yarınlar için tozpembe umutlar beslemezdim. Hayallere, umutlara dair cümleler yoktu kitabımda. Gözüme kestirdiğimi çekip alır, gözden çıkardığımı hiç acımadan harcardım. Kimi zaman ölüm en hafifi kalırdı yapabileceklerimin arasında. Kimi zamanda en çok yalvarttıranı. Ben buydum. Azra Duman. Soyadımı kullanmama gerek kalmadan kurbanımın nefesini kesebilirdim zehrimle. Bir sarmaşık gibi boynuna dolanırdım, müthiş bir zevkle kana bulayacağım listemdeki kişilerin. Sessiz sakin kıvrıla kıvrıla avına sinsice yaklaşan zehirli yılan misali... İhtişamına ve ürkütücülüğüne hayran bırakıp karşısındakinin aklını çelen ve sonrada o zihne tamamıyle çöken siyah asil bir panterdim belkide. Acımazdım. Ruhsuzdum. Şeytanı bile bazen şaşırtsamda ortak ederdim planlarıma. En önemlisi, hatta en güçlüsü ben kadındım. Ruhumu şeytana satan ben değildim ve satanın ruhunu da, bedenini de ele geçirene kadar durmayacaktım. Gerekirse koskoca Akdeniz' i dolduracak kadar kan akıtacaktım. Öldürecektim. Çaresizce yalvaran bakışları memnuniyetle dakikalarca izleyecektim. Ve bundan zevk alacağımdan da emindim. Kimi zaman günahın rengi olup siyaha boyanacaktım; kimi zamanda şehvetin rengi kırmızıya bulunacak; kırmızıyla sevişecektim adeta.
+21 tane daha
Karantina Serisi tarafından beyzaalkoc
Karantina Serisi
beyzaalkoc
  • OKUNANLAR 113,280,562
  • Oylar 4,575,528
  • Bölümler 181
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir kız öğrencinin cesedinin başında buldu. Üstelik yalnız değil, onlar da yanında... Mahşerin üç atlısı. Bu, sadece bedenleri değil ruhları da karantinaya alınan dört kişinin hikayesi. Bu onların özgürlüklerine ulaşmak için yaşadıkları esaretin hikayesi. Bu, birbirlerinin her şeyi haline gelen, birbirlerine gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar birlikte olacaklarına söz veren dört arkadaşın hikayesi. Bu mahşerin dört atlısının hikayesi. Şimdi, bizimle misiniz? "Bizim bedenlerimizi karantinaya almadılar. Ruhlarımızı karantinaya aldılar. Bizim ruhlarımız tanıştığımızdan beri karantina altında. Ne çıkabiliyoruz bu karantinadan, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Ruhlarımızı birlikte bir karantina altına aldılar, ve bizim bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda bile birlikte olacağız, ama özgür olacağız. Savaş bitti, ve biz sağ kaldık. Savaş bitti, ve biz hala ayaktayız."
+11 tane daha
Sıfır Kilometre tarafından beyzaalkoc
Sıfır Kilometre
beyzaalkoc
  • OKUNANLAR 7,529,698
  • Oylar 336,665
  • Bölümler 18
"Işıklar sana evinin yolunu gösterecek..." 3391 Kilometre ile başlayan seri Sıfır Kilometre ile devam ediyor! Kilometrelerce öteden birbirini tanımak, sevmek hatta aşık olmak kolaydı... Peki tüm bunlar yan yanayken de kolay olacak mıydı?
3391 Kilometre tarafından beyzaalkoc
3391 Kilometre
beyzaalkoc
  • OKUNANLAR 27,541,710
  • Oylar 1,484,799
  • Bölümler 47
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geçme ihtimalinizin dahi olmadığı, asla aynı fotoğrafın içinde bile bulunamayacağınız, sizden kilometrelerce denizlerce adalarca şehirlerce uzakta olan bir insana aşık olur muydunuz? Bunu, kendinize yapar mıydınız? Bu bir mesafe hikayesi! İki insanın, birbirlerini görmeden duymadan aylarca gece gündüz konuştukları ; birbirlerinin en yakını oldukları, ama birbirlerinden en uzakta oldukları, aralarındaki kilometrelere rağmen birbirlerine aşık oldukları bir mesafe hikayesi! Burası bizim gezegenimiz ve burada her şey anını bekler. Burası, bizim 3391 kilometrelik gezegenimiz... - ''Seni görmem için yanımda olmana gerek yok. Ben seni gözlerim kapalıyken de görebiliyorum. Zaten ben seni sadece gözlerim kapalıyken görebiliyorum...''
SERZENİŞ (KİTAP) tarafından sumeyyelkoc
SERZENİŞ (KİTAP)
sumeyyelkoc
  • OKUNANLAR 15,935,559
  • Oylar 193,628
  • Bölümler 13
Hiçbir günah kefaretini unutmaz. Hiçbir kirli sır gecenin nezaretinde tutuklanamaz. Geleceği ellerinden tek gecede koparılan bir adam, öleceğini bilse dahi sessizliğin kanatlarına sığınmaz. İki karanlık gecenin iki büyük suça gebe kaldığı ve iki yabancı ruhun birbirine körkütük düğümlendiği acı bir hikâyenin içindeyim. O iki yabancı ruhtan biri benim. Ve ben bir zamanlar, yolunda giden bir hayata sahiptim. Bir gün o çıkageldi ve içinde sadece doğruların olduğu dünyamı yanlışlarıyla altüst etti. Gözlerime bir kez bakması bile beni düşürmeye, düştüğüm yerde darmadağın etmeye yetti. Beni tehditlerle örülü bir kafese hapsetti, o kafesin kilidini ve anahtarını elime verdi. Gitmek de, kalmak da senin seçimin dedi. Ama ne kalabildim ne gidebildim. Yalnızca bekledim. Benim de onu düşüreceğim bir gün elbet gelecekti ve ben intikam almayı severdim. O gün geldi. Bir leyl vaktinde, ay gecenin koynunda dalgalanırken, hakikati sırtından vurdu kirli parmakları. Artık bu saçma hikâyemizde bizden başkaları da vardı. Zaman aktı... Kendiliğinden kırıldı hapsolduğum kafesin kapakları. Dışarıya adım attığım an hislerim pervasızca tökezledi. Zira sevdayı puslu gecelerde yüreğime kazıyan adamın ruhu artık içime işlemişti. "Haklıymışsın," dedi beni öldürmek ister gibi. "Senin hikâyenin esas adamı ben değilmişim."