YagmurEceToprak adlı kullanıcının Okuma Listesi
10 stories
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,810,454
  • WpVote
    Votes 192,669
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
Gündüz Güzeli  by cokguluyombenya
cokguluyombenya
  • WpView
    Reads 1,866,741
  • WpVote
    Votes 101,045
  • WpPart
    Parts 30
İmkansız aşk var mıydı? Gönül Erbatur kesinlikle var olduğunu düşünüyordu. Çünkü yıllardır sevdiği adam Ozan Özsoy artık yakışıklılığı ile ünlenmiş, yıldızı parlayan bir oyuncuydu. Onun gibi birinin Gönül'ü görmesi imkansızdı. Genç adamın ailesi onu aileye gelin olarak seçene kadar umutsuzlukla boğulmuş biriydi. O günden sonra ikisinin hayatı da bambaşka olacaktı. (Tamamlandı) ©Tüm Hakları Saklıdır.
YANINDAYIM (( Tamamlandı )) by Moonlighthikayeleri
Moonlighthikayeleri
  • WpView
    Reads 4,900,694
  • WpVote
    Votes 9,287
  • WpPart
    Parts 2
Gerçeklere kör, sağır ve dilsizsen! İncitmeden seven, nahif adama tahammülün yoksa! Empati kurma yeteneğin sıfırsa! Rica ediyorum kurguya hiç başlama!!! 💧💧 Oysa adaletsizliğin kol gezdiği dünyaya kadın olarak gelmek suç değildi. Asıl suç kadının yaşam alanını kısıtlı tutan bireylerin eylemleriydi. Bedene acımasızca inen her darbe, elbet zaman geçtikçe silinirdi. Peki ruh'a sadistçe vurulan darbelere zaman çare olabilir mi? Gözlerini açtığı andan itibaren ailesinin çizdiği sınırlara tutsak olurken , esaretine son vermek bir hayli zor olacaktı. Sevgi nedir? Bilmeyen! Ailesi tarafından kabul görmeyen! Yaşıtları gibi hayat dolu olmak varken kaderine alın yazısının kara'sını temsili gözlerinden yaş dökmek düştü... O'nunla karşılaşana kadar! Aşka tutsak olacağından bir haber adam ise virane yaşamdan şaheser yaratmaya kararlıydı. 💧💧 Parmak uçları Nilay'ın beli ve kalçaları arasında gezinen Hakan, kalçalarını hafif ritimlerle öne kıvırdı. Ateş gibi mabedi sert kalın erkekliğini sıkıştırırken hırlar gibi nefesini verdi. "Ait olduğu yeri öyle benimsedi ki." Dizlerini büktü avuç içleri kusursuz vücudun kıvrımlarında gezindi. "İçinden çıkmaya hiç niyeti yok." Nefes alış verişleri hızlandı, kalçalarının tutturduğu hafif ritimler sertleşti. Boğazını tırmalayan erkeksi boğuk iniltisini özgür bıraktı. Nilay'ın içini kaplayan doluluk bedenin de gezinen kışkırtıcı dokunuşlarla kadınsı hormonları uçuşa geçti. Damarlarında dolaşan kan arzuyla kasıklarına hücum etti. Başını geriye yatırdı aldığı hazla ciğerlerine çektiği nefesi fısıltı gibi sesiyle bıraktı. "Hakan." Loş ışığın aydınlattığı mekânı iki bedenden, yükselen kıvılcım ateşe verdi.. Kapak: İnstagram/ zanedus_design_
ASİL TEHLİKE 2 "Tutku"  by ayseyda2322
ayseyda2322
  • WpView
    Reads 123,338
  • WpVote
    Votes 4,770
  • WpPart
    Parts 17
Asil Tehlike'nin devam kitabıdır.. Elleri belimden aşağı kayarken kalçalarımda duraksadı. Dudakları anlık benden ayrılırken bana yine talimat verdi. "Kalçalarını kullan." Dudaklarımdaki kıvrılma daha da genişledi. Yeniden dudaklarımı sert bir tavırla ele geçirirken dediğini yaparak kalçalarımı hafif oynatıp ona sürtündüm. Bununla beraber Asil'in hırıltıları daha da artmaya başladı. Resmen alev almıştık. Yanıyorduk. Dudakları benden koparken hırsla elini üzerimdeki kendi siyah gömleğine geçirdi. Düğmeleri çözmeye uğraşmadan tuttuğu gibi ikiye ayırdı. Düğmeler etrafa saçılırken ona iri iri gözlerle bakakaldım. Çok fazla vahşi göründü gözüme. Her zamankinden daha vahşi.. Burnundan hırıltılar eşliğinde sık nefesler alıp veriyordu. Gömlekten kurtulan çıplak dolgun göğüslerim ortaya serildi. Asil beklemeden bir göğüs ucumu