Canlar
4 stories
ARAF. by senabuyukdurmus
senabuyukdurmus
  • WpView
    Reads 25,102
  • WpVote
    Votes 1,662
  • WpPart
    Parts 22
Araf ne idi? Cennet ve cehennem arasında kalan tepeydi. Bir tarafında huzur, bir tarafında korku. Belki kaçıştı cennet; belki de kalış ve ben şimdi ya cennete girmeye çalışırken engelleniyordum bir şeytan tarafından; ya da cenehheme giden yolda bir melek beni durdurmaya çalışıyordu. Karşımdaki sert yüzlü adam ya kanatsız bir melekti ya da boynuzsuz bir şeytan. Ama hangisi olursa olsun, ben onu dinlemeyip beni çeken o girdaba kapılıp gidecektim. Doğrunun ne olduğunu kesinlikle bilmiyordum ama bildiğim tek şey, ben oraya aittim. O şeytan ya da meleğin arkasına saklanıp, inadına rağmen bu belirsizliğin içine girerken içimdeki ses fısıldıyordu; araftan kaçarken arafın tam ortasına düştün, haberin yok.
Karantina Serisi by beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    Reads 113,765,526
  • WpVote
    Votes 4,585,566
  • WpPart
    Parts 181
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir kız öğrencinin cesedinin başında buldu. Üstelik yalnız değil, onlar da yanında... Mahşerin üç atlısı. Bu, sadece bedenleri değil ruhları da karantinaya alınan dört kişinin hikayesi. Bu onların özgürlüklerine ulaşmak için yaşadıkları esaretin hikayesi. Bu, birbirlerinin her şeyi haline gelen, birbirlerine gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar birlikte olacaklarına söz veren dört arkadaşın hikayesi. Bu mahşerin dört atlısının hikayesi. Şimdi, bizimle misiniz? "Bizim bedenlerimizi karantinaya almadılar. Ruhlarımızı karantinaya aldılar. Bizim ruhlarımız tanıştığımızdan beri karantina altında. Ne çıkabiliyoruz bu karantinadan, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Ruhlarımızı birlikte bir karantina altına aldılar, ve bizim bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda bile birlikte olacağız, ama özgür olacağız. Savaş bitti, ve biz sağ kaldık. Savaş bitti, ve biz hala ayaktayız."
Nefes Bile Almadan by senabuyukdurmus
senabuyukdurmus
  • WpView
    Reads 532,787
  • WpVote
    Votes 19,841
  • WpPart
    Parts 46
*** "Ayrılan sendin." Bu sefer düşünmeden cevaplama sırası bendeydi. "Daha öncekilerde de bendim." "Her neyse. Beni hiçbir şekilde ilgilendirmez. Acından..." dalga geçer gibi bir ses tonuyla söylemişti bu kelimeyi "...bahsettiğim için kusura bakma." Birkaç saniye sessiz kalmıştık. Sessizlik içimi yiyordu ve o kızla olan yakınlaşması... Hayır, dayanamayacaktım. Sormak, laf dokundurmak zorundaydım. Sanki hakkımmış gibi... "Ben de biraz evvel ilgilendiğin kızla dans edersin diye düşünüyordum." Bir kaşı yukarı kalkmıştı ama dudakları da kıvrılmıştı. Hatta, kendini gülmemek için zor tutuyor gibiydi. Komik bir şey mi söylemiştim? "Eğer onu dansa kaldırmasalardı onunla ederdim." Bana şu cevabı vermek yerine yumruk atsaydı, bundan daha az bir etki yaratırdı. Bir anda kızı masasında gördüm. Daha fazla aşağılanmaya dayanamayacaktım. Elini bıraktım aceleyle, diğer elimi de omzundan çektim. Şaşkınlıkla bana bakarken gözlerinin içine baktım ve onu daha fazla merakta bırakmadım. "Kendisi şu an boşta. Kaldırabilirsin." dedim ve hızlı hızlı pistin dışına yürümeye başladım. Ama çok geçmeden bileğimden yakaladı ve tüm vücudumun, elektrik çarpmış gibi titremesine neden oldu. "Ama şu an seninle dans ediyorum ve pişman değilim." *** Kader, bir defterde yazılı olsa, hiç korkmadan o sayfaları kopartabilecek cesarette olan Rüzgar, cesaretini sadece Eylül'ün aşkında bulamıyor. Eylül'ün gözlerine bakarken, altına işemiş bir çocuk gibi korkak ve çaresiz. Aşk cesaretini bulamayışının tek sebebi yıllarca bu duyguya inanmayışı değil. Bunun gerçek sebebi yıllar öncesinde gizli. Eylül'se bunu bilmiyor ve çaresizce 'Neden' sorusunun cevabını arıyor. Bulabilmekse, hemen hemen zamanı geriye döndürebilmek kadar güç.
HİSSİZ - KİTAP OLARAK TÜM RAFLARDA ÖN OKUMA by lemariz
lemariz
  • WpView
    Reads 5,652,560
  • WpVote
    Votes 24,503
  • WpPart
    Parts 27
Hissiz, acımasız,yakışıklı, güçlü ve zengin. Hepsi kadınlara güvenmeyen Alexander'ı tanımlamak için kullanılabilecek kelimelerdi. Hissiz ise en başı çekerdi çünkü o bütün hislerini rafa kaldırmıştı, ta ki Heaven'ı görene kadar. Kendisine muhtaç bu kız Alexander'ın bütün hayatını ve bütün inançlarını ters yüz edecekti. Peki o ne yapacaktı? Hissetmeyi reddettiği bütün duygulara kendini bırakacak mıydı yoksa herşeyi yıkıp geçip Heaven'ı da kendi fırtınasında boğacak mıydı? Heaven, masum, saf ve kırılgan. Tecrubesisliğiyle Alexander'ın fırtınasına karşı ayakta durabilecek miydi yoksa cennetten gelen bu masum melek o fırtına da yok olup gidecek miydi? Alexander yakıp yıkıp yok eden bir fırtınaysa Heaven bir papatyaydı... Not: Hikaye yetişkin içerik ihtiva edeceğinden rahatsız olacak olanları şimdiden uyarıyorum. - Tüm hakları tarafımca saklıdır. Hiçbir şekilde başka amaçlar için kullanılamaz, çoğaltılamaz ya da ticari amaç güdülerek iznim dışında basılamaz ve başka ortamlarda paylaşılamaz. Daha da dip not: okuduğunu anlayamayanlar ve başlıkları okumayı es geçenler için bu sadece bir ön okumadır!