ağzının içine aldı ve vahşice ısırıp emmeye başladı. Canımın acıması yanı sıra duyduğum zevkle birlikte boğazımdan bir inilti koptu. Onu hiç bu kadar kontrolsüz ve çıldırmış bir şekilde görmemiştim. Diğer eli sertçe boşta kalan göğsümü avuçladı. Başım geriye doğru düştü. "Asil!" diye iniltiyle döküldü adı dudaklarımdan. Asil göğüs ucumu çekiştirip bıraktıktan sonra konuştu. "Beni bırakamazsın, Kırmızı!" diye hırıltılı bir sesle söylenince cümlesine hiçbir şekilde anlam veremedim. Onu neden bırakayım ki? Onu seviyordum. Asil'de her ne kadar ben kimseyi sevemem dese de beni sahiplenmesi bunu açıkça gösteriyordu. Sadece o ne kendine ne bana bunu itiraf edebiliyordu. Tekrar göğüs ucumu dişleriyle çekiştirdi. Yine inledim. "Beni bırakamazsın!" dediğinde,"Bırakmam,"dedim. Ayşin Köse & Asil Karatay 🌹 Başlama T. =21.11.2020
Kokunun İzi (+18) by ssiyahmavii
ssiyahmavii
  • WpView
    Reads 56,223
  • WpVote
    Votes 3,195
  • WpPart
    Parts 20
Girdiğim karanlık sokakta karşıma çıkan küçük mucize sayesinde tanıdığım adama baktım uzunca. Karşımdaki tekli koltukta oturuyordu. Mavi gözleri buz gibiydi; soğuk, sert, korkutucu... Kadehi, dudaklarının arasından çektiğinde kenara bıraktı ve bana döndü. "Şarap..." dedi sakince, "Kokun şarap gibi..." Utanç bedenimi ele geçirdiğinde gözlerimi önünde oturduğum şömineye çevirdim. "Karşıma çıktığın ilk andan beri aklıma kazıdın kokunu!" diyerek öfkeyle bağırdı. Dirseklerini dizine yasladığında öne doğru eğildi, "Senin kokunun bıraktığı iz... çok derin!" Sol elini uzatarak kazağımın açıkta bıraktığı omzumda parmaklarını gezdirmeye başladı. "Pusat..." "Tam burası..." diyerek sözümü kesti, "Kokunun izi tam burada." Ayaklandığında ellerimden tutarak benide kendiyle birlikte kaldırdı. Tam karşıma dikildiğinde ellerini bedenimden çekmişti. "Kokun beni sarhoş ediyor!" Sol omzuma doğru eğilerek derin bir nefes çektikten sonra ıslak dudaklarını omzuma bastırdı. "Ve... senin kokunla gelen ölüm çok güzel bir son olacak Şiraz!" 🍷🍷🍷🍷🍷🍷 Başlangıç tarihi: 31.10.20
KIRIK MAVİ by MorbiAngel814
MorbiAngel814
  • WpView
    Reads 13,190
  • WpVote
    Votes 4,459
  • WpPart
    Parts 30
Zihnimin o karanlık sokaklarda mavi edasıyla dolanıyordum günlerce, çünkü ben Kırık Maviydim. İnsanlardan uzak olan, kendinden uzak olan kırık bir kız. Evet, o benim. Yok oluyordum usulca, ve bu durum kimsenin umrunda değildi. Ondan başka... Bana "Ben aynadaki kendimi sende buldum Kırık Mavi " diyen Toprak'tan başka. Biz aynıydık. Ben Kırık Maviydim, O Kırık Siyah. Bu duruma kabullenemesemde biz birdik. Ruhlarımız birdi, kalbimiz birdi... Ve ben uzak duruyordum Toprak'tan, onunda hayatıma alıp onuda kaybedemezdim aynı duyguları bir daha yaşayamazdım. Bu küllerinden doğuş hikayesi değildi. Bu YOK OLUŞ hikayesiydi. Tek değilim, sende varsın. Ruhunu çöp kovasına at çünkü ruhuma girersen birdaha oradan çıkamazsın... İ.A TÜM HAKLARI SAKLIDIR!
KARANLIK by hikayelerindeyasar
hikayelerindeyasar
  • WpView
    Reads 824,689
  • WpVote
    Votes 73,298
  • WpPart
    Parts 13
Görme engelli bir iş adamı olan Alp Merih Demirhan, insanlardan uzakta izole bir yaşam sürmektedir. Kimseye açmadığı dünyasında tek başına ve yapayalnızdır. Ona rehberlik yapmak üzere evine yerleşen onun tam zıttı Ada Samyeli ile hayatı bütünüyle değişecektir. Ada, Alp'in tüm karanlığının aksine ışık saçan, hiç vazgeçmeyen ve hep kendi bildiğini okuyan bir kadındır. Yavaş yavaş Alp'in karanlık dünyasını bir mum ışığı misali aydınlatmaya kararlıdır. "Dünyadaki karanlıkların tümü bir küçük mum ışığını söndüremez."
PERİ ve KUZGUN by Esra269
Esra269
  • WpView
    Reads 4,348,237
  • WpVote
    Votes 59,396
  • WpPart
    Parts 16
"Ona bir bak! Onunla beni bir arada düşünebiliyor musun gerçekten?" ☙ ❧ "Onu istemiyorum! Onunla ilgili hiçbir şey istemiyorum. Onu görmek bile istemiyorum ama sen ikimizi bir araya getirmek için canla başla çabaladığından onu sürekli görmek zorunda kalıyorum!" ☙ ❧ "Beni hayata döndürecek kadın o mu? Ona dönüp bir baksana! Hiç bana benziyor mu? Birbirimizin ne kadar farklı olduğunu göremiyor musun?" ● O Kuzgun'du. Kuzgunlar gece gibi siyah olurdu. Gecenin karasını kanatlarında taşır, yüreğini de siyaha boyayan duygular gözlerinden okunurdu. Asla acısını belli etmez, asla gün ışığına aldanmazlardı. Aşkın varlığını dahi bilmezler, onu görmek ve solumak istemezlerdi. Karanın rengini almış ruhları, bir sis gibi hareketlerine yayılırdı. Kuzgun yakardı; siyahıyla, gecesinin acısıyla, sevişiyle ve acısıyla. O ne kadar siyahsa, ben o kadar beyazdım sanki.Gece gibi kara bakışlarına bakıyor ve görsün istiyordum. O kadar derin, o kadar koyu ve o kadar çok şey anlatan bir bakıştı ki, içim titredi. Peri'si olarak ona tutunmak, o bakışlardaki acıyı ve çaresizliği ondan alıp sonsuza kadar yok etmek istedim. Bana ihtiyacı vardı ve bunu dile getiremiyordu. Çünkü çok gururluydu. Çünkü gururun onu koruduğunu düşünüyordu. Oysa gurur, bizi hayattaki güzel şeylerden alıkoyuyordu: cesaretli olmaktan, korkusuz olmaktan, sevmekten. Ona, "Yeter artık," diye fısıldamak istedim. "Görmelisin artık beni. Ve teslim olmalısın..." Ama hiçbir şey diyemedim. Biz kelimeler hakkında ne bilirdik ki? Ve duygular hakkında? Konuşamayacak kadar yoğun duygular boğazımızda düğümlenirken titrerdik ancak dil kemiğe bürünüp de söze gelmezdi. Su bütün sızıları dindirirdi ama suyun sızladığını kimse bilmezdi. Gözlerimi kapatmak istedim. Suyun sızısını içimde hissetmek istedim. Sızılarımı dindirebilseydi, ona ne derdim? AŞK SERİSİ 4. KİTAP
BUZ KIRAĞI by bernailm
bernailm
  • WpView
    Reads 4,014,585
  • WpVote
    Votes 234,468
  • WpPart
    Parts 65
Şu an tam olarak neredesiniz? Yirmi numaralı otobüsün üçüncü koltuğunda mı? Evde, okulda ya da iş yerindesiniz. Kısa bir mola verdiniz ve pencere kenarında bir fincan kahve içiyorsunuz. Belki de bir arkadaşınızla buluşmak için yola çıktınız. Ne kadar da sıradan bir gün, değil mi? Her şey son derece normal! Hiç düşündünüz mü ya her şey bir anda altüst olursa? Örneğin buluşmak üzere yola çıktığınız arkadaşınızın sizinle ilgili gizli bir planı varsa! Ya da bindiğiniz o otobüsün en arka koltuğunda, sizi hayatınızın dönüm noktasına götürecek olan kişi oturuyorsa! Siz her şey akışında gidiyor zannederken ya kaderiniz üstünüze yağacak buz kırağı için en uygun şartları hazırlıyorsa... Bütün bunlar bir yana, peki ya hayatınızın altı, üstünden çok daha güzelse! Baran Demiroğlu: Sıradan bir gün yaşadığını zannederken kendini cayır cayır yanan bir evin önünde buldu. Alevlerin arasında canının parçaları vardı ama o hiçbir şey hatırlamıyordu. Üstelik önünde de bir benzin bidonu vardı. Hayatı bir anda altüst oldu... Bahar Saygın: İstanbul'un en başarılı adli psikiyatrının kliniğinde staja başladığında her şey son derece normaldi. Ama bir gün kliniğe ailesini diri diri yakmakla suçlanan bir hasta getirildi. Hayatı bir anda altüst oldu... & "Ruhuna ben bulaştım. Artık kurtulamazsın..." Yayınlanma tarihi 10 Nisan 2